Ancak Şampiyonlar Liginde rakiplerin Türkiye Ligindekilere göre çok daha bitirici olacağı ve bu kadar pozisyonu affetmeyeceği ortada. Yani Galatasaray'ın Avrupa'da sadece iyi kapanarak başarılı olması zor görünüyor. Biraz da topu rakipten kapmayı düşünmeK zorundalar.
Bana göre 2. sezonun 2. döneminden sonra başlayan, Mancini'nin zaman zaman ve Prandelli'nin her zaman denediği pozisyon alarak savunma yapma kurgusu Galatasaray'a özellikle bu sezonun, son 7 haftasında fayda sağladı ve şampiyonlukta yardımcı oldu. Fakat artık takımı daha çok ısıran, daha genç ve dinamik bir oyun oynaması gerekiyor. Tabi bu, solda 30'luk Podolski, 10 numarada 31'lik Sneijder, göbekte 10 km'den fazla koşamayan 32'lik Melo ve yanında 30'luk Selçuk ile nasıl sağlanabilir bilemiyorum! Hal buyken en ileri de 34'lük İbrahimoviç isteyenleri ise zaten hiç anlamıyorum.
Bireysel performanslara gelirsek Podolski ilk devrede bir penaltı aldı ve bir de Eray'ın degajını takip edip, hata yapan stoper ile kalecinin arasına girerek, net bir vuruşla golünü attı. Özellikle çok hırslı ve etkili bir görüntü çizdi. İkili mücadelelerde sağlam göründü. Golde stoperden topu kaparken araya girişi ve rakibini bir omuz darbesiyle yere serişi etkileyiciydi.
Maçın yıldızı ise Eray İşcan'dı. Genç kaleci çok sayıda %100'lük golü kurtararak maçı Galatasaray'ın galip tamamlamasını sağladı.
Stoper hattında Koray, Semih Kaya ve Hakan Balta ile stoper tandemini oluşturdu. Bu oyuncuların bireysel hata yapmamasına rağmen rakibe çok pozisyon vermesi soru işaretleri doğurdu. Olcan geçen seneki hantal görüntüsüne nazaran biraz daha etkiliydi. Yasin de bana göre iyi oynayan oyunculardandı. Carole ilk devrede sol açık olarak oynadı ve sürat olarak etkili olsa da bence yaratıcılık olarak o görev için çok doğru isim olmayabilir.
Solbekte Telles garanti ve temiz bir maç çıkardı. Umut Bulut da 2. yarıda oynadı ve sağlam göründü.
Diğer oyuncular arasında gözüme çok fazla çarpan bir isim olmadı.
Son söz, bu oyun yapısı bende Ozan Tufan'ın olmazsa olmaz bir isim olduğu hissiyatını uyandırmaya başladı. 32'lik Melo'nun yerine yavaş yavaş monte edilebilecek güçlü, yere sağlam basan ve gerçekten çok koşan dinamik bir oyuncu Galatasaray için hayati derecede değerli bir yapıtaşı olacaktır.
Sinan Yılmaz
Sinan Yılmaz