Türkiye’ye gelme sebebini açıklayan Igor Tudor, "Arkadaşlarımı görmek için geldim. Bu 2 maçı izlemeye geldim. Baklava ve kebabı da özlemiştim. Tipik bir derbi oldu. Tempo yüksekti. Fazla bir pozisyon yoktu. Ama deplasmanda alınan 1’er puan iki takım için iyiydi. Diğer maçta ise Medipol Başakşehir’i daha iyi buldum. Beşiktaş’ın yorgun olduğunu düşünüyorum. Bu 4 takımı izlediğim için mutluyum." ifadelerini kullandı.

Şampiyonluk yarışını değerlendiren Tudor, "Sezon başında demiştim. Son haftalardaki mücadelelerin ligin sonucunu belirleyeceğini söylemiştim. Fenerbahçe’nin aldığı bir puan pek işine yaramadı. Şampiyonluk yarışının dışında kaldı. Galatasaray’ın şampiyon olmasını istiyorum. Hala kendi takımım gibi hissediyorum. Bence Galatasaray 1 puanlık farkı iyi kullanacaktır. Gittikten sonra Galatasaray’ın maçlarını takip ettim. Kendime vakit ayırdım. Cenk, Emre ve Dursun başkanla bu takımı kurduk. Galatasaray geçen seneye göre çok iyi konumda. Sene sonunda ipi en iyi yerde göğüsleyeceğine eminim." dedi.

Kendi döneminde yapılan transferlere değinen Tudor, "Hep birlikte karar vererek yaptığımız transferlerdi. Olması gereken şekilde oldu. Benim istemediğim hiçbir transfer olmadı. Hepsine ben onay verdim. Bazılarından çok mutlu olursun, bazılarından ise daha iyisini beklersiniz. Ortaya çıkan sonucun çok iyi olduğunu düşünüyorum." sözlerini sarf etti.

Gönderiliş sürecini yorumlayan Tudor, "Futbolda normaldir, bazen işler kötü gider. Havaalanında giderken söyledim, 16 haftanın 14’ünde liderdik. Arkadaşlarıma bu bilgiyi verdiğimde çok şaşırdılar. Asla kızgın değilim. Anlaması zor alabilir ama geçirdiğim her saniyenin tadını çıkardım. Tecrübeydi, başarılı olduğuma inanıyorum. Bir takıma sezon ortası geldiğiniz zaman birçok sorunu çözmeniz gerekir. Geldiğim dönemde takım bitik durumdaydı. Yeni bir enerji ve hava gerekliydi. Yönetimin yeniden yapılanma planına ben de katıldım. Takımın performansı her açıdan aşağıdaysa 2 maçta başarı sağlayamazsınız. Geçen sezon son maçlarda iyi performansımız vardı. İlk gündeme geldiğinde, bana Galatasaray’a gitmememi söylediler. Çünkü çok büyük sıkıntılar vardı. Ben de aslında ortalığı temizleme görevine geldim." dedi.

Karabükspor’dan ayrılma şeklinin doğru bulunmamasına tepki gösteren Tudor, "Hoca kovulduğu zaman kimse sesini çıkarmıyor. Ama kendi isteğiyle başka takıma gittiğinde yaygara çıkartılıyor. 150 bin Euro ödeme hakkımı kullandım, belki de Karabükspor’un başkanı beni kovacaktı. Gerçi gönderemezdi çünkü Galatasaray’ı yenmiştik. Galatasaray’da o dönem sorun olmasaydı hoca gitmezdi. Biz gelince sorunları çözmeye çalıştık. Bazılarını çözemedik ama transfer döneminde bunları atlatmış olduk. Ben gönderilmeden önce taraftarlar benim ismimi haykırıyordu. Taraftarlar ile sorunum yoktu. Neden sorunum olsun? Başakşehir maçından sonra Florya’ya gelip beni protesto eden 200 kişiyi ben taraftar olarak görmüyorum. Benim için ilginç bir durumdu. Sezona fantastik bir giriş yapmıştık. Başakşehir yenilgisinden sonra her şey organize edilmiş gibiydi. Bana karşı bir şeyler söyleyip, Fatih Terim’i istiyorlardı. Ertesi gün Florya’da her yerde Fatih Terim’in fotoğrafını gördüm. Futbolcuyken Juventus’ta bu durumları yaşadım. Normalde başkana, futbolcuya, teknik direktöre topluca tepki gösterilirdi. O gün ben Galatasaray’dan gönderileceğimi anladım. Bu konuda başka bir şey söylemek istemiyorum." ifadelerini kullandı.

Ersin Düzen’in Türkiye’de her zaman ilk olarak teknik direktörün protesto edildiğini hatırlatmasının ardından Tudor, "Kimseyi burada suçlamıyorum ama diğerlerinin de baskı altına girmesi lazım. Aslında 3-4 puan önde liderdik. Bu da ilginçti. Siz benden daha iyi biliyorsunuz. Siz anlatın. Benim için her şey yolunda ama başarısız olduğum yönünde konuşuluyor. Aydan adam getirseniz 16 haftanın 14’ünde lider olan teknik direktörün başarılı olduğunu söyler. Benim savaşım buna karşı" dedi.

Sistem eleştirilerine yanıt veren Tudor, "Ben aslında hep aynı taktiği oynadım 3-4-3’tü. Ben çok bir şey değiştirmedim. Sadece Başakşehir maçında 2 forvetim vardı. Bu sezon neredeyse her maçı arkada 3’lü şekilde oynadık. Biz 3’lü savunma ile çok iyi işler çıkardık." dedi.

Geçen sezonki Garry Rodrigues eleştirilerine cevap veren Tudor, "Garry Rodrigues’in iyi performans gösterdiğini düşünüyorum. Transfer edilmesinden memnundum. Ben Tolga Ciğerci açısından üzgünüm. İlk 11’de oynaması gerektiğini düşünüyorum. Fernado, Tolga ve Gomis takımın en iyi oyuncuları. Gomis harika bir karakter. İnanılmaz bir performans gösteriyor." yorumunu yaptı.

Östersunds’a elenmelerinin hatırlatılması üzerine, "Çok kötü bir durumdu. En zor takımı seçmiştik. Daha sonraki süreçte öyle olduğu görüldü. Benim açımdan sezon başında olması nedeniyle zorlu bir süreçti. 10 tane yeni oyuncu getirmek olumsuz bir durumdur. Geç gelmesi de sıkıntıdır. İstediğiniz stoperi alamayınca 2. ve 3. seçeneğe geçene kadar sezon başlıyor." dedi.

Sneijder’i gönderdiği iddialarını yanıtlayan Tudor, "Evet ben gönderdim! Tabii ki şaka yapıyorum. Kulüp zaten bunun kararını almıştı. Yeni planlamada Sneijder’i düşünmüyorlardı. Benim kariyerimde çalıştığım en iyi futbolcuydu. Yeni bir sayfa açması gerekti. Acı çektirebilir ama olması gereken bir şeydi." dedi.

Türkiye’de yeniden çalışma durumu hakkında konuşan Tudor, "2 yıl geçirdim. Geleceği çok düşünmüyorum. Ailemle iyi vakit geçiriyorum. Koşu yapıyorum. Galatasaray’dayken baskı altındaydım. Şimdi dinlenme dönemimdeyim." cevabını verdi.

Arda Turan ve Galatasaray için çıkan transfer haberlerine değinen Tudor, "Dün Başakşehir maçında sohbet ettik. Ayhan Akman’ın iyi bir arkadaşı... Galatasaray’a gelme durumu vardı ama kulüp transferi yapmama kararı verdi. Bana da çok sormadılar." dedi.

Son olarak Galatasaray’dan ayrılık anını açıklayan Tudor, "Ayrılığım benim mantığıma göre çok sürprizti ama olabilecek bir şey olduğunu kabul ettim. Cenk Ergün beni arayıp kararı söylediğinde sinirlendim ama 1 dakika sürdü." itirafını yaptı.