Avrupa futbolunu yakından takip eden yazarlara Andreas Beck ve Podolski transferleriyle ilgili yorumlarını sorduk

FutbolArena Özel Haber - İlk olarak, Bundesliga'yı senelerdir yakından takip eden Orhan Uluca'ya Beck ve Podolski'yi sorduk.

Beck için: "Tek kelime ile çok iyi transfer, Bundesliga'da 7 yıl 30 maç üstü oynamış, sadece 1 sezon 25 maçın altına düşmüş oyuncu zaten gözü kapalı alınır ama öte yandan Şenol Güneş'in sistemine, hücum oyununa yatkınlığı ile de mükemmel şekilde uyum sağlayacaktır. Tek eksiği zaman zaman arkaya adam kaçırması olarak söylenebilir ama buna rağmen Beck hem kalitesi hem maliyeti açısından çok uygun bir oyuncu. En dikkat çekici özelliklerinden biri de hiç sırıtmadan solbekte de oynayabilecek olması. Bir dönem formdan düşmüş ve sağ bekten kesilmişti sonra sol bek olarak oynadı ve harikaydı, sol bek olarak form tutup yine taraftarın sevgilisi olmuştu. Bence hem hücum hem de savunmada iki ayaklı olması çok avataj sağlıyor. Hücumda iki ayakla orta kesebilmesi ve savunmada oyun kurarken her iki ayağıyla da topu kullanabilmesi Teknik Direktörlerin çok beğeneceği bir özellik. Tekrar söylemek gerekirse Şenol Güneş'in sistemine de uyan kaliteli bir oyuncuyu uygun bir ücrete aldı Beşiktaş

Podolski'ye gelirsek, kim olduğunu anlatmak komik olur. Her şeyden önce skorerdir. İyi oynayıp oynayamadığını tabela gösterir. Gol veya asist yapmamışsa iyi maç çıkarmış diyemeyiz. Şut tekniği muazzamdır ve bu Galatasaray hücumuna bitiricilik anlamında fayda sağlayacaktır. Tabi en önemli sorulardan biri Podolski ve Sneijder'in birlikte oynadığı maçlarda Galatasaray'ın savunma düzeni nasıl olacak? Podolski farklı sistemlerde çok farklı performanslar verebilmiş bir oyuncu. Bayern Münih'e ilk geldiğinde kötü transfer olarak düşünülmüştü ama sonra hoca değişti ve birden başka bir sistemde takımın en değerli isimlerinden oldu. Takımın koşullarıyla tamamen değişebilen bir adam, bu durumu bir çok takımda yaşadı. Benim düşüncem bu golcülüğü, şut kalitesi onu Türkiye'de taraftarlar tarafından çok sevilecek bir adam yapacak.

Ardından İtalya ligini yakından takibiyle bilinen Sabah gazetesi yazarı ve ASpor yorumcusu Bülent Timurlenk'e fikirlerini sorduk.

Timurlenk "Transferler arka arkaya açıklandığından ezeli rekabet açısından hemen Nani-Podolski karşılaşıtrıldı bunlar anlamsız ve gereksiz. Galatasaray gibi kasasında para olmayan bir kulübün Podolski'yi 3 milyona alması iyi bir transfer hamlesidir. Geçen sene Arsenal'de ve İnter'de işler onun için iyi gitmedi ama Almanya gibi Avrupanın en geniş futbolcu havuzuna sahip ülkesinde milli takımın değişmezi! Podolski için Galatasaray büyük fırsat. İtalya'da yılın en kötü oyuncusu seçilip Türkiye'ye gelen Melo gibi, Podolski de Florya'nın havasından nasibini alırsa GS'ın Burak temelli skor üreten yapısına kendi başına bir B planı olur.

Beck'e gelirsek, Beşiktaş'ın sağ bek arayışı yılın hikayesine dönmüştü geçmişteki Hilbert örneğinde olduğu gibi doğru adamı bulduklarına inanıyorum. Tosic'le Beck Beşiktaş'ın uzun zamandır ihtiyaç duyduğu kanatlardan bindirmeleri yapabilirler. Mevcut UEFA kısıtlamasıyla Demba Ba'nın yerine adam ve sol açık aranırken 1.750 milyon Euro'ya Bundesliga'nın istikrarlı bir sağ bekini almak akıllıca.

Timurlenk'in bu yorumlarının ardından bir başka ASpor yorumcusu Uğur Karakullukçu'yu aradık. Kendisi bu sezon ASpor'da talya Ligi maçlarını yorumlarken Podolski'yi de yakından takip etme şansı bulmuştu.

Podolski ile söze başlayan Uğur, "Arsenal Alexis Sanchez'i aldığında Podolski'nin o Cazorla'lı Chamberlain'li, Mesut'lu, Sanchez'li rotasyonda ilk 11 olamayacağı belliydi, sürekli oynayamayacağı ortadaydı. Belki de sene başı ayrılsa daha farklı bir kariyer çizebilir ve doğru bir tercih yapabilirdi. Bunu yapmayınca yedek kaldı, formu ve özgüveni düştü sonra kiralanmayı devre arası kabul etti. İnter'e de uyum sağlayamadı. İnter zaten istikrarsızdı ve forvetini parlatacak bir takım değildi.

İtalya'da da o form tutabileceği sağlıklı ortamı bulamadı. Shakiri de aynısını yaşadı. İnter onun için devre arasında doğru takım değildi.

Tabi tüm bu tercih hataları Galatasaray için fırsat oldu. Arsenal'den devre arası veya sezon başı onu bu kadar düşük bonservisle alamazdık, ancak kiralanabilirdi. Fakat kariyerinde yaşadığı bu sezonki düşüş onu 2.5, 3 milyon Euro aralığına çekti. Yoksa sezon başı almaya çalışılsa 7-8 Milyondan aşağı olmazdı.

Andreas Beck'e gelirsek, "Hoffenhaim'in o meşhur çok iyi çıkış yapan Demba Ba'lı kadrosundaydı ve o dönem çok formdaydı. Alman milli takımına kadar yükseldi. İki ayaklı bindiren, pas istasyonu olan, savunmada akıl katacak bir oyuncu. Takım baskı yediğinde nefes aldırır çünkü her iki ayağıyla pas çıkarabiliyor. 250'nin üstünde Bundesliga maçı var. Türkiyer ligi için piyango gibi. Maliyeti ile düşünülünce çok iyi transfer.

Yine Bundesliga'yı yakından takip eden bir başka spor yazarı Göksel Uzunoğlu'nun fikirlerini aldık.

Podolski için "Almanya Milli takımı tarihinde gelmiş geçmiş en çok gol atan 3. oyuncu. Polonya asıllı Lukas Podolski son dönemde yaşadığı düşüşü Türkiye'de Galatasaray'da durdurmak isteyecek. Ayrıca Euro 2016 uğruna geç kalmış maceranın başında. Podolski'nin durumu 2012'de Galatasaray'a transfer olan Wesley Sneijder ile aynı. İkisi de Galatasaray dönemi öncesi İnter formasi giydi... Buna ya tesadüf ya da kader denilebilir. Sneijder su an neredeyse, Podolski de o düzeye gelmek isteyecektir!

Andreas Beck ise tam bir istikrar abidesi. Oynadığı kulüplerde, formayı kaptı ve bir daha sırtından çıkarmadı. Almanya 18 yaşaltı milli takımdan itibaren A milli takıma kadar her kategoride forma giymiş bir futbolcu olan Andreas Beck, Beşiktaş'ın Gökhan Gönül'ü olabilir diye düşünüyorum. Beck sadece klasik bir sağbek dışında sahada sarf ettiği eforu ile sıkça ofansif bölgede de bulunan bir futbolcu. Besiktaş taraftarı savaşan, çok koşan ve mücadele eden futbolcuları sever. Beck de bunlardan birisi olmaya aday.

Son olarak Lig Radyo yorumcusu Ilgaz Çınar da FutbolArena için Podolski transferini yorumladı.

"Galatasaray Wesley Sneijder kadar saha içi etkisi ve önemi büyük bir transfer yaptı. Podolski Alman futbol disiplininin yetiştirdiği en önemli karakterlerden biri. Süperstar olarak gözükmememesi ise Alman futbolunun yetiştirdiği süper jenerasyon ve Podolski'nin bu jenerasyonun gölgesinde kalması. Futbolu bildiğini düşünen bendeniz adına ise en güldürücü hadise Nani ve Podolski kıyaslaması. Podolski statik mevkisi olmayan mevkisiz oyınculardandır. Kanat forvet/forvet veya santrafor olarak istifade edebilirsiniz. Galatasaray için en önemli hadise Hamza hocanın Podolski'yi nasıl konumlamdıracağı ve kullanacağı olacak ki esasında bu konumlamdırma Galatasaray'ın sezon kılavuzu olacak. Zira Galatasaray omurgası 30 yaş ve üstünden oluşmakta bu sebepten Podolski'yi tek başına değerlendirmektense, Galatasaray'ı ideal kurgusu ile görmek ve sonrasında Podolski'yi değerlendirmek daha doğru olur kanaatindeydim. Salt bir kaç kelime kullanmak gerekir ise; Podolski Wesley üzerinde oluşan sorumluluğu azaltacaktır. Şut ve "key pass" sorumluluğu 2 oyuncu arasında paylaşılacağı gibi Podolski bekini de hücuma efektif katacaktır. bunun dışında Podolski'nin forvet/santrafor özellikleri Hamza hocanın hücum setlerinde zenginlik yaşamasını da sağlayacaktır. Son olarak Carole transferini de Podolski transferiyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Ben bu iki transfer ortak bir aklın sonucu. Podolski ile Carole'nin Telles-Podolski ikilisinden daha uyumlu olacağını düşünüyorum.