Çin'e transfer olan Dusko Tosic'ten Beşiktaş itirafı

Bedelsiz olarak geldiği siyah-beyazlılar’a 4.5 milyon Euro (24 milyon TL) kazandırarak Çin Ligi’nin yolunu tutan Sırp savunmacı, transfer süreci ve Kara Kartal’daki günleriyle ilgili olarak bilinmeyenleri paylaştı.

Guangzhou RF’e transferim, takımın teknik direktörü Dragan Stojkovic sayesinde oldu. O, Sırp futbol tarihinin çok önemli bir ismiydi. Şimdi de iyi bir teknik adam. Onun gibi efsane birinden gelen teklifi tereddüt etmeden kabul ettim. Benim için birçok Çin Kulübü teklifte bulunmuştu. Ancak Guangzhou RF’i seçme sebebim teknik direktörüydü. Ben, 33 yaşında bir futbolcuyum. Bu teklif, hem benim için hem de Beşiktaş için önemli bir kazanç içeriyordu. Bu transferle iki taraf da kazandı.

Siyah-Beyazlı formayla kariyerime açık söylemek gerekirse kötü bir başlangıç yapmıştım. Taraftarların da performansımdan dolayı memnun olmadığını biliyordum. Ama çok iyi çalıştım ve onlara güven verdim. Onlar da yaptıkları tezahüratlar ile verdikleri desteklerle beni daha da güçlendirdi. Beşiktaş taraftarının önünde oynamak benim için bir şereftir. Onların hepsine tek tek teşekkür ediyorum.

Süper Lig’de üst üste kazandığımız 2 şampiyonluğun ardından taraftarlarımız haklı olarak üçüncü kez bu başarıyı tekrarlamamızı istedi. Ancak bu kez her şey daha zordu. Beklentileri bu kez karşılayamadık. Hem Şampiyonlar Ligi hem de Süper Lig’de başarılı olmaya çalışmak bizi zorladı. Deplasmanda birçok maçta puan kaybettik. Öte yandan Galatasaray, Başakşehir ve Fenerbahçe Avrupa’da maç yapmadığı için onlar için daha kolay bir süreçti. Onlar, sadece Süper Lig’e konsantre oldukları için daha başarılı oldular. Bence şampiyon olamamamızın en temel sebebi buydu.

Marcelo’yla 2 kupa birden kazandım. Onunla hem saha içinde hem de saha dışında çok yakındık. Pepe, çok başka bir futbolcu. Çok özel biri. Sadece dünyanın en iyi stoperi değil aynı zamanda gerçek bir adam. Onunla oynamak çok özel bir duyguydu.

Türkiye’ye teşekkürler. İstanbul’da yaşadıklarımı hiçbir zaman unutmayacağım. Çok iyi insanlarla tanıştım ve arkadaşlarım arasına onları da ekledim. Türkiye’de gerçek anlamda birçok dostum var ve her zaman benim kalbimde olacaklar. Tüm Beşiktaş taraftarına, dostlarıma ve beni destekleyenlere teşekkür ederim.

Ben daha önce birçok Avrupa kulübünde forma giydim. Ama Beşiktaş’ta sana kendini çok özel hissettiren bir şey var. Bunu kelimelerle anlatmak imkansız. Formayı giyip Vodafone Park’a çıkıp hissetmeniz gerek.

Gençlerbirliği formasıyla Beşiktaş deplasmanında oynadığım son maçı asla unutamam. İnönü Stadı’na çıkıp Beşiktaşlı taraftarların yarattığı o atmosferi gördükten sonra kendime, ’Ben mutlaka bu takımın bir parçası olmalıyım’ dedim. Türkiye kariyerimdeki en çok mutlu olduğum anlar ise şampiyonluk kutlamaları oldu. Beşiktaş taraftarının yeri bende çok ayrı. Beşiktaş maceramın başlama sebebi onlar...

Ben neredeysem ailem de orada olur. Bundan dolayı eşim ve çocuklarım da benimle birlikte Çin’e gelecek. Bu, benim yeni macerama daha kolay adapte olmamı sağlayacak.

Çin mutfağına ayak uydurmaya çalışacağım. Asya yemeklerini severim. Takımımın bulunduğu Guangzhou şehri, Çin’den çok bir Avrupa şehrine benziyor. Şehrin olağanüstü bir görüntüsü var.

Cenk Tosun, harika bir futbolcu. Beşiktaş için harika işler yaptı. Yönetim ve Cenk, gelen bu harika teklifi geri çeviremezdi. Cenk, ikinci yarıda da yola bizimle devam etseydi değişen şeyler elbette olurdu ama futbol bir takım oyunu. Bu yüzden başarısızlığı tüm takım olarak üstlenmek gerekir. Geçmişi geri getiremeyiz. Geçen sezon belki şampiyonluğu kazanamadık ama herkesin gurur duyacağı başarılar elde ettik. Şampiyonlar Ligi’nde tarihi sonuçlar aldık. Geçen sezon hatalar yaptık ama yine de lig şampiyonluğunu hak etmiştik.

Şenol Güneş, en başta çok iyi bir insan. İkinci olarak çok iyi bir öğretmen. Ondan çok şey öğrendim. Birçok yıldıza sahip olan Beşiktaş’ta problemlerin üstesinden her zaman en iyi şekilde geldi. Şenol Güneş’i, diğer babam olarak görüyorum. Beşiktaş’tan ayrılırken kendimi çok kötü hissettim. O, bana bu süreçte çok destek oldu. 3 yılda benim için çok şey yaptı. Ona hayatım boyunca minnettar kalacağım. Türkiye’de onun gibi bir adam olduğunu düşünmüyorum. Teknik bilgisi, eğitmenliği... Her şeyiyle bir 1 numara.

Profesyonel futbol kariyerimi tamamladıktan sonra tabii ki futbolun içinde kalacağım. Beşiktaş’ta sportif direktör olabilirim. Umarım Ali Naibi (şu andaki sportif direktör) bu sözlerim için bana kızmaz (gülüyor). Teknik direktörlük için konuşmaya daha çok vakit var ama Şenol Güneş, eğer futbolu bıraktığım zaman bir yardımcı isterse bu görevi memnuniyetle kabul ederim.

Şu anda 33 yaşındayım. Gelecek dönemde kendimi bundan daha iyi hissedebileceğimi sanmıyorum. Aynı seviyede kalabilmek için çok çalışıyorum, spor yapıyorum ve daha çok oynayacakmışım gibi kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Futboldan zevk alabilmek için Çin’e gittim. Yeni takımımda daha iyi bir performans ortaya koymaya çalışacağım. Çünkü benden beklentiler büyük olacak. İleride Beşiktaş’a geri dönme konusuna tabii ki sıcak bakarım. Eğer gerçekleşme durumu varsa tabii ki bunu isterim ve buna her zaman ’Evet’ derim.

Futbol oynamak için artık yaş, bir engel değil. Emre Belözoğlu’na bakın! 37 yaşında ama Başakşehir hala onsuz çok iyi değil. Bence önemli olan yaş değil, önemli olan nasıl oynadığın. Emre, bu konuda çok iyi bir örnek. (Fanatik)