İki hafta önce "Herkes herkesi yenebilir, fikstür yorumları anlamsız" demiştiniz. Galatasaray, Gençlerbirliği’ne yenildi, Medipol Başakşehir’i yendi. Kalan fikstür için ne diyebiliriz peki son 5 hafta için?

Fikstür konusunda söylediklerime değil, geçen hafta köşemde yazdıklarıma bak esas. Başlığım neydi? "Şimdi şampiyon olabilirler!." Galatasaray’ın Gençlerbirliği yenilgisi sonrası bunun şok etkisi yaratacağını söylemiştim. Bu hafta da Galatasaray, Başakşehir’i yendi. Dersini iyi çalışıp geleceksin! (Gülüyor)

Bu hafta Manchester City şampiyon oldu, PSG rakibine 7 atarak şampiyon oldu, PSV aynı şekilde... Bir tek çekişme burada kaldı. Ne güzel işte... Şimdi İngilizler gibi Fransızlar gibi sırt üstü yatacağımıza birbirinden kritik 5 hafta izleyeceğiz. Her hafta çok şeyler değişebilir.

Senin başka tahminin başka olur, benimki başka olur. Herkesin birbirinin fikrine saygısının olması lazım... Ben Gençlerbirliği yenilgisi şok olacak dedim, benim Fatih Terim’e güvenim tam.

Terim’i sene başından beri en çok eleştiren kişiyim ben. "Yanlış 11 çıkarıyor, yanlış müdahalelerde bulunuyor, maçı okuyamıyor" diye... Gençlerbirliği maçı tokat oldu diye düşünüp, "Bu tokat oldu, eski Fatih Terim olur, o da bu takımı şampiyon yapar" dedim.

En doğru iki hareketiydi. Bir, Maicon çok ağır ve formsuzdu. Denayer çok hareketli ve kafa toplarında çok hareketli ve akıllı. Duran toplarda da onun önemi var. Bir de Belhanda ile Selçuk orta ikiliyi yan yana kaldıramıyorlardı. Birinden birinin çıkması ve Donk’un oraya girmesi lazımdı. Onu da yaptı.

Bence bir şey daha gerekliydi, Feghouli’nin yerine Yasin’i ya da Sinan’ı deneyerek başlamalıydı. Bence Yasin... Yasin kanat adamı, Feghouli ise hiçbir yerin adamı değil. Hele Feghouli ile Belhanda yan yana oldular mı aman yarabbim, motoru çalışmayan tanka dönüyor G.Saray, it Allah it.

Başakşehir maçın asıl kaybedeni... Abdullah Avcı’nın bu kadar kötü yönettiğini de görmedim, Başakşehir’in bu kadar kötü olduğunu da görmedim. Şimdi sorum şu: Başakşehir bir maça Emre ve Arda’yı beraber oynatarak başlıyorsa hocanını niyetini ne tahmin edersin? Maçı alır-almaz ama bu takım futbol oynayacak dersin.

Emre ve Arda sahada varken Başakşehir ne oynadı? Oynatmamak için oynadı, oynamak için değil. Bunu da zaten Arda’nın maç sonu lafından anlıyoruz. "Emre ile sarı kartlar görülünce bizim sert müdahalelerimiz bitti" dedi. Taktik faul görevi vermiş Emre ile Arda’ya. Düşünebiliyor musun? Bizim takımı oynat diye değil Galatasaray’ı oynatmayın diye. Yahu Emre ve Arda bu adamlar değil ki.

Sen oynatmamaya çıkaracaksan kenarda bir sürü adamın var. Kenarda bir İrfan Can Kahveci var, Gökhan İnler var. Emre ve Arda’yı ne zaman oyundan aldı Galatasaray golü atıp Başakşehir mağlup duruma düştü, Başakşehir’in oynaması lazım. Oynatmama değil, oynama taktiğine dönmesi lazım, oynama taktiğine dönerken de Emre ve Arda’yı dışarı aldı.

Abdullah Avcı’nın böyle bir şey yapmasını benim aklım almıyor. Fatih Terim Galatasaray’ı iyi yönetti. Bu defa kenar müdahaleleri de tam zamanında oldu. Tolga’yı çok zamanında aldı oyuna. Eren’i oyuna alışı da olağanüstü başarılıydı. Neden Gomis çıkıyor da Eren giriyor oyuna dediler, Galatasaray o sıra hafiften kapanmış, kapanmaması lazım ama kapanmış.

Kapanan Galatasaray’a en büyük tehlike nerede? Duran toplarda. Duran toplarda stoper görevi yapsın diye aldı oyuna Eren’i gol atsın diye değil. Yani iki stoperin arasına zaten Donk’u çekmişti, bir de Eren’i alalım ki duran top belasından kurtulalım dedi. O bile hesaplıydı. Yani baştan sona Fatih güzeldi, ekmeği kızarttı. Abdullah Avcı da tereyağını, balı sürdü üstüne. (Takvim)