Yaşı 29-30'ları bulmuş, maaşı da 1.5 milyon ve üzerinde olan her oyuncu transferi, Galatasaray'ın geleceğini o kadar sıkıntıya sokacak bir eklemeye dönüşüyor.
UEFA'nın FFP kılıcı ensesinde olan Galatasaray, Carole gibi transferler yapmak zorundayken, yine kısa dönemli bir çözüme gidiyor. Son 2 yılda 3 başkan ve 5 teknik adam değiştiren Galatasaray'da her gelen kendi bugününü düşündüğü için Galatasaray'ın yarını bu kadar karanlık!
Galatasaray 4 yıl önce harika bir temel atıp yükselişe geçtiğinde genç oyuncu takviyesiyle geleceğini güvence altına almak yerine sürekli yaşlı oyuncu transfer etti ve genç oyuncu alınacağı zaman da menajer tanıdıkların kalitesiz oyuncularına paralar saçıldı. Scout transferi olan Telles bugün karla ayrılacak, Bruma da kiralık ve oynuyor, geri gelse bile daha önünde 10 yıllık bir gelecek var ve rotasyonda her zaman katkı sağlayacaktır. Carole yine aynı şekilde... Scout transferi olmayan garip transferler ise bugün Galatasaray'dan uzakta ve kaybettirdikleri paralar yüzünden gerekli oyuncuların (Mesela bir Amartey'in, Ozan'ın ve geçmişte Alper Potuk'un) alınamama nedeni! Bugün Galatasaray 6-7 milyon Euroluk potansiyelli genç bir oyuncu alamaz çünkü UEFA ensesinde. Aldığından çok satmak zorunda. Satamaz çünkü kadrosu yaşlı ve Burak'ı da satmamak gibi hayati bir hata yaptılar...
17 yaşında oyuncuların tüm menajerler ve scoutlar tarafından bilindiği Güney Amerika'da kimsenin tanımadığı 19 yaşındaki Ontivero maaş + bonservis olarak 4 milyon Euro'yu aşkın bir maliyet doğurdu. Hajroviç'in 6 aylık maaşı ve bonservisi de yine 4 milyon Euro civarındaydı. Dzemaili ve Pandev'e ödenen, ödenecek maaşlar ve bonservis yaklaşık 10 milyon Euro civarında. Galatasaray tüm bu süre zarfında uzun vadeli düşünmedi ve genç oyuncu transfer ederken garip işler yaşandı. Salih Dursun bonservisi ve yarım dönem maaşı ile 3 milyon Euro'yu buldu. Tarık da maaşı ve bonservisiyle yaklaşık 10 milyon Euro'luk yatırımdı. Cimbom 4 senedir çilek peşinde koşarken altyapısını da tamamen unuttu. Bugün Fenerbahçe altyapısından Mert Uygar, Hakan Çinemre gibi oyuncular 25 kişilik ana kadroda değerleniyor. Beykan Sivasspor'da oynuyor seneye o ve Salih Uçan da dönebilir. İlla alt yapı da değil yani Buca'dan genç yaşında alınan Salih gelecekte Fenerbahçe'nin kadrosunda değerlenebilir. Galatasaray ise Manisaspor'dan Oğuzhan Kayar için 750 bin Euro gibi acayip paralar verdi. Kimsenin bilmediği ve yeni yeni oynamaya başlayan Oğuzhan'a neyin 750 bin Euro'su verildi? Beşiktaş'ta da Eslem gibi gençler çıkıyor ama Galatasaray gençleri Benfica'dan 11 tane gol yiyor! Galatasaray 25 kişilik kadrosuna alttan oyuncu çıkaramadığı için 0.6 milyona Jem Karacan'ı yedeğe transfer ediyor. Onu almasa Yekta'yı tutacak, Dzemaili'yi tutacak ama Galatasaray'ın artık yedek oyuncusuna 1.2 milyon Euro, 2.1 milyon Euro falan maaş verme lüksü yok! Carole gibi 700 bin Euro'ya oynayacak isimler bulunmak zorunda.
Galatasaray geçmişiyle yüzleşmeyince bugün 0 bonservis ile 0.7 milyonluk Bilal'i, 0 bonservis ile 0.8 milyonluk Jose'yi ve 0 bonservis ile 0.6 milyonluk Jem'i transfer etmek zorunda kaldı zira 23-24 kişilik bir kadro oluşturmak zorundasınız. Mustafa Denizli geldiğinden beri "Kadro çok dar, sakatlıklar da olunca ilk 18'i tamamlamakta zorlanıyorum" diyor. Bir de tabi transfer ettiğiniz oyuncunun evraklarını tamamlayamazsanız kadro daha da daralıyor.
Galatasaray sürekli tüketirken hiç üretmedi ve yine bir tüketim transferi yaptı. Donk faydalı olur, faydasız olur o bambaşka mesele. Yazın Podolski geldiğinde başarılı olacağından emindim ve buna dair yazılar yazdım ama o da bir tüketim transferi. Yani genelde gidilen yol, yol değil! Şimdi özele, Donk'a geçelim.
"Chedjou'dan farkı yok!"
Geçtiğimiz günlerde Donk'un Chedjou'dan farkı yok. Komşunun tavuğu olduğu için Galatasaray'lılara daha güzel görünüyor diye yazmıştım. Chedjou ilk olarak Astana maçında defansif ortasaha oynadı ve hiç beğenmedim. Sonra Beşiktaş maçında oynadı biraz daha iyiydi, 3. kez Akhisar maçında oynadı ve gayet iyiydi. Yani 3 maçta orada oynayabilecek kadar alıştı. Elinizde 30 yaşında 2.2 milyon Euro maaş alan ve defansif ortasahada Donk'un yaptıklarını zaten yapabilen bir Chedjou varken neden 29 yaşında onun çok benzeri bir oyuncuya yatırım yaparsınız? Öyle sanıyorum ki Chedjou stopere geçecektir. Chedjou stoperde Donk'tan çok daha iyi tabii... Stoperde daha Denayer, Semih ve Hakan Balta da var. Koray kiralık gitse çok daha iyi olacak kendisi için.
Son 3 sezonda Kasımpaşa'nın iç sahadaki maçlarının çoğunu stattan çıplak gözle izledim. Donk'u da defalarca izlemiş oldum. Stoper için berbat bir konsantrasyona sahip. O kadar vurdumduymaz, o kadar hırssız, o kadar kötü konsantrasyona sahip ki, son 2-3 yıldır kaç defa sahada uyuyakalıp adamını kaçırdı da gol yedirdi sayamadım. O sayısız konsantrasyon hatasından sonra Rıza hoca en son çareyi onu stoperden alıp ön liberoya koymakta bulmuştu. Tabi oraya monte etmeden önce de 1-2 hafta yedek bıraktı! Bugün herkesin beğendiği Donk sene başı yedek kalmıştı. Onun sebebi neydi? Yanlış hatırlamıyorsam Rıza hoca Donk'un antrenmanlardaki çalışkanlığından şikayetçiydi. Acaba Galatasaray bu konuyu ne kadar araştırdı? Neyse ön liberoya geçince müthiş fiziği ile burada faydalı bir oyuncuya dönüştü zira Türkiye'de oyuncular ikili mücadeleyi çok sever. Maçlarda ikili mücadeleye çok sık girilir. Bu sayede en iyi olduğu konu fizik güç ile ortasahada hakimiyet kurdu. Yine de bu bölgede de konsantrasyonu ve oyun içi disiplin eksiği sorun oluyor çünkü sık sık yerine dönmeyi unutuyor, topun arkasına geçmiyor. Donk'un yanında mutlaka pozisyon bilinciyle oynayan çok koşan bir oyuncu oynamalı. Selçuk böyle bir oyuncu ama artık o da genç değil.
Kötü konsantrasyon dışında, maça isyan etme olarak kesinlikle Melo gibi bir karakter değil. İşler kötü giderse vurdumduymazlık konusunda Aydın Yılmaz'a bürünüyor. Geçen sene Mersin İdmanyurdu maçında arkadaşlarına kızdığı için gole giden adamı kovalamayı bıraktığını gördüm!
Donk ilginç bir oyuncu. Topla yeteneğini ve inanılmaz fiziğini gören herkes ilk 4-5 maçından sonra "Yahu bu adam ne kadar yetenekli Kasımpaşa'da işi ne?" diyor. Bunu ben de ilk 4-5 maçta söyledim içimden ama maçlarını izledikçe çok büyük defoları göze çarpmaya başladı. O yüzden de bu mükemmel ötesi fiziğine rağmen neden Belçika, Hollanda ve Türkiye liginde gezindiğini anladım. Premier Lig'de West Bromwich Albion kendisini yarım devre denemiş ve hemen geri göndermiş mesela... Umarım o günlerin üzerinden çok sular akmış ve olgunlaşmıştır. Bu mental sorunları (sahada uyuyacak kadar kötü konsantrasyonu olması ve hırssız olması) olmasa bu kadar mükemmel fiziği ve tekniği olan bir adam zaten bu seviyede bir kariyere sahip olmazdı.
Yedeğe düşerse tehlike...
Donk ilginç bir oyuncu. Topla yeteneğini ve inanılmaz fiziğini gören herkes ilk 4-5 maçından sonra "Yahu bu adam ne kadar yetenekli Kasımpaşa'da işi ne?" diyor. Bunu ben de ilk 4-5 maçta söyledim içimden ama maçlarını izledikçe çok büyük defoları göze çarpmaya başladı. O yüzden de bu mükemmel ötesi fiziğine rağmen neden Belçika, Hollanda ve Türkiye liginde gezindiğini anladım. Premier Lig'de West Bromwich Albion kendisini yarım devre denemiş ve hemen geri göndermiş mesela... Umarım o günlerin üzerinden çok sular akmış ve olgunlaşmıştır. Bu mental sorunları (sahada uyuyacak kadar kötü konsantrasyonu olması ve hırssız olması) olmasa bu kadar mükemmel fiziği ve tekniği olan bir adam zaten bu seviyede bir kariyere sahip olmazdı.
Yedeğe düşerse tehlike...
Galatasaray geçen sene onun gibi Melo'yu taşımaya çalıştı ama önde de taşınması gereken Sneijder vardı. Sneijder'i Yasin ve Bruma hücumda taşıdı ama Melo'nun önde pres eksiği merkezde hissedildi. Zira Melo'yu taşıyacak, sağa sola koşturacak ve yangın söndürecek bir adam yoktu. Şimdi bir de önde Podolski var. Bu oyuncular etraflarında kendilerinin de yerine ileri geri koşacak oyunculara ihtiyaç duyuyorlar. Geçen sene Yasin ve Bruma bunu yaptığı için Galatasaray sistem olarak güçlenmişti ve Sneijder daha rahat oynamıştı. Şimdi hem Podolski, hem Sneijder'i taşımakta zorlanan bir Galatasaray var. Oraya bir de yine git-gel yapamayan bir ortasaha gelirse bu Galatasaray için bir 'statik kalma' sonucu doğurabilir.
Galatasaray zaten kağnı arabası gibi geri dönen bir takım şimdi bir de ileri çıkış yavaşlarsa bu ciddi sorun olur. İlk devre teknik ve oyun bilgisi iyi stoperler Chedjou ve Hakan Balta, onun önünde de yine teknik ve oyun bilgisi iyi ortasahalar Selçuk ve Bilal Kısa ile ileri hızlı çıkan bir Galatasaray vardı ama geri dönüşler yavaştı. Şimdi Donk da teknik olarak iyi ama git-gel oyunu yok. Donk'un hava topu ve ikili mücadelelerdeki üstünlüğü ise Galatasaray'ın ortasahada yumuşak kalmasını çözecektir. O konuda olumlu bir katkısı olacağı şüphesiz. Ligin 120 ikili mücadele kazanarak bu alanda en iyi defansif ortasahası. Mehmet Topal 117 ile 2. sırada. Bu açıdan hem hava toplarında Melo'nun eksiğini doldurabilir (Melo kadar iyi olamaz çünkü Melo, Donk'a göre çok uyanık) hem de driplingle göbekten Galatasaray'ı delmeye çalışacak rakipleri, üstün fiziğiyle Melo gibi ürkütecektir.
Analiz: Sinan Yılmaz
BEŞİKTAŞ
FENERBAHÇE
TRABZONSPOR