"AĞAOĞLU DİRENEBİLİRSE TRABZONSPOR ÖNÜMÜZDEKİ YILLARA DAMGASINI VURUR"
"Öncelikle hoşgeldiniz. Yeni yönetim Ahmet Ağaoğlu Yönetimi oldu. Ne dersiniz?"
"Benim felsefemde Yattara da öz evlat, Colman da öz evlat, Ünal Karaman da... O formaya aidiyet hisseden ve Trabzonspor ile adı büyümüş olan birçok oyuncu zaten öz evlat. İlla Trabzon doğumlu olması gerekmiyor. Rizeli, Giresunlu, Ankaralı, Antalyalı hepsi... Altyapı, yerli oyuncu olan herkes öz evlat. Mesela Cengiz Ünder büyük bir öz evlat benim için. Yani felsefe başka bir şey. Ahmet Ağaoğlu da benzer şeyler söylüyor. O yüzden kafamız çok örtüşüyor. Ne kadar direnebilir? Çünkü kendisine çok büyük tepki, daha ilk günden başladı. Küçülüyor muyuz, ne oluyor falan diye. Ama bence doğru yolda. Ne kadar direnebilir? Bunu tırnak içerisinde tekrar söylüyorum... Eğer direnebilirse Trabzonspor önümüzdeki 3-5 yıla damgasını rahatlıkla vurabilir."
"KİMSENİN UMURUNDA DEĞİL"
"Yönetimden Çalımbay'la devam kararı çıktı. Uzun ömürlü olur mu?"
"Bunlar sezon sonuna kadar yapılan minik planlamalar. Çünkü şu anda yönetimin aslında teknik adam ya da futbolcularla uğraşacak çok da zamanı yok. Şu an yönetimin başlıca sorunu borçları nasıl yapılandırırız, ödememiz gereken borçları nasıl öderiz ve sezon sonunu nasıl görürüz. Bence şu anda yönetimin derdi bu. Bir teknik adamı var, onunla sezonu bitirecek ondan sonra hep beraber fotoğrafa tekrar bakacaklar. O yüzden şu anda hoca değişikliği, oyuncuların gitmesi gelmesi bunlar hiç kimsenin umrunda değil. Aklında bile değildir..."
"Ahmet Ağaoğlu benim bütçem Sosa'ya müsait değil dedi ama kulüp oyuncunun bonservisni aldı. Ne dersiniz?"
"Sosa, Kucka ve Burak konusu Trabzonspor'un borcunu katlayan ana unsurlardı. Ahmet Ağaoğlu'nun bu tip bir söylemde bulunması gayet doğal. Çünkü maliyeti inanılmaz derecede yükselttiler. Tabii katkıya da bakmak lazım. Burak Yılmaz çok büyük katkı verdi Trabzonspor'a. Ama aynı katkı Sosa'dan ve Kucka'dan alınamadı. Belki bir iyileştirme talebi istenebilir ya da oyuncuları gönderme durumu söz konusu olabilir. Tabii Başkan bunu net olarak söyleyemez ama aklın yolu bir."
"50. YIL SEVDASI VE OLUŞAN BASKI MUHARREM BEYİ DE YEMİŞ OLDU"
"Yeni yönetime hayırlı olsun derken geriye bakarsak: Muharrem Usta'yı nasıl hatırlayacaksınız?"
"Muharrem Bey tüm iyi niyetiyle geldi. Enerjisini Trabzonspor'a harcadı. Belki konsantre gelmedi. Futbolun içinden gelmeyenlerin yaşadığı sıkıntıyı yaşadı belki de. İyi niyetinden en küçük bir şüphemiz olmadı ama hep söylediğim bir şey vardı: aynılaşma sorunu. Sistemin içine giren herkes aynılaşıyordu. Muharrem Bey de aynılaşmak zorunda kaldı ve baskılara yenildi. 50. yıl sevdası ve oluşan baskı Muharrem Bey'i de yemiş oldu."
"MUHARREM USTA'NIN AÇIKLAMALARI GEREKSİZDİ"
"Muharrem Usta'nın Çaykur Rizespor küme düşmesin diye prim sözü verdiği açıklamaları gündeme oturdu. Yorumunuz ne bu konuda?"
"Bir kere gereksiz bulduğumu söyleyebilirim. Ama sonra maksadını aşan bir takım yorumlar okudum. Teşvik primi falan diye. Kulüplerin kendi verdikleri para teşvik olmaz, prim olur. Öyle bir şey yok. O bence insanların bulanık zihinleriyle alakalı bir şey. Yapmaması gereken bir açıklamaydı, gereksiz bir açıklamaydı. Orada bir şey anlatmaya çalıştı. Bizim toplumumuzun o açıklamaları anlamaya çok niyeti olduğunu düşünmüyorum."
"BURAK YILMAZ'I İZLERKEN TARAFTAR SİNİR KRİZİ GEÇİRİYOR"
"Burak Yılmaz ofsayta düşmek konusunda Avrupa'yı solladı. Ne dersiniz?"
"Burak Yılmaz çok enteresan bir oyuncu. Çok fazla ofsaytta kalıyor. Sinir bozucu bir şey aslında bu. İzlerken taraftarların büyük bir çoğunluğu sinir krizi geçiriyor ama ofsayttan bir sonraki pozisyonda gol atma ihtimali o kadar yüksek ki kimse bir şey diyemiyor. Burak Yılmaz hakikaten çok büyük bir golcü. Bu ligin belki de en önemli golcüsü. Haliyle ofsaytları sinir bozsa da atacağı gol umuduyla bir sonraki pozisyonu merak uyandırıyor."
"ÜRETTİĞİNİZ ZAMAN GURURLA İZLİYORSUNUZ"
"Cengiz Ünder deyince aklınıza ne geliyor?"
"Altınordu geliyor, altyapılar geliyor. Türkiye'de üretmenin ne kadar önemli bir şey olduğu ve yıllardır üretemediğimiz için aslında dövizlerimizin nasıl kaybolup gittiğini gözlemleyebiliyoruz. Ürettiğiniz zaman gururla, mutlulukla izliyorsunuz. Diğer tarafta Abdülkadir ve Yusuf'u izliyorsunuz. O çocukların gelişim süreçlerini bilen birisi olarak üstyapıların ne kadar problemli olduğunu, bu problemlere rağmen alttan oyuncuların hala gelebildiğini görebiliyorsunuz. Tebrik ediyorum. Yolu açık olsun Cengiz Ünder'in ve tüm çocuklarımızın..."
"Yusuf ve Abdülkadir'den bahsetmişken; Trabzonspor, Yusuf Yazıcı ve Abdülkadir Ömür'ü satmalı mı?"
"Hayır, satılmamalı. Tabii kulübün ekonomik durumları, koşulları göz önünde bulundurulmalı. Ama satılması diye bir şeyin söz konusu olduğunu düşünmüyorum. Çok iyi rakamlar gelirse yurtdışından, çok iyi kulüplerden; kariyerleri adına, önlerini açmak adına zamanı gelince gönderilmeliler."
Röportaj: Kevser İme Şahin
Fotoğraf: Alper Aydemir
BEŞİKTAŞ
FENERBAHÇE
GALATASARAY