comScore

Galatasaray Galatasaray

Kolbeinn Sigthorsson nasıl bir futbolcu?

30 Ağustos 2016, Salı 18:40
Kolbeinn Sigthorsson nasıl bir futbolcu?

Galatasaray'ın yeni transferi Kolbeinn Sigthorsson nasıl bir futbolcu? Yazarımız Sinan Yılmaz yorumluyor...

FutbolArena Analiz - Galatasaray transfer sezonunun kapanmasına kısa bir süre kalan, Kolbeinn Sigthorsson'u kiraladı. Peki Sigthorsson nasıl bir futbolcu? Yazarımız Sinan Yılmaz analiz etti...

YENİ ELMANDER, SİGTHORSSON 
Sigthorsson 26 yaşında ve şimdiye kadar Milli takımı ile oynadığı 44 milli maçta 22 gol atabilmiş bir oyuncu. Avrupa'da herhangi bir Milli Takımda buna benzer istatistiği çok nadir görüyoruz. Sigthorsson'un bu maç ve gol performansı Hakan Şükür'ün Türk Milli takım istatistiklerini andırıyor. 

4. torba Milli Takımlarını oynadıkları futbolla yükseltmeleri de bu açıdan hayli benzer. Avrupa'da milli maçlarda 40'tan çok maça çıkıp, 2 maçta 1 gol atabilme başarısını gösteren santrfor sanırım bir elin parmaklarını geçmez. 

Ancak İzlanda'nın sistemi, takımın çok iyi olması bu oyuncuları yüceltiyor denilecektir... Öyle bile olsa, Sigthorsson yokluktan oynayan bir adam değil. Sigthorsson, Augsburg'un golcüsü Finnbogason'u keserek oynuyor ki Finnbogasson, Bundesliga'da geçen sezon 14 maçta 7 gol attı ve geçtiğimiz yıllarda Hollanda Ligi'nde 31 maçta 29 gol atmış oyuncu. 

Yani İzlanda'daki büyük yardımlaşma ve takım oyunu, oyuncuları sivriltse de Sigthorsson da İzlanda'nın oyun seviyesini net şekilde yukarı çekiyor. Buna birazdan aşağıda değineceğim... 

Şimdilik şunu diyeyim. Sigthorsson bu güne kadar patlama yapamadı çünkü Ajax'ta 3 sezon üst üste ağır sakatlıklar yaşadı. Fransa'da gittiği takım Nantes ise son derece kısır bir ekip ve ligin en az gol atan 2. takımı olmalarına rağmen ligde kaldılar. Son 3 maçta Sigthorsson ve Nantes'ı izledim. Sigthorsson'un etrafına hiç oyuncu sokamıyorlar ve İzlandalı çok yalnız kalıyor. Sigthorsson zaten driplignlerle, yeteneği ile kendi başına pozisyon yaratan bir oyuncu falan değil. Bu yüzden Nantes'ta başarılı olma ihtimali çok düşüktü. Geçtiğimiz yıl Fransa'da adaptasyon sorunu da yaşadı. Kendisi Galatasaray'a gelmek istese de ailesi Türkiye'ye gelmesini istememişti ve bu durum onun psikolojisine de kötü yansımış olabilir.

Şimdi kariyerinin en olgun dönemine giriyor ve 26 yaşında. Bu yaşından sonra önemli bir çıkış yakalayabilmesi de bence muhtemel. 

Geçelim oyunculuk meziyetlerine... 

SİGTHORSSON NASIL BİR FUTBOLCU?

1.86 boyunda, güçlü bir pivot santrfor için hiç de yavaş sayılmaz. Savunma arkasına veya stoper-bek arasına topsuz koşularla sarkmalar yapabilecek bir oyuncu değil ama kontra atak pozisyonlarında geç kalmıyor, şut şansı yakaladığında çabukluk sorunu yaşamıyor.

İkili mücadelelerde oldukça güçlü, yere sağlam basan bir oyuncu. Hava topları ise en büyük silahı… 1.86'lık ortalama üstü boyuna rağmen çok baskın bir hava topu hakimiyetine sahip. Kendisinden daha uzun, birinci sınıf Fransız ve İngiliz stoperlere karşı EURO 2016'da çok net bir hava topu üstünlüğü sağlaması dikkat çekiciydi. Taçları, aut degajlarını uzun vurulan neredeyse her topu arkadaşlarına indirerek, İzlanda hücumu için çok önemli bir parçayı oluşturdu. Yani İzlanda bir takım oyunu oynuyorsa bu takım oyununun bağlı olduğu en önemli kolon, Sigthorsson! 
Sigthorsson enerjisini 90 dakika boyunca kullanabilen, çok koşan, çok mücadele eden ve kolay kolay yorulmayan bir oyuncu. Bu özelliği Türkiye'de rakip savunmacıları çok rahatsız edecektir. Bunu geçmiş yıllarda Elmander'de ve Kuyt'ta görmüştük. 

Kariyerinde önemli sakatlıklar yaşamasına rağmen, bu sakatlıklardan her seferinde güçlü dönmeyi bilmiş. Birçok maç kaçırıp 14-15 maçla sezonu kapattığında da, bir yandan 7 gol atması bu durumu gösteriyor. Sakatlıklardan sağlam, fit dönmesi Sigthorsson'un profesyonelliğiyle ilgili önemli bir pozitif işaret. Son sezonunda ise sakatlık sorunu yaşamamış...

Diz, ayak bileği ve omzundan daha önce uzun süreli sakatlıklar geçirmiş olma nedenlerinden biri, ikili mücadelelerde kendisini hiç sakınmaması gibi görünüyor. Gerek hava toplarına, gerekse boştaki toplara çok cesur giriyor ve bu durum bazen kendisini sakınmadan sert darbeler almasına neden olabiliyor. Öte yandan 3 sezon art arda ayak bileği sorunu yaşaması kronik bir sakatlığının oluşabilme ihtimalini de düşündürüyor.

İkili mücadelelerde cesur olduğu kadar boğa gibi güçlü. Omuzu atıp da devirmediği oyuncu sayısı az. Tekmeye kafa sokacak, sağlam ve agresif bir oyuncu olduğu gibi çok çalışkan da bir isim. Top rakipteyken pres yapabiliyor ve sık sık, kendi yarı alanına kadar gelip rakipten top çalabiliyor. Bu çalışkanlık ve takım oyununa katkıyı en son yine Elmander ve Kuyt'ta görmüştük. Hem fiziksel olarak çok güçlü, rakibini ikili mücadelelerde dağıtıyor hem de çok çalışkan.

Öte yandan bu kadar mücadeleci bir oyuncu olmasına rağmen kesinlikle çirkef bir oyuncu değil. İkili mücadele sayısına ve agresifliğine rağmen gördüğü kart sayısı oldukça düşük. Kariyerinde sadece bir kırmızı kartı var. O da pres yaparken olmuş, pozisyonu izledim kasti bir hareket değil.

Sigthorsson'un en iyi özelliklerinden biri de konsantrasyonu. 90 dakika oyunun içinde kalmayı bilen ve takımına hemen her pozisyonda çok faydalı olan bir oyuncu. Sadece hücumdaki duran topları indirsin diye değil savunmada duran topları karşılamada da çok faydalı oluyor. Top rakipteyken de, kendi takımındayken de önemli görevler üstlenip bu görevleri disiplinli şekilde yapabiliyor.

Altyapı eğitiminin bir bölümünü Hollanda'da, AZ Alkmaar'da aldığı için fundamentali iyi. Oyun bilgisi ve oyun görüşü var. Buna karşın pek yetenekli ve teknik bir oyuncu olmadığı için, güzel gördüğü pasları atamadığı oluyor. Yine de bu çok sırıtan veya sık yaşanan bir durum değil. Zira teknik olarak da pekiyi olmasa da çok kötü (kazma) denecek bir oyuncu da değil. Yani belki Elmander kadar ayağı düzgün değildir ama bir Umut Bulut durumu da yok.

Öte yandan topla kat etmeyi fazla düşünmeyen, topu ayağında çok gevelemeyip atakları öldürmeyen bir oyuncu. Genelde çabuk oynamayı, tempoyu arttırmayı iyi biliyor. Zira yüksek tempoda daha etkili olan bir oyuncu… 

Sigthorsson; Mario Gomez, Jardel, Cardozo vs tarzı çok iyi gol koklayan, nerede duracağını bilip, etkili gol vuruşları olan, sakin bir ceza sahası golcüsü değil. Ceza alanında gol pozisyonuna girdiğinde genelde karamboller, çok kısa sürede gelişmiş ataklarla oluyor ve ceza sahası içinde çok soğukkanlı olduğu söylenemez. Genelde aklına gelen ilk vuruşu deniyor. Zira kariyeri boyunca hiç 15'ten fazla attığı sezon olmamış. Zaten penaltıları da atmıyor. Doğrudan ‘attıran' bir santrfor da değil. Kilit paslarla sırtı dönük oyunu ile, takım arkadaşlarını çok iyi besleyen, asistçi bir santrfor da diyemeyiz. Zira asist sayıları da oldukça düşük. Buna karşın Sigthorsson için dolaylı bir asistçi diyebiliriz. Tıpkı Elmander gibi sürekli hareketliliği takımı öne taşıyor ve açtığı boş alanlar da takım arkadaşları tarafından değerlendirilebiliyor. Hatırlanacağı üzere Elmander Galatasaray'da geçirdiği çok iyi sezonda 12 gol atmıştı ve kariyeri boyunca attığı maksimum gol sayısı da buydu. Elmander bir sezonda en çok golü Galatasaray'da attı. Buna karşın aynı sezon arkasında oynayan oyunculardan Melo, kariyerinin en çok gol attığı sezonunu geçirmiş ve 10 gol atmıştı. Melo'nu bu sezon harici 7 gol attığı bir sezon var daha 20'li yaşlarının başındayken onun dışında da 3'ten fazla attığı sezon yok! Aynı şekilde Selçuk İnan da kariyerinin en çok gol attığı sezonunu o yıl geçirmiş ve 11 gol atmıştı. Yine Elmander'in o dönem arkasında oynayan Necati de çok iyi bir dönem geçirmişti. Elmander bu üç oyuncunun gol sayılarını doğrudan asistle değil ama dolaylı olarak yükselten en önemli faktörlerdendi. Sigthorsson da bu açıdan, bu potansiyele sahip. 

Tekniği çok iyi değil ama topu ayağına dolaştıracak, hiç top süremeyecek veya pas atamayacak bir oyuncu da değil. İyi olmadığı konuları biliyor, bunları zorlamıyor, basit oynuyor ve çok yaratıcılık gerektiren ince paslarda onu göremiyoruz. 

Pek fazla top sürmeyi denemeyen sadece boş alan bulduğu zaman bunu değerlendiren bir oyuncu… Ancak ağır bir oyuncu olmadığı için baskı yediğinde veya şut açısı aradığında hemen kolayca marke edilecek, sıkıştırılabilecek bir oyuncu değil. Çok hızlı, çabuk kıvrak vs değil ama şut atacağı zaman önünü açabilecek çabukluğu da var.

Uzaktan şut neredeyse hiç denemeyen ancak uzaktan sert frikikler deneyen bir oyuncu. Bu frikiklerde pek başarılı olduğu söylenemez. Şutları güçsüz değil ve özellikle uzun şutunu çalışıp geliştirmeli. Zira sıkça ceza sahası dışında sırtı dönük top alıyor ve önünü dönüp şut tehdidi yaratabilmesi ona önemli bir avantaj sağlayabilir. Bu uzaktan şut, Elmander ve Kuyt gibi ona benzer stilde olan oyuncularda olan bir özellikti ve bu özelliklerinden oldukça yararlanıyorlardı. Sigthorsson da kalitesini bir adım daha yukarıya çekebilmek için bu şut konusunu geliştirmeli.
Bitiricilik konusunda ise çeşitliliği yok. Biraz ezber, direkt vuruşlar deneyen bir oyuncu. Aşırtma veya kaleciyi çalımlama gibi farklı düşüncesi olmuyor. Ters ayağını çok kullanmasa da top soluna gelirse soluyla vuruyor ve sol ayağı zayıf olsa da çok kötü olduğu söylenemez. Kafa vuruşu konusunda oldukça iyi… Hem sert hem de isabetli kafa vuruyor. Kenar ortalarla iyi beslenirse çok sayıda kafa golü atabilecek bir isim.

Nantes'ta uyum sorunu yaşamış ve beklenen performansı sergileyememiş olsa da elinden geleni yapan bir oyuncu görünümünde. Nantes'ın hücumdaki kısırlığı onun kendisini bulamama nedenlerinden biri olmuş. 

Son izlediğim Monaco maçında fiziksel olarak iyi görünüyordu. Galatasaray'a hazır geleceğini söyleyebilirim. Özellikleri bakımında Türkiye'de iş yapacaktır. Türkiye'de Kuyt, Elmander tarzı golcüler her zaman Cardozo, Teofilo tarzı golcülerden daha verimli olmuşlardır çünkü bu ülkede futbol savunmacılar tarafından boğuşarak oynanıyor. Savunmacılar boğuşarak üstünlük kuramadıklarında ise hiçbir şey yapamıyorlar. Eh stoperlerin boğuşarak galip gelemeyeceği bu gibi Kuzeyli santrforlar da bizim stoperleri ezip net hakimiyet kuruyorlar. 

Uygun maliyeti ve alternatif olarak düşünülmesi hesaba katılırsa Sigthorsson'un çok iyi bir alternatif olacağını hatta ilerleyen haftalarda Eren'i kesebileceğini bile düşünüyorum.

ARKADAŞINI GETİR 50 TL BİLYONPUAN AL!