Hamza Hamzaoğlu'nun doğduğu yerin takımı olan Panthrakikos Yunanistan Süper Liginin son sırasında bulunuyor. Maçın 90 dakikalık tekrarı, mücadeleden 3 gün sonra Galatasaray TV'de yayımlandı. Peki, yeni transfer Kevin Grosskreutz başta olmak üzere, Galatasaray'da yedek ve genç oyuncular nasıl oynadı?
Galatasaray maça bu 11 ile başlasa da kısa süre sonra bazı oyuncuların yeri değişti. Savunmadan top çıkarmakta zorlanan Semih, sağ ayağına daha uygun olan sağ stopere geçti. Koray ile yer değiştirdi. Maç içinde sonraki dakikalarda da bu ikili yer değiştirdi. Yine Grosskreutz ve Sabri Sarıoğlu da sık sık kanat değiştirerek oynadı. Emre ve Bilal de sıkça görev değişimi yaptılar. Bazen Bilal geri gelip oyun kurucu oldu, Emre Çolak forvet arkasına geçti, bazen de Emre oyun kurucu oldu Bilal Kısa 10 numaraya geçti.
Kaleci Cenk için yorum yapılabilecek bir maç olmadı. Tarık Çamdal'ı hiç beğenmedim ki 60. dakikada ilk oyundan çıkan oyunculardan oldu. Halbuki onun 90 dakika oynayıp maç ritmi kazanması gerekirdi fakat etkisiz oynayınca sahada duramadı. İlk yarı boyunca onun kanadından yapılan birçok atakta rakibe orta kesme şansı verdi. Savunmada zayıf olduğu gibi hücumda da etkisizdi. Olcan Adın ona göre savunmada daha iyiydi. İyi kademeler yaptı ama hücumda etkili olamadı. Önünde oynayan Sabri ve Grosskreutz da bekleri sıfıra indirebilecek bir yaratıcılık sergileyemedi. Bu yüzden Galatasaray kanatlarda etkisizdi ve rakibi açmakta zorlandı. Oyun çok fazla dar alanda oynandı.
Takım genelde Emre Çolak ve Bilal dışında hiçbir hücum etkinliği ve yaratıcılığı sergileyemedi. İki kanat Sabri ve Grosskreutz'un çalışkan ama düşük yaratıcılıklı olması takımın sadece göbekten üretmesini sağladı. Emre ve Bilal göbekten dikine oynamaya çalışsa da santrforda Sinan Gümüş, sırtı dönük al-ver yapamadığı için önde top tutulamadı. Sinan bireysel olarak zaman zaman etkili hamlelerde bulundu. Fiziğini ve tekniğini gösterdiği dakikalar vardı. Golde de kalitesini gösteren bir vücut çalımı ve ardından çektiği şut kaleciden döndü ve Sabri boş kaleye golü yaptı. Ancak Sinan maça ağırlığını koymaktan uzaktı. Kopuk kopuk oynadı ve en önde pozisyonunu yardırgamış göründü. Çok fazla sağa-sola açıldı ve alıştığı kanat/forvet oyununa uygun oynamaya çalıştı.
Stoperde Koray yine yumuşak ve zayıf göründü. En çok maç oynaması gereken zamanları yedek bekleyerek boşa geçiriyor. Devre arasında mutlaka sürekli 90 dakika oynayabileceği bir takıma kiralanmalı. Semih ise son zamanlardaki kötü oyununu sürdürüyor. Yine tehlikeli top kayıpları yaptı. Semih yıllardır bireysel kalitesini yükseltemediğinin farkında ve yapamadığı şeyleri yapmayı deniyor. Bunlardan biri de 'topu etkin kullanmak'. Ancak bir oyuncu topu nasıl kullanacağını 20'li yaşlarından sonra öğrenemez. Bu altyapılarda öğretilmesi gereken bir beceri fakat bizde bu eğitimi verebilecek kalitede altyapı hocaları yok. Topu kullanabilen yerli stoperlere bakın... Hakan Balta, Ömer Toprak, Koray Günter... Geldikleri yer Almanya! Semih ise Bülent Korkmaz gibi çok cengaver, Koray'a göre çok daha atlet, sağlam stoper gibi bir stoper olmasına rağmen, topu kullanma konusunda çok eksik. Doğrusu Bülent Korkmaz, Semih Kaya gibi 1.80 boyu olan bir stoperi alt yapılarda mutlaka teknik olarak geliştirmek zorundasınız. Zira bir stoper hem kısa ve hava toplarına hakim değil, hem de ayağı kötü olursa belli bir seviyeyi aşamıyor. Şimdi Semih yapamadığı şeyleri deniyor ve tehlikeli top kayıpları yaratıyor. İngiltere alt liglerinde şimdi adını unuttuğum çok meşhur bir antrenör var. Birçok oyuncuyu yetiştirmiş ve İngiltere Milli takımına kazandırmış, 70'li yaşlarına bir antrenör. Şöyle demişti okuduğum bir kitapta... "Çok yetenekli, teknik bir ortasaha oyuncum vardı. Fakat sadece sağ ayağını kullanabiliyordu. 17 yaşındaydı ve sol ayağını da kullanabilmesi için gece gündüz çalıştık. İdmanlarda kullanabilse de maçta hiç kullanamadı. Çünkü geç kalmıştık! Ters ayak 17 yaşından sonra gelişmez!" Teknik beceriler futbolcuların çocukluk yaşlarında gelişir ve 16-17 yaşından sonra fazla ilerlemez. 17 yaşında 'kazma' olup da sonradan teknik olan bir oyuncu maalesef yok. Semih de bu teknik becerileri zorlayarak hatalar yapıyor. Koray teknik olarak iyi olsa da soğukkanlılık, markaj, güç, önsezi gibi birçok konuda Semih'e göre çok geride.
Kevin Grosskreutz Panthrakikos maçında nasıl oynadı?
Kevin Grosskreutz hücumda meziyetli ve teknik değil ama nerede ne yapacağını çok iyi biliyor. Bu sayede kazandırdığı bir penaltıyı Emre 'panenka' tekniğiyle deneyip üst direkten auta vurdu. Kevin 60'ta oyundan çıktı. Ligin 2. yarısında çok faydalı olacağını düşünüyorum. Çünkü Podolski ve Sneijder'in düşük çalışkanlığını giderebilecek bir panzehir gibi.
Savunmanın önünde Jem rakibin kontra denemelerini iyi kesti ve süpürdü. Hücumda ise etkisizdi. Maçın iyilerinden olduğunu düşünüyorum. Galatasaray'ın skoru aldığı maçlarda sonradan oyuna girip takımın pres gücünü arttırabilecek bir isim.
Ayrıca son 30 dakika oyuna giren Carole de yine hava toplarında oldukça etkiliydi ve savunmadaki kalitesini yine gösterdi. Doğrusu çok iyi bir fiziği var. Yeteneksiz ama oldukça faydalı bir oyuncu.
Bence maçın kötüleri Tarık Çamdal ve Sabri Sarıoğlu'ydu. Sabri tamamen kapalı oynayan bir rakibe karşı ön tarafta oynadığı için klasik sorunlarını yaşadı. Teknik ve yaratıcılık eksiği göze battı ve etkisiz oldu. Bazen nerede oynadığı belli değildi. Sinan Gümüş'ten önde beklediği bile oldu. Sol taraftan kazanılan kornerleri ve duran topları kullandı.
İyiler ise Jem Karacan, Carole ve Bilal'di. Emre Çolak da iyi oynadı denilebilir ama yine çok fazla şey yapmak isteyip, gereksiz top kayıpları da yaşadı.
Son 30 ve 15 dakika kala oyuna giren genç oyunculardan gözüme çarpan bir isim olmadı.
Analiz: Sinan Yılmaz
BEŞİKTAŞ
FENERBAHÇE
TRABZONSPOR