comScore

Fenerbahçe Fenerbahçe

Murat Fevzi Tanırlı'dan haftanın hakem yazısı! 'Yaşasın 3 maymun'

04 Kasım 2016, Cuma 17:00
Murat Fevzi Tanırlı'dan haftanın hakem yazısı! 'Yaşasın 3 maymun'

Eski TFF hakemlerinden ve Lig TV yorumcusu Murat Fevzi Tanırlı, haftanın hakem yazısını kaleme aldı.

FutbolArena Analiz - Eski TFF hakemlerinden Murat Fevzi Tanırlı, FutbolArena'ya özel haftanın hakem yazısını kaleme aldı.

İşte Tanırlı'nın "YAŞASIN 3 MAYMUN" başlıklı yazısı:
“Cihatlar, Lefterler, Canlar, Fikretler 
Hala sevilen birer abidedirler”…
Bir derneğin, bir kurulun yıllardır yapamadığını koskoca F.BAHÇE CAMİASI yaptı… 
***
"Fenerbahçe – Kardemir Karabükspor karşılaşmasının ardından, özellikle yazılı ve görsel basında, müsabakanın hakemi Fırat Aydınus'un yönetimiyle ilgili, son derece taraflı ve algı dizaynına yönelik bir takım yorumlar ve karşılaştırmalar yer almaktadır. Yapılan bütün yorumların ön kabulü, müsabaka hakeminin oyun kurallarını uyguladığı, majör hata yapmadığı yönünde ise de  yorumların devamında müsabaka hakeminin müsabakanın sonucuna tesir eden bir yönetim gösterdiği şeklinde önceki kabul ile taban tabana zıt bir sonuç yorum şeklinin benimsendiği görülmektedir.

Taraflı hakem yönetimlerinden ötürü tarihte bir ilk olarak son lig maçında şampiyonluklar kaybeden, kötü hakem yönetimlerinden en çok nasibini almış kulüplerden biri olarak, dün 5-0 kazanmış olduğumuz karşılaşmayla ilgili yapılan hakem yorumları son derece maksatlı ve sıra dışıdır. Tarafsız yorumlara saygımız sonsuzdur. Ancak bu yorum sahiplerinin büyük bölümünün, Fenerbahçe futbol takımının lig şampiyonluğu yarışına dönmesinden rahatsız olduğu anlaşılmaktadır. Bu yorumcuların bir bölümünün ise Fenerbahçe'nin lig şampiyonluğu yarışında olmaması ile mevcut yönetimin değişeceği beklentisinde olanlardan oluştuğu görülmektedir. Nihayet bir bölüm yorum sahipleri ise ezeli Fenerbahçe düşmanlığı yapanlardır.

Yıllardır sahamızda ve deplasmanda oynadığımız karşılaşmalarda, aleyhimizde gelişen hakem yönetimleri tüm futbol kamuoyunun hafızalarındayken, iyi bir oyun, haklı bir penaltı ve 5 golle kazandığımız bir maç henüz bitmemişken başlayan algı yönetimlerinin, bundan sonraki haftaların hakem atamaları ve hakem yönetimleri hususunda TFF, MHK ve hakemleri psikolojik baskı altına alma hedefi taşıdığına inanmaktayız. TFF, MHK ve hakemlerimizin, bu oyunu göreceğine ve bu art niyetli kesimlerin psikolojik baskısına boyun eğmeyeceklerine inanıyoruz.

Bahse konu şahısların, kamuoyunu yalanlarla aldatan argümanlarının yeni manipülatif dayanakları ise, “Fenerbahçe'nin yarışta tutulmak istenmesi” gibi akli melekeleri yerinde olan birinin asla kullanmayacağı bir metafordur. Hayal ve fantezi gücü geniş olan bu kişiler, aslında bu şekilde Fenerbahçe'yi durdurmak istemektedirler. Maksatlı yorumlarının, ahlak ve namus yükümlülüğünün altında ezilecek bu insanların bahse konu yorumları,  Fenerbahçe'nin muhtemel başarılarını engelleme, Fenerbahçe'yi yarış dışına itme amacı taşımaktadır.

Fenerbahçe Futbol Takımı'nın yükselişe geçmesinden rahatsızlık duyan ve söz konusu Fenerbahçe olduğunda terbiye sınırlarını her defasında zorlayan bazı yorumcuların, Fenerbahçe kazandığında yaşadıkları hezeyanın bu haftaki kurbanı, Fırat Aydınus'un futbol kurallarına uygun verdiği kararlar olmuştur. Bunun en temel sebebi ise, Fenerbahçe'nin maçı kazanmış olmasıdır. Oyun kurallarının uygulanmasını değil, uygulanmamasını sorun etmesi gereken bu kişilerin kimler olduğu bu vesile ile tüm kamuoyu tarafından da görülmüştür.

Tekrar belirtmek isteriz ki, gerek yüce devletimizin ilgili makamları, gerekse RTÜK ve adli makamların yapması gereken, eleştiri sınırlarını aşan her türlü yayına gerekli müdahaleyi maddi ve manevi bir biçimde yapması, toplumun şiddet katsayısını arttıran her türlü yayının derhal yayından kaldırılmasıdır. TFF, MHK ve Türk hakemlerinden beklentimiz kulübümüz üzerinde yapılan bu algı operasyonuna karşı direnmeleri, oyun kurallarını korkusuzca uygulamaları, art niyetli yorumcuları tatmin etmek adına kuralları uygulamaktan, doğru bildikleri yoldan yürümekten asla vazgeçmemeleridir.

Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

F.BAHÇE SPOR KULÜBÜ"

***

Ne derseniz deyin, neresinden bakarsanız bakın ve nasıl takdir ederseniz öyle değerlendirin bilemem ama samimiyetle belirteyim ki çok mutluyum!
1907 yılında ülkemizin güzide ve büyük kulüplerinden Fenerbahçe'yi kuranlara, bu kulübü yurduma kazandıranlara yüce Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun. Hali hazırda Aziz Yıldırım çok tartışılıyor olsa da bir asır deviren bir kulübün yönetimine futbolsever ve eski bir hakem olarak ayrıca teşekkür ederim. 


 
Yukarıdaki açıklamalar F.Bahçe-Karabük maçı sonrası F.Bahçe yönetiminin açıklamasıdır, tepkisidir, cevabıdır. Bir daha söylüyorum: “F.Bahçe yönetiminin açıklamasıdır.” Bir ilktir!

***

SİZ OLSANIZ UNUTABİLİR MİSİNİZ?

Ucu bucağı gözükmeyen koskoca bir kara deliğe bağırıyorum geçen sezondan bu yana. Sessiz çığlık diye tanımlarlar ya hani, öyle bir şey işte. Unutmam, unutamam, hazmetmem, hazmedemem…

***

Çok olay sayabilirim kara kaplı defterimi kurcalasam ama biri var ki unutulmaz… Evet yine yeniden Çağatay Şahan… Şu an Trabzon Gazi'si olarak TFF 1.Lig hakemi. Hani Türk futbol tarihinin skandal gecelerinden birinde gece yarısı 3.30'da Avni Aker'den çıkartılabilen hakemimiz ve ekibi. Sayın Cumhurbaşkanı müdahale etmese, kim bilir daha ne vahim olaylar olacaktı bilinmez.  “Allah beterinden korusun dedikleri bu olsa gerek” cümleleri unutulmaz… Sıkılmayın, daha çok yazacağım bu konuyu.


 
Ses çıkmadı, çıkamadı… Maç öncesi formaliteden ortalarda olan MHK Üyesi Hikmet Öksüzoğlu, gece yarısında hakemlerin yanında bile değilken muhtemelen pirelerle haşır neşirdi. Dernek ve MHK o gecenin sabahından itibaren tamamen uykudaydı… Bir kelam etmediler, belki de edemediler, belki de etmek istemediler. Hatta bir süre sonra “ne oldu, abartılacak bir şey yok” dediler. Malumunuz ya hani “bana dokunmayan yılan bin yaşasın!

Gün oldu devran döndü. MHK'lar değişti, hakemlerin klasmanları değişti, yeni ve eski hakemlerin harmanıyla yeni bir sezon daha başladı.  Süleyman Seba gibi bir efsane ismin ardından, Turgay Şeren Sezonu'na geçiş yapıldı… 

***

Hakemliğin Süleyman Demirel'i olan Yusuf Namoğlu'nu ve MHK'sını eleştirsek de her yiğidin yoğurt yiyişi vardır dedik… Adaletsiz davransalar da, ödül-ceza sistemine bağlı kalmadan yürüseler de, korkak davrandıklarını söylesek de,  “çok başarılıyız ilk haftalarda” deseler de saygı çerçevesinde eleştirilerimizi dile getirdik. Sadece medya kanadı olarak değil, “ben şu anda Süper Lig hakemi olsaydım ne hissederdim?”  penceresinden de eski bir hakem olarak bakarak eleştirdik. Avrupa'nın 5 baba ligindeki hakem atamalarındaki hassasiyeti, sayıca dağılımları paylaştık. MHK'lar isterse nasıl adaletli ve hassas olabiliyor örneğini gösterdik. Geçen haftaki yazı için tıklayın.


 
Geçen hafta Kadıköy'deki F.Bahçe-Karabük maçında bence pozisyon penaltı değildi. Var bir müdahale ama bence ağır bir karardı. Kırmızı kart pozisyonunda da 2.sarı bence hatalı. Ammavelakin kimse tüm bunları değerlendirirken %100 penaltı değildi diyemez. Penaltı diyenlere de saygı duyuyorum. Çünkü pozisyondaki özne Mehmet Topal. Çünkü özne dediğimiz oyuncu, hakemi aldatma niyetiyle 8 takla atıp kıvranmaya tenezzül edecek bir emek hırsızı değil. Hakemin kararıdır, elle çekmeye ya da ayak darbesine istinaden penaltı vermiştir, tartışılır, doğru ya da yanlış bulunur. Bursa'lı Erdem'in eline çarpmadığı halde Tolga Özkalfa'nın kırmızı kart ve penaltı ile sonuçlandırdığı pozisyon kadar asla bariz değildi. Ya da Göztepe-Eskişehir maçında yine Türk futbol tarihindeki sahadan çekme hadsizliğinin yapıldığı pozisyondaki kadar net bir bariz gol şansı hatası da yoktu. 
Ayrıca hata olsa da ne yazar? Kimsin ki sahadan çekiyorsun takımı? 
Sonuç itibariyle bu sezon Aydınus'un 7.maçında geçen haftaki yönetimini beğenmedim. Notum düşük. Bu başka bir konu.

***

Ancak ne yazık ki F.Bahçe-Karabük maçının ardından Fırat Aydınus'a yapılan her türlü yakıştırma ve saldırının boyutu “arş”a çıktı. 
“Bıraksın artık!…”
“Eyyamcı!”
“Zamanı geçti bunun!”
“O kadar para alsam ben de F.Bahçe'yi karşıma almam!”
“Orası burası oynuyor!”
“Karabük'ü erken sindirdi, infaz etti!”

***

Bunlara tüm hakemler nezdinde alışkınız. Futbol kültürümüz hakeme karşı çoğunlukla bu seviyede. Her futbol taraftarı veya yazarı bunları zaten her hafta kendi rengine göre dillendiriyor. Alışkın olmadığımız nokta ise artık bunun hadsizlik sınırının abartılmaya başlanmasıydı. 

Önceki sezonlarda yine Aydınus'un evine gece yarısı kamera gönderme terbiyesizliği boyutundan, şimdi de alkol alıp almadığı, özel hayatı ve çocuğuna kadar giden ahlaksızca yaklaşıma kadar varan bir infaz noktasına terfi edildi. Tebrikler! Bunları yapan sözümona futbol dünyasının üyelerini konuşmaya, bir kez daha ifşaya gerek yok. Sorun onlar değil çünkü, çözüm de onlar olamaz.

*** 

Peki, MHK bu denli saldırının karşılığında bir açıklama yaptı mı? Hayır, niye yapsın ki! 
Kim ki Aydınus!

Peki, ismi çok şaşaalı olup, 46 harften oluşan Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemciler Derneği hakemine dair bir açıklama yaptı mı? Niye yapsın ki!
Kim ki Aydınus!

Dernek dediğin nedir?
Türk Dil Kurumu der ki: “Belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek için kurulan yasal topluluk, cemiyet”.

Google der ki: “kişilerin, para kazanma amacı dışında olmak üzere, belirli bir ereği gerçekleştirmek için kurdukları yasal örgüt. Eşanlamlısı: cemiyet

Derneğin başkanı,  Antalya milletvekilliği de yapan Sayın Dr.Abdurrahman Arıcı. Milletin vekili, aynı zamanda hakemlerimizin de vekilidir elbet… Sorun çözücü makamın, siyasetin üyesi. Dert dinleyici makamın başı.  Şu ana kadar mutlaka siyasetteki konumu gereği devlete hayırlı işler yapmıştır, bilmiyoruz. Bu ayrı. 


 
Unutulmasın ki hakem derneğinin de başkanı. Hani şu hakemlikte kıyametin koptuğu dernek seçimleri vardır ya. “Dernek” tanımına göre, Aydınus'un maruz kaldığı bu tip örneklerde sesi çıkması gereken kurumlardan. Çağatay Şahan'ın maruz kaldığı bu tip olaylarda “dernek” tanımına göre sesi çıkması gerekenlerden. Emin olun dernek seçimlerindeki tartışmaların “onda birini” hakemliğin menfaati için kullandılar mı acaba? Gizli yapıyorlar desem inandırıcı olmaz, çünkü memlekette MIT logolu evraklar bile ekranlarda dolaşıyor. Gizli olsaydı elbet çıkardı ortaya, bilemiyorum, duymadım, şimdiye kadar görmedim. Nerede gördün son yıllarda sayın Başkan'ı derseniz aklıma gelen ilk kare “Antalyaspor kulübüne transfer olan Semih Şentürk'ün imza töreni” diye belirtebilirim. Sorumlu olduğu ili ve ilinin takımı adına güzel enstantaneydi vesselam! Çağatay olayı gibi, bunu da hafızamdaki arşivden. 

***

Hepimiz güzel anlarda, tatlı hatıra fotoğraflarında olmak isteriz. Hem kulüpçülük, hem hakemlik, hem temsilcilik gibi farklı gruplara hitap eden modern ve çağdaş bir bakışın, hakemliğin skandal gecelerindeki karelerinde de olmasını gönül isterdi. Sayın Başkanım ben de sizin gibi çok çağdaş zihniyette olabilmek adına geliştireceğim kendimi, gayret ediyorum inşallah!


 
Koltuk sevdası yurdumun en büyük kavgası. Vazgeçilmezi. Olmazsa olmazı…
Trabzon'da, İstanbul'da, İzmir'de bir şey mi oldu? Yooo…. Asla….. Güllük gülistanlık her şey sayın Başkanlarım, sayın üyelerim, sayın hazirun! 
Yaşasın 3 maymun!

***

Hayatınızdan sevgi ve hoşgörü eksik olmasın…

Murat Fevzi Tanırlı
Twitter:
@mftanirli

ARKADAŞINI GETİR 50 TL BİLYONPUAN AL!