comScore

Galatasaray Galatasaray

Murat Fevzi Tanırlı yazdı! 'Sayın Nazifoğlu hoşgeldiniz'

02 Aralık 2016, Cuma 13:15
Murat Fevzi Tanırlı yazdı! 'Sayın Nazifoğlu hoşgeldiniz'

Eski hakemlerden Lig TV yorumcusu Murat Fevzi Tanırlı geçtiğimiz haftanın hakem performanslarını değerlendirdi.

FutbolArena Analiz - Spor Toto Süper Lig'de 12. hafta maçları sona ererken Medipol Başakşehir liderliğini sürdürdü. Eski hakemlerden ve Lig TV yorumcusu Murat Fevzi Tanırlı, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın kazandığı haftada hakem performanslarıyla ilgili değerlendirmeleri yaptı.

İşte Murat Fevzi Tanırlı'nın yazısı
Hani derler ya, daha mürekkep kurumamıştı daha diye. İşte öyle bir şey… Geçen haftaki “Trabzon Nakaratı” başlıklı yazımızda demiştim ki:

“İşin özü “aynı nakarat”. Bugün Trabzon, yarın Beşiktaş, sonraki gün Fenerbahçe, ertesi hafta G.Saray… Büyükler bunu her dönem yaptılar ve yapmaya devam edecekler. Kimi zaman çok sesli, kimi zaman kısık sesli… Kah üzerlerindeki tepkiyi azaltmak adına en kolay hedef hakeme yönelmek için, kah hakemin kritik hatalarından kendilerine vazife çıkartmak için… Hep birileri önlerini kesmeye çalıştı yıllarca, hep birileri, hep birileri… Bitemedi bu birileri! Türkiye iklimi bu, herkes de bu iklimi ne yazık ki seviyor…“ Yazının tamamı için TIKLAYIN!

***

 
Yazımızın mürekkebi kurumadan, mekan ve zaman bağımsız şekilde her tür bilgilendirmeyi yapan G.Saray kulübünün yöneticilerinden sayın Levent Nazifoğlu dediler ki:

“Artık hakem hatalarının kasıtlı olduğuna inanmaya başladım. Bunlar hata olmaktan çıktı. Pozisyonlar çok net. Herkesin rahat görebileceği, takdir edebileceği pozisyonlar. Bundan sonra daha sert davranacağız. Ortamı germemek için hafiften dokundurarak bugünlere geldik ancak hiçbir şey değişmiyor. Bu kadar mı denk gelir? Hep bizim aleyhimize, rakiplerimizin lehine. Artık burada hatadan çok başka şeyler olduğunu da düşünüyorum. MHK'nın toplanıp hocalarıyla konuşması lazım.”

***

Geçen hafta ne anlatmak istemiştim diye merak edenler için cevabı 1 hafta geçmeden Levent Nazifoğlu verdi. “Bağırma” operasyonunun ses getireceğine inanma algısından tutun da, ilgiyi başka yönlere çekerek takımdaki sıkıntıları örtme çabası için fevkalade bir yöntem. Bu tepkiyi kazandıkları bir maçtan sonra yapıyor olması da stratejik olarak şark kurnazlığı. Unutmaması gereken nokta şu ki, artık bu yaklaşıma ve serzenişe hepimizin karnımız tok. Hakemlerin de “tok”, sporseverin de “tok”… Hakem konusu ile hedef saptırmaktansa sayın Nazifoğlu'nun öncelikle 27 Kasım Pazar günü Milliyet'te tam sayfa çıkan kulüp içi kutuplaşma ve disiplinsizlik konusunda G.Saray'daki gelişmeler üzerine kafa yorması camiası açısından daha faydalı olacaktır. Milliyet Gazetesi'nin haberi.

***

KÖR GÖZÜNE PARMAK….

Dilimizde tüy bitti ama anlatamadık. Avrupa MHK'larıyla yerli MHK'mızın hakem sayılarının kıyaslanmasından tutun da görevlendirmelerdeki şeffaflığa ve takımlarla kesişmeme hassasiyetine kadar bir sürü örnekler verdim. Türkçe'min ve gücümün yetmediği konuyu, Gaziantepspor teknik direktörü İsmail Kartal maç sonunda Lig TV mikrofonlarına öyle güzel anlattı ki!  
“Bu hakem arkadaş, daha yeni oynadığımız bir maçımızda da önemli hatalar yapmıştı. Yine aynı hakem ve Karabük'ten mağlup dönüyoruz”


 
-Maçın hakemi kim? 
Arda Kardeşler…
-Kaç maç yönetmiş Süper Lig'de? 
Sadece 3 maç…
-Hangi maçlar? 
Karabük-Gaziantep; Konya-Kasımpaşa; Gaziantep-Kayseri
3 maçın 2'si Gaziantep. Hele hele önceki Kayseri maçında önemli hatalar var. Buna rağmen MHK bu atamayla kör gözüne parmak devam… Bursa eşrafının “jet” Süper Lig hakemini kazanma isteğiniz yok ki maç vermiyorsunuz dedik, bu kez de maç vermeye başladılar ama aynı takımlara. 
Sevgili MHK bilim, matematik, istatistik sandığınızdan çok daha değerlidir. Keza adil forma dağıtmak da! 

***

BEŞİKTAŞ MI MAĞDUR, YOKSA BARCELONA MI, BAYERN Mİ?

Şenol Güneş'in fikstür konusundaki süreklilik arz eden eleştirilerini birkaç haftadır dinliyoruz. Kimileri bu serzenişi kadrodaki sakatlıklar ve yorgunluk nedeniyle olası puan kaybına karşı kılıf hazırlamaya bağlarken, kimileri de Şenol Güneş'i “haklı bulma” tarafında yer aldı. İkisinin de payı olabilir.

Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi'nde mücadele eden pek çok takımın 22-23-24 Kasım tarihlerinde Avrupa'da yaptıkları maçlar öncesinde ve sonrasındaki Lig Maçı günlerini derledim. 

***

M.City: Cumartesi Lig-Çarşamba Şampiyonlar Ligi - Cumartesi Lig
Bayern Münih: Cumartesi Lig-Çarşamba Şampiyonlar Ligi - Cumartesi Lig
Beşiktaş: Cumartesi Lig - Çarşamba Şampiyonlar Ligi - Cumartesi Lig
Arsenal: Cumartesi Lig-Çarşamba Şampiyonlar Ligi- Pazar Lig
Real Madrid: Cumartesi Lig-Salı Ş.Ligi-Cumartesi Lİg
Tottenham: Cumartesi Lig-Salı Şampiyonlar Ligi -Cumartesi Lig
Sevilla: Cumartesi Lig-Salı Şampiyonlar Ligi -Cumartesi Lig
Dortmund: Cumartesi Lig-Salı Şampiyonlar Ligi-Cumartesi Lig
Juventus: Cumartesi Lig- Salı Ş. Ligi – Pazar Lig
Barcelona: Cumartesi Lig-Çarşamba Şampiyonlar Ligi- Pazar Lig
A.Madrid: Cumartesi Lig-Çarşamba Şampiyonlar Ligi- Pazar Lig
Napoli: Cumartesi Lig-Çarşamba Ş.Ligi-Pazartesi Lİg
Leverkusen: Cuma Lig- Salı Ş. Ligi – Cumartesi Lig
ManU: Cumartesi Lig-Perşembe Avrupa Ligi-Pazar Lig
Villarreal: Pazar Lig- Perşembe Avrupa Ligi – Pazar Lİg
Schalke: Cumartesi Lig- Perşembe Avrupa Ligi – Pazar Lig
Roma: Pazar Lig- Perşembe Avrupa Ligi – Pazar Lig
Fiorentina: Pazar Lig - Perşembe Avrupa Ligi - Pazartesi Lİg
***
 
***
İster Avrupa maçı öncesinde, isterse de Avrupa maçı sonrasına baktığımızda karşımıza çıkan tablo, maç günleri dışında her takımın çok yüksek oranda 5 TAM GÜNÜNÜN boş olduğu.
Örnek olarak, Cumartesi Lig Maçı - Salı Şampiyonlar Ligi Maçı - Cumartesi tekrar Lig Maçı oynayan bir takımın dinlenme tablosu şöyle:
Cumartesi Lig maçını oynadı. Pazar-Pazartesi 2 günü boş, Salı Şampiyonlar Ligi maçı oynuyor. Sonrasında Çarşamba-Perşembe-Cuma olarak 3 günü yine boş. Cumartesi tekrar Lig maçı. Yani toplamda öncesiyle sonrasıyla 5 tam gün boş. Bunu diğer maç günlerine de uyarlayabilirsiniz.
Yukarıda örnekleme için aldığım 18 takımdan 9 tanesi 5 tam gün, 8 takım ise 6 tam gün maçlar arasında boş geçirmektedir. Bu sürecin sıradışı örneği Napoli ise 7 tam günle ihya olmuştur. Beşiktaş bu süreçte 5 gün dinlenen takımlar arasında yer alıyor ancak, Benfica deplasmanı döneminde ise 6 gün dinlenen takımlar arasında yer almıştı.

SÖZÜN ÖZÜ, ligdeki fikstür durumuna göre dinlenilecek gün sayısı 5 ila 6 arasında değişiyor. Bu kısır tartışmaya girmeye gerek yok. Takımlar kadrolarını oluştururken Avrupa ve Lig paralelinde düşünmek zorundalar. Ayrıca tüm kulüplerimizin bir karar vermesi gerekiyor. Aylar öncesinden hem sezonluk fikstür çekilsin isteyeceksin, sonra tekrar değişsin isteyeceksin. Herkes için bu durum geçerli. Hem öyle olsun, hem  böyle olsun demek planlama açısından çok zor. Türk insanını genel itibariyle memnun etmek çok zor. Bu düzen böyle gidecek. En güzel söz hangisi, hatırlayalım: Önümüzdeki maçlara bakacağız.

***

ÇAKIR HANGARDA, ÜMİT SAHADA, TOLGA 4.HAKEMLİKTE…

TFF 1.Lig'de haftanın maçlarından biri Göztepe-Y. Malatyaspor. Maçın hakemi ise Cüneyt Çakır. Haftaya Şampiyonlar Ligi maçı var. Bahattin ve Tarık da ayrı maçlara serpiştirilmiş durumda. Hayatın içinde “özlemek” ve “özlenmek” en güzel duygulardan.  Çakır'ın da hangara çekilip bakıma girmesinde fayda vardı. İngiltere, FB-GS, Mönchengladbach-Manchester City, BJK-Başakşehir derken kilometre çok arttı. Hem bakım hem antrenman hem de yardımcılara özlem için hangar mekanı İzmir'de.


 
Geçen haftanın en başarısız yönetimlerinden birini genç hakemlerimizden Ümit Öztürk sergiledi. Aslında genel performansı uzun zamandır iyiler arasında. Gelecekte çok faydalanacağız, umutluyum. Alanya-Kayseri maçı özellikle penaltılar açısından üst üste hatalı kararlarla doluydu. MHK buna rağmen Bursa-Ç.Rize maçında görevlendirdi. Yüzü eskiyenlere nazaran MHK'nın güven gösterisi olarak maç vermesi bir nebze güzel hareket gibi gelebilir amma velakin ödül-ceza sınırından uzaklaşmak her daim hakem dünyasında mutsuzluk katsayısını fazlasıyla artırır. O zaman “neden 22 hakemi kabul ettiniz sayın Başkan'ım” diye sorarlar. Diğerlerinin günahı ne idi? Bu kadar hata yapıldığı halde diğer hakemler şans bulmayacaksa ne zaman bulacaklar?

***

Ödül-ceza demişken, geçen haftanın Akhisar-Kasımpaşa maçıyla çok tartışılan hakemlerinden Tolga Özkalfa da FB-BJK derbisinde 4.hakemlikle görevlendirilmiş. Demek ki Akhisar'ın faturası Cevdet Kömürcüoğlu'na kesilmiş. Afedersiniz, bu MHK'da “ceza kavramı” hiç yoktu, bu cümleleri yazmadığımı varsayın, sözümü geri aldım. 

***

Geçen hafta Cuma akşamdan başlayarak en çok penaltılar atlandı. Tek tek baktığımızda hakemlerimiz adına genel itibariyle kötü bir hafta oldu.  Antalya Adana, Beşiktaş-Başakşehir, Konya-Osmanlı ve Ç.Rize-F.Bahçe maçları diğer 5 maça göre çok çok daha iyiydi. 

***

BENİM PRENS FIFA YOLUNDA…

Vitrine çıkmaya başladığı günlerden itibaren yeni jenerasyon içinden en çok desteklediğim ve beğendiğim hakem oldu. “Bu çocuğun içinde yarım Cüneyt, yarım Fırat var” demiştim Halil Umut Meler için. Bugün geldiği noktaya bakınca sağolsun ki hiç yanıltmadı. Ne sorumlulukta olduğunu bilircesine, sahadaki tavırlarıyla hadsizlik yapmadan, sakin ve başarılı şekilde yoluna devam etti. Sayın Başkan Yusuf Namoğlu da Ocak ayında FIFA listesine alınacağını açıkladı. Yolu açık olsun, inşallah her şey gönlünce gider. 

***

BİZE ÖYLE UZAK Kİ…

Saniyelerle ölçülen bir hayata tutunabilme hikayesi ne yazık ki mutlu sonla bitemedi. Kulenin hatası mı çok, pilotun mu belki yıllarca tartışılacak ama dünyayı derinden sarsan bir uçak kazası geride öyle hazin bir tablo bıraktı ki tarifsiz!
Chapecoense… “Şapiİİİ, Şapiiii” diye inliyordu finalin oynanacağı stadyum… İnsanın gözünden yaş gelmemesi imkansız... Bu muhteşem jesti ve anmayı düşünebilen zihniyettekiler de birer insan, taraftar... Helal olsun binlerce kez... 1 dakikalık saygı duruşunu beceremeyen bir millet olarak bizlerin bunu idrak etmesini de beklemek elbette çok uzak. Hatta uzak değil tamamen hayal. Sadece izleyelim, imrenelim ve hafızamızda kalsın yeter.

***    

Sabahın 6.50'sinde Maslak yolu niye sıkışır ki diye sinirlenmiştim o sabah. Sadece 300-400 metre ötede “kuralsızlıklar ve ucuz ölüm ülkesi” olduğumuzu hatırlatan hazin bir tablo vardı. Yıllarca bizleri güldüren ailenin bir başka güzel insanı Erdal Tosun'u kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadık. 
Diğer yandan Traore 1 yaşındaki çocuğunu, Kweuke ise doğmamış ikizlerini kaybetti. Eşi hastanede. Büyük acı, Allah gani sabırlar versin. 
Tüm kaybettiklerimizin mekanı cennet olsun. 

***

Ve “din” kavramını sadece “uçkur” kontrolünden ibaret sanan örümcek kafalı bir kısım zihniyet. Varsa yoksa uçkuru kontrol edelim. “Tecavüz tasarısı”nın şokunu yeni yeni üzerimizden atmaya çalışırken, bir başka yüreğimizi yakan skandal yaşadık. Yeryüzünde belki de fıkralarda bile olamayacak kadar trajik bir durum: Yangın merdiveninin kapısının kilitli, anahtarının ise kadın görevlide olması! 11 çocuk, 1 görevli olmak üzere 12 can gitti can… Uçkurunuzun ta!

***

BEN DELİYİM DİYORSANIZ…
ŞAİR DEMİŞ Kİ;
Dün “adamsın” diyenin, yarın “kıçın başın oynuyor” demesine;
Kazanırken “insandır hata yapar”, kaybederken “istemezuk!” denmesine;
Tribünlerin düzelmeyecek galiz küfürlerine;
“Taraftar yazar”ların art niyetli tahriklerine;
Bir kısım medyanın “yaranma” marifetlerine;
Çapsız yöneticilerin “sadece” sana yüklenmesine;
“Taç”a bile ağız dolusu laf söyleyen “bazı” futbolcu müsvettelerine;
Yo-Yo testine, aileden uzak günlere, sürekli seyahatlere…


 
SÖZÜN ÖZÜ "Aklımdan zorum var, Türkiye gibi bir ülkede her şeye rağmen hakem olmak istiyorum" diyorsanız buyurun İstanbul'daki hakem kursuna…

***

BURUK BİR TEBESSÜMLE VEDA EDELİM…


 

Derbiyi yönetecek olan Hüseyin Göçek ve ekibi başta olmak üzere hafta sonunda tüm hakemlerimize başarılar. Şansları bol olsun!
Hayatınızdan sevgi ve hoşgörü eksik olmasın…

Murat Fevzi Tanırlı
Twitter: @mftanirli

ARKADAŞINI GETİR 50 TL BİLYONPUAN AL!