FutbolArena Analiz - Bir kere şunu söylemek gerek en başta. Vitor Pereira, Porto tezgahından geçmiş, akademik kariyer başlangıcından altyapı hocalığına, yardımcılıktan 1 numaralığa kadar tüm gelişimini bu şehre ve kulübe borçlu. Yalnız her Porto hocasında aranan özelliklere sahip olmasının yanı sıra bir başka kulübün sistemine de öykünen biri: Bu kulüp Barcelona.
Porto Üniversitesi'ndeki tezini “Barcelona'nın oyun stili” üzerine yapan Pereira, bugünün Bayern Münih hocası olan Pep Guardiola'yla iyi bir arkadaş. Fırsat buldukça taktiksel gelişim üzerine sohbetler yaparlar. Hatta Vitor hoca geçen yaz Bayern Münih kampını da ziyaret etmişti. Bu açıdan Barcelona izleri taşıyan bir hocayla da anlaştı diyebiliriz Fenerbahçe için.
Pereira'nın asıl macerası Andre Villas-Boas'ın yardımcısı olarak başlamıştı. Portekizli yazarlar onun çok etkin bir 2 numara olduğunu, sıradan bir yardımcının ötesinde olduğunu söylüyorlar. AvB'nin başarısında da pay sahibi olan bir isim. Üstelik Pinto da Costa gibi dominant bir başkanla çalışmış bir isim. Bu da Aziz Yıldırım'la çalışabilecek olması adına önemli bir referans. Elbette İsmail Kartal tipi bir yaklaşıma izin vermeyeceği kesin ama dominant bir başkan profili görünce şaşırmayacaktır.
Pereira'nın en büyük eksisi iyi bir taktisyen olmasına karşın oyun içi müdahalelerde zaman zaman yanlışları sebebiyle eleştirilmesi. Porto'yla şampiyon olduğu 2013'te dahi beklenmedik puan kayıplarıyla Jorge Jesus'un Benfica'sının arkasında kalmıştı. O dönem hakemleri ve ligi kirli olmakla suçlamıştı. “Kelvin 93” mucizesiyle Jesus'un dizlerinin üzerine çöktüğü anın kahramanlarından biri ama buna rağmen o dönem taraftarın şampiyonluktaki katkısını yadsıdığı bir isimdi. Pinto da Costa da daha iyi oyun için onla yollarını ayırdı. Buna karşın bugünden geriye bakınca yanlış bakan tarafın Porto yönetimi ve taraftarı olduğunu, Pereira'nın Porto'yu şampiyon yapan son hoca unvanını koruduğunu belirtmeliyiz.
Taktiksel açıdan özetlersek detaycı, ön alanda baskıyı şart koşan ve yüksek tempo bekleyen bir teknik adam profili karşımızda olacak. Agresif ve sert demeçler verebilen birisi ancak istisnai durumlar dışında oyuncularını her daim koruyacaktır. İdmanlarının sert geçmesi ve oyuncuları bolca koşturacak olması bazı futbolcuların hoşuna gitmeyebilir. Hücum odaklı bir hoca olmasına rağmen bazı derbilerde daha savunmaya dönük takımlar da çıkarabilir. Zaman zaman sıkıcı olmakla, topa sahip olma konusunda fazla obsesif olmasıyla eleştirilebilir.
Kısacası biraz Ersun Yanal, biraz Aykut Kocaman var karşımızda. Son olarak, hocanın istediği yüksek tempolu ve sert idmanlı bu sisteme Fenerbahçe'nin mevcut yaşlı kadrosunun uyum sağlaması bence çok zor… Yeni gelecek oyuncular Vitor Pereira'nın Fenerbahçe'sinin kaderini çizecek en önemli unsur olacak. Transferler geldikçe daha net bir tablo ortaya koymak mümkün olacaktır.
Analiz: Uğur Karakullukçu
BEŞİKTAŞ
GALATASARAY
TRABZONSPOR