Medipol Başakşehir'in ilk yarı performansı

FutbolArena Analiz – Başakşehir ligde ilk devrede çıktığı 16 karşılaşmada 10 galibiyet, 6 beraberlikle 36 puan toplayarak namağlup lider oldu.

SEZONU ERKEN AÇTI

Başakşehir, Avrupa Ligi'ne 3. ön eleme turundan başladığı için ilk resmi mücadelesini 28 Temmuz'da Rijeka'ya karşı oynamıştı. 0-0 ve 2-2'lik skorlarla deplasman golüyle turu geçmişti. Cengiz Ünder gibi bir genç yeteneğin ayak seslerini burada duyduk. Rövanşta 74. dakikada Visca'ya yaptığı asist turu getirdi. Rijeka, Hırvatistan Ligi'nde hala yenilgisiz. 20 maçta 52 puan topladı, Dinamo Zagreb'in 6 puan önünde lider. 10 senedir üst üste Dinamo'nun şampiyon olduğu bir ligden bahsediyoruz. Başakşehir, güçlü bir Rijeka'yı eledi. Kura şanssızlığıyla play-off turunda Shakhtar'ı çekti. İki maçta da mağlup olarak elendi. Shakhtar da şu anda Ukrayna Ligi'nde yenilgisiz. 18 maçta 16 galibiyet, 2 beraberlik aldı. Dinamo Kiev'e 13 puan fark atmış durumdalar. Başakşehir, Rijeka ve Shakhtar'ın üçünün de kendi liglerini namağlup lider bitirmesi de ilginç bir ortak nokta.

SHAKHTAR MAÇLARI FAYDALI OLDU

Sezona 1'i üst düzey olmak üzere 2 sıkı takımla toplam 4 maç yaparak giren Başakşehir lig başladığında hazır durumdaydı. Fenerbahçe'yi 1-0, Bursaspor'u deplasmanda 2-0 yenerek başladılar. İlk 4 haftada 4 galibiyet aldılar. Takımın tecrübeli ismi Emre Belözoğlu bu sergilenen performansta Shakhtar ile yapılan maçların payının büyük olduğunu söyledi. Kaleci Volkan Babacan'ın "Adamlar her yerden, durmadan atak yaptılar, başım döndü" diye tarif ettiği o Shakhtar maçlarından gereken dersleri çıkaran Başakşehir sezona da flaş bir giriş yaptı.

VISCA'NIN YÜKSEK FORMU

Başakşehir sezona çok iyi başlarken Edin Visca başroldeydi. İlk 3 maçta 1 gol, 3 asistlik performans ortaya koydu. Üstelik hepsi puana doğrudan etki eden hareketlerdi. Fenerbahçe karşısında galibiyeti getiren golü attı. Bursaspor deplasmanında ilk golün asistini yaptı. Kasımpaşa karşısında Başakşehir şok biçimde 1-0 mağlupken 67. dakikada skoru 1-1 yapan golü attı, 5 dakika sonra da Mossoro'ya asist yaptı. 30 Ekim'de Başakşehir'in 5-1 kazandığı Akhisar maçında da yıldızlaştı. İlk yarıda 2 gol atarak rakibin fişini erkenden çekti. Tabii bu formunun daha sonra düştüğünü söylemek lazım. Ligde ilk 9 maçta 4 gol, 3 asistle oynayan Visca sonrasında çıktığı 7 mücadelede sadece 1 gol, 1 asistlik katkı sağlayabildi. Yine de bu sezon 16 maçın 15'inde 90 dakika, 1'inde 85 dakika oynadığını unutmamak lazım. 2013-2014 sezonundan beri Başakşehir'in ligde oynadığı maçların hepsinde Edin Visca ilk 11 başladı. 3.5 sezondur devam eden bu istatistik benzerine çok kolay rastlanmayacak bir rakam. Bu devamlılığı da takdiri hak ediyor.

GALATASARAY GALİBİYETİ HAVA GETİRDİBaşakşehir, Galatasaray'ı deplasmanda yenmeden önce de zirvedeydi. Ama Türk Telekom Arena'da, üstelik mağlup duruma düştüğü bir maçı kazanması herkesin onlara bakışını değiştirdi. Galatasaray son 30 dakikada pozisyona bile girmekte çok zorlandı. Başakşehir harika bir savunma örneği ortaya koydu. Şampiyonluk yarışındaki bir rakibi deplasmanda yenmek takıma büyük hava kattı.



BEŞİKTAŞ DEPLASMANINDAKİ GÜZEL FUTBOL

Bir önceki deplasman maçında Galatasaray'ı geriden gelerek mağlup eden Başakşehir, Vodafone Arena'ya ne yapacağını bilerek çıkmıştı. Bu defa beklentilerin de üzerine çıktılar. Beşiktaş'a deplasmanda bugüne kadar sadece Benfica'nın yapabildiği ön alan presiyle siyah-beyazlıları şoka uğrattılar. Hücuma çıkmakta, pas yapmakta zorlanan Beşiktaş'ın kaptırdığı neredeyse her top kalesine büyük tehlikeye dönüştü. İlk yarıda 1-0 öne geçen Başakşehir, Mehmet Batdal ile çok net de bir gol kaçırdı. Emre Belözoğlu'nun 39. dakikada yaşadığı sakatlık tüm dengeleri bozdu. Çünkü Emre'nin yedeği Hakan Özmert de sakattı. Attamah gibi defansif yönü ağır basan bir oyuncu girdi ve o dakikadan itibaren oyunda üstünlüğü Beşiktaş ele aldı. Yine de Başakşehir'in Emre'nin sahada kaldığı sürede sergilediği futbol büyük takdir topladı.

CENGİZ ÜNDER'İN KATKISI

Altınordu son yıllarda Türk futboluna sunduğu genç yeteneklerle biliniyor. Ama bunların hepsi başarılı olmuyor. Örneğin Halil İbrahim Tuna birkaç yıl önce Altınordu'nun en parlak futbolcusuydu. Daha 21 yaşındayken alt liglerin Robben'i gibi oynuyordu. Güzel futbolunun PTT 1. Lig'de de sürdürmüş ve 2016 Ocak'ta Antalyaspor'a transfer olmuştu. Ama Antalyaspor'un kupa maçlarında beğenilmedi, Balıkesirspor'a kiralandı. Şu anda ise 2. lig takımı Erzurumspor'da oynuyor. Cengiz Ünder de son 2 sezonda Altınordu formasıyla çok iyi işler çıkarmıştı ama yine de Başakşehir'de onun harika işler çıkarması bekleyenlerin sayısı azdı. Abdullah Avcı ise ona büyük güven duyduğunu gelir gelmez gösterdi. 28 Temmuz'da Rijeka ile oynanan Avrupa Ligi maçında kulübede Cikalleshi ve Cenk Ahmet gibi alternatifler varken 77. dakikada Cengiz Ünder'i sahaya sürdü. Rijeka ile oynanan rövanşta 65. dakikada kulübede Holmen ve Cikalleshi de varken yine Cengiz Ünder'i tercih etti. Cengiz turu getiren golün asistini yaptı. Kendisi için de dönüm noktası oldu. Ligde ilk haftadan itibaren ilk 11'in değişmezi oldu. 16 maçın 16'sında da ilk 11'de sahaya çıktı. Toplamda 3 gol, 4 asistlik katkı sağladı. Beşiktaş deplasmanında attığı gol ve sergilediği oyun büyük beğeni topladı. 1.73 boyunda, hızlı fakat çelimsiz bir oyuncu gibi görünmesine karşın ikili mücadelelerden hiç sakınmayan bir oyuncu. Ayağından top almak pek de kolay değil. Abdullah Avcı'nın onu transfer etme amacı istikrarsız Doka'ya rekabet yaratıp Brezilyalı futbolcunun performansını artırmaktı. Ama Cengiz performansıyla Doka'yı kulübeye hapsetti. Yine de Beşiktaş maçı sonrasında performansının düştüğünü ifade etmek lazım. 4 maçta hiç gol ya da asist katkısı yapamamasından ziyade takım oyununa, takım savunmasına katkısı da eskisi kadar iyi değildi. Zaten son oynanan Adanaspor maçında Abdullah Avcı 58. dakikada onu oyundan çıkardı. Bu sezon ligde en az süre aldığı mücadele oldu. Tabii Cengiz henüz 19 yaşında. Genç oyuncuların performanslarında bu tip dalgalanmaların olması gayet normal.



EMRE BELÖZOĞLU FAKTÖRÜ

Abdullah Avcı yıllarca defansif, kontrataklara dayalı futbol oynatmasıyla bilindi. Eski ismiyle İstanbul Büyükşehir Belediyespor'la başarılı olduğu ilk dönemlerde tarzı buydu. Geri döndüğünde de çok farklı bir oyun oynatmadı. Ama Abdullah Avcı her zaman kendini geliştirmeye çalışan, yeni fikirlere açık olan bir teknik adam. İlk sezonunda ligi 4. bitirmesine rağmen daha üst sıralara oynayabilmek, daha başarılı olabilmek için takımın set oyununu da oynaması gerektiğini düşündü. Türkiye'de set oyununa en yatkın orta saha oyuncusu Emre Belözoğlu da boşa çıkmıştı. Emre transferi Başakşehir'in her şeyini değiştirdi. Türk futbol tarihinin en yetenekli futbolcularından birisi olan Emre'nin gelişiyle Başakşehir artık topu daha kaliteli dolaştıran, oyun kalitesini yükselten, kanatları ve duran topları daha etkin kullanan bir takıma dönüştü. Tüm bunlara ek olarak Emre'nin kötü sonucu kabullenmeyen, hırslı, mücadeleci oyunu ve tecrübesi de takıma büyük katkı sağladı. En zorlu maçların en baskılı anlarında bile sakinliğiyle takımının skoru korumasında büyük pay sahibi oldu. Takımda onun alternatifinin olmaması büyük bir handikap. Tabii ki Türk futbolunda bir Emre Belözoğlu daha yok. Ama en azından boşluğunu az da olsa doldurabilecek bir isim kadroda bulunmalı. Hakan Özmert bu boşluğu tam olarak dolduramıyor. Zaten son aylarda sakatlık sorunlarıyla da kadroya giremedi. Eğer transfer yapılmayacaksa bence Abdullah Avcı, Mossoro'yu zamanla o bölgede düşünebilir. Koşu temposu yüksek, ikili mücadelelerden sakınmayan bir oyuncu. Oyun görüşü de Emre kadar olmasa da yüksek. Elbette Emre kadar savunma katkısı yüksek olmayabilir ama Başakşehir'in gole ihtiyaç duyduğu ve Emre'nin sahada olmadığı anlarda bence kadrodaki en uygun alternatif Mossoro.

TARAFTAR BASKISI OLMAMASI

Başakşehir'in şampiyonluk yarışında en büyük zaafı olarak taraftarının olmaması gösteriliyor. Ama Passolig uygulaması başladığından beri zaten her maçı tamamen dolu tribünler önünde oynayan bir takım yok. Üstelik Başakşehir, Süper Lig'de şu anda mücadele eden 18 takım arasında en çok Passolig satan 11. kulüp konumunda. Genelde 2000-2500 arasında seyirciye oynuyorlar. Birçok şehir takımı bu rakamı bile bulmakta zorlanıyor. Başakşehir'in ise yavaş yavaş artan bir seyirci kitlesi var. Bu seyirci, takımı hiçbir şekilde protesto etmiyor, baskı altına almıyor. Bu da Başakşehir'in kendi futbolunu son düdüğe kadar oynamasını salıyor. Puan da kaybetseler bundan taviz vermiyorlar. Trabzonspor örneğinde pek çok kez gördüğümüz üzere büyük taraftar kitlesine sahip takımlar iç saha maçlarında işler kötü gittiğinde taraftar baskısıyla birlikte kendi oyununu oynayamıyor. Bu durum genelde olumsuz sonuçlar doğuruyor. Baskının az olması Başakşehir adına şu anda olumlu bir nokta olarak görünüyor.



VOLKAN BABACAN VE YALÇIN AYHAN

Bursaspor'un 2014-2015 kadrosu son yılların en güzel futbol oynayan takımlarından birisiydi. Fernandao, Bakambu, Volkan Şen, Belluschi, Josue'li o takım 69 gol atmıştı. 60'ar gol atan Galatasaray şampiyon, Fenerbahçe 2. olurken 69 gollü Bursaspor ligi 6. sırada tamamlamıştı. Çünkü Türkiye Ligi'nde iyi savunma yapmak, iyi hücum etmekten daha faydalı oluyor. O Bursaspor takımı savunmada çok sorun yaşamıştı. Başakşehir ise Yalçın Ayhan gibi bir savunma liderine sahip. Yıllardır istikrarlı biçimde ligin en iyi performans gösteren savunmacılarından birisi olan Yalçın'ın bu performansı onu 34 yaşında milli takıma taşıdı. 2 yıldır milli takımın as kalecisi Volkan Babacan'a aslında bu sezon çok büyük iş düşmedi. Birçok maçta takım arkadaşları onun net gol fırsatlarıyla karşılaşmasına engel oldu. Ama bazı maçlarda da iş Volkan Babacan'ın performansına düştü. Orada da Volkan gerekeni yaptı. Aynı dili konuşan bu iki futbolcunun savunma organizasyonuyla Başakşehir ligde ilk yarının en az gol yiyen (11 gol) takımı oldu.

SAĞ-SOL BEK SIKINTISI

Başakşehir Teknik Direktörü Abdullah Avcı tanıdığı, bildiği oyuncularla oynamayı seviyor. Uğur Uçar ve Ferhat Öztorun'u yıllardır biliyor. Onlardan daha yetenekli bir oyuncu transfer etmek yerine kendi sistemini bilen Uğur ve Ferhat'ı oynatıyor. Bu sezon Eren Albayrak transferiyle Ferhat'ın artık kulübeyi görmesi bekleniyordu. Ama Eren forma giydiği maçlarda başarılı performanslar ortaya koyamadı. Bir dönem o yedek kaldı, tekrar Ferhat oynamaya başladı. Ama Beşiktaş ve Antalyaspor maçlarındaki performansıyla Ferhat'ın bu takımda ilk 11 çıkmaması gerektiği tekrar görüldü. Zaten formayı yine Eren aldı. Ancak ligde son 2 sezonda da 8'er asist yapan Eren Albayrak, Başakşehir'le ilk yarıyı hiçbir gole katkıda bulunamadan tamamladı. Sağ bekte ise Uğur Uçar yine alternatifsiz kaldı. Onun yerinde de tıpkı Eren gibi daha ofansif bir isim olan Cenk Ahmet alternatifi vardı. Ama Cenk Ahmet'in performansı Abdullah Avcı'yı memnun etmedi. Zaman zaman Bekir de burada oynatıldı ama onun performansı daha da zayıf kaldı. Uğur bu sezon Ferhat kadar sırıtmasa da Başakşehir'in zayıf halkalarından birisi olarak görünmeye devam ediyor.



NAMAĞLUP AMA İVMEYİ KAYBETTİ

Başakşehir ligde ilk 11 haftayı 9 galibiyet, 2 beraberlikle tamamlamıştı. Devreyi yenilgisiz kapattı fakat son 5 maçta 4 beraberlik, 1 galibiyet aldığı unutulmamalı. O galibiyeti de iyi futbol oynamadığı Trabzonspor mücadelesinde Emre'nin müthiş pasında Visca'nın kendisinin bile inanamadığı gol vuruşuyla elde etti. Beşiktaş deplasmanı sonrası takımın performansı düşüşe geçti. Abdullah Avcı, Adanaspor beraberliği sonrası oyuncularının performansını sert biçimde eleştirdi. Başakşehir'in ligin 2. yarısında kaldığı yerden değil başladığı yerden devam etmesi gerekir. Sezon başındaki görüntüsüne kavuşması gerekiyor.

BAŞARISIZ TRANSFERLER

Başakşehir bu sezon başında kadrosuna Cengiz Ünder, Eren Albayrak, Dieng, Attamah, Holmen ve Mustafa Pektemek'i kattı. Bu oyunculardan Cengiz Ünder büyük katkı sağladı. Attamah ise son maçta attığı harika gole kadar beklentilerin altında kaldı. Eren Albayrak son 2 sezonda ligde 16 asist yaparken bu sezon hiçbir gol katkısında bulunamadı. Holmen de geçen sezonki Konyaspor performansını bile aratır hale geldi. Mustafa Pektemek lige iyi başladı fakat 2 Ekim'den beri hiçbir gole katkısı yok. Fiyasko ise Dieng transferi oldu. Geldiğinde "Cristiano Ronaldo kadar hızlıyım" diyen Dieng bizlere "kontrolsüz güç, güç değildir" sözünü hatırlattı. Avusturya 1. lig takımı Saint Polten'den 500 bin Euro'ya alınmıştı. Türkiye 1. Ligi'nde Altınordu'dan 700 bin Euro'ya alınan Cengiz Ünder ile bu anlamda benzerlik vardı. Performansları ise tamamen zıt oldu. Goller, asistler bir yana Dieng futbol alt yapısı da çok zayıf bir görüntü çizdi. Zaten ligde ilk yarıda toplam 7 dakika oynadı.Başakşehir geçen sezon da Emre Belözoğlu, Napoleoni, Hakan Özmert, Musa Muhammed, Cenk Ahmet, Bekir İrtegün ve Cikalleshi'yi transfer etmişti. Napoleoni'den kısmen katkı alındı. Emre Belözoğlu harikalar yaratıyor. Fakat geri kalan oyuncular beklentilerin altında kaldı. 300 bin Euro bonservis ödenen 20 yaşındaki Musa Muhammed geldiğinden beri Süper Lig'de 1 dakika bile oynamadı. 1.8 milyon Euro bonservis ödenen Cikalleshi'ye bu sezon ligde Eylül ayından beri forma bile verilmiyor. Buradan yola çıkarak Başakşehir'in transferlerde genel anlamda başarısız olduğunu, beklentilerin altında kaldığını söyleyebiliriz.

HAKEM HATALARI

Başakşehir'in bu sezon 3 maçında önemli hakem hataları oldu. İlki 16 Ekim'de Başakşehir'in sahasında 1-1 biten Konyaspor mücadelesiydi. Uzatma anlarındaki çok net olmak üzere Başakşehir'in 2 penaltısı verilmedi. Ertesi hafta Karabükspor deplasmanında bu defa skor 0-0'ken Başakşehir lehine çok yanlış bir penaltı kararı verildi. O golle öne geçen Başakşehir devre bitmeden skoru 2-0 yaptı ve zorlu deplasmanda 3 puanı aldı. Başakşehir maçlarındaki 3. büyük hata ise Adanaspor deplasmanında yapıldı. Mücadelenin 75. dakikasında skor 1-1'ken Başakşehir'in attığı nizami gol önce verildi, daha sonra iptal edildi.



İRFAN CAN KAHVECİ TRANSFERİ

Başakşehir transfere hızlı girdi. Gençlerbirliği'nden İrfan Can Kahveci'yi kadrosuna kattı. 6 milyon TL bonservis bedeli ödendiği ifade ediliyor. Abdullah Avcı bu transferle hem Mossoro'yu hem de sol kanatta Cengiz'i yedeklemeyi düşünüyor. Tabii bu transfer sonrası Doka'nın alacağı süre daha da azalmış olacak gibi görünüyor. Ama bu sezon hiçbir maçta gol katkısı olmayan Doka da performansıyla fazlasını hak ettiğini göstermiyor. 21 yaşındaki İrfan Can, 2.5 sezondur Süper Lig'de oynuyor. Asıl çıkışı 2014-2015 sezonunda yaptı. Daha 19 yaşında bir genç oyuncuya Gençlerbirliği'nin o dönemki teknik direktörü İrfan Buz güvenip şans verdi. O sezon İrfan 24 maçta 5 gol, 5 asistle oynadı. Geçen sezon ise 32 karşılaşmada 3 gol, 3 asistlik katkı sağladı. Bu sezonun ilk yarısında 15 mücadelede 1 gol, 2 asistle oynadı. İstatistikleri geriye giden bir İrfan Can söz konusu. Sezon öncesinde hazırlık maçlarında harika frikik golleri attı. Fakat sezon başladığında o frikikleri de göremedik. Hatta 5 Kasım'da Antalyaspor deplasmanında 15. dakikada skor 0-0'ken bir penaltı da kaçırdı, Antalyaspor ise maçı Etoo'nun penaltı golüyle 1-0 kazandı. İrfan Can o maçta devrede oyundan alınmıştı. İrfan Can yetenekli bir futbolcu ama Türk futbol tarihi harcanmış yeteneklerle dolu. Okan Koç, İrfan Can'ın yaşındayken çok daha fazla heyecan yaratan bir futbolcuydu. O da Gençlerbirliği sonrası tıpkı İrfan Can gibi 21 yaşında İstanbul'a gelmiş Beşiktaş'a imza atmıştı. 28 yaşından sonra ise bir daha Süper Lig göremedi. İrfan Can iyi bir 'okula' geldi. Topun üzerine basar gibi yapıp ayağının altıyla topu dürtmesi gibi enteresan ve genelde faydasız hareketler yerine takım oyununa katkısı olan işler yapmayı öğrenebileceği bir yerde. Onun yeteneklerinde bir futbolcunun skor katkısı da çok daha fazla olmalı. İrfan Can'ın önünde iki yol var. Ya Okan Koç gibi olacak ya da Edin Visca. Eğer son 1.5 sezondaki İrfan Can'ı başarısız bulup, burada kendisini geliştirmeye adarsa hem kendisi, hem Başakşehir, hem de Türk futbolu kazanır.

MEHMET BATDAL'IN PERFORMANSI

Mehmet Batdal, Süper Lig'in en yetenekli santrforu değil. Ama Abdullah Avcı'nın sisteminde takımın oyun kalitesini yükselten çok başarılı bir oyuncu. Fakat artık gol noktalarında daha başarılı olması gerekiyor. Beşiktaş maçında kaçırdığı gol belki de sezon sonunda şampiyonluğa mal olmuş olacak. Oyuna katkısı ne kadar fazla olursa olsun şampiyonluk mücadelesi veren bir takımın santrforunun 6 haftadır gol atamıyor olması bir problem. Onun alternatifi olması beklenen Mustafa Pektemek son aylarda oynadığı maçlarda oldukça zayıf kaldı. Cikalleshi ise ligde Eylül'den beri maça çıkmadı. Bu bölgeye transfer yapılmayacak ise Abdullah Avcı'nın bu golcü problemini çözmesi gerekiyor.

Analiz: Rıdvan AKSU