Hakkı Yalçın'ın Fotomaç Gazetesi'ndeki köşe yazısı
Dün gece şartlar eşit olduğunda, Fenerbahçe'nin sahada olmadığını gördüysek. Hakemin adaleti katlettiği gerçeğini yok etmeden Fırat Aydınus'u işaret ederiz.
"Fenerbahçe'yi hakem diriltti" deriz.
"Atılan diğer 4 gol neyin nesi?" diyen varsa. "5 çocuktan dördünün sağlam kalması bir çocuğun katledilmesine masumiyet kazandırabilir mi?" diye sorarız.
Hele o penaltı Karabükspor'un fişini çekmeye yönelikse.
Şartlar eşit olmadığında kazananların, bir gün aynı şartlar altında kaybetmelerine çanak tutulacak bir ortam olduğunu da işaret ederiz.
Burası böyle bir ülke çünkü.
***
Fenerbahçe'nin dün geceki başlangıcı klasikti. Yine isteksiz, yine futboldan uzak bir görüntü.
Üstelik Karabük forvetinin Fenerbahçe savunmasına yaptığı baskıyı, Fenerbahçe forveti yapmazken.
Rakip alana çabuk sıvışan Karabük karşısında orta alanda bırakılan boşluklar tehlikeli sinyaller verirken.
Ve hakem Fırat Aydınus'tan "ayıp" bir penaltıyla gelen gol.
Ardından kırmızı kart.
Ve bir anda değişen dengeler..
***
Sonrası uzun hikaye.
Sonrası inleyen nağmeler.
10 kişilik Karabükspor'un Fenerbahçe'den daha arzulu olduğu dakikaları da gördük.
İkinci gole kadar Fenerbahçe'de kendilerini inkar edenleri de.
İkinci yarıda zaten posası çıkmış bir rakip karşısında gelen goller.
***
Sezon başından beri takıma hakim olan kalıntılar kadar, futboldan alıntı yapılan dakikaları inkar etmeyelim.
Ne yani, iki gol attı diye Van Persie geri mi geldi?
Devrik kral bir maçla tahtına mı çıkarıldı?
Fenerbahçe eşit şartlarda oynadığında elden ayaktan düştüğü bir rakip karşısında, fiyakalı dönüş mü yaptı?
Kaç gol atılırsa atılsın! Benim elim hak edilmemiş cümlelere gitmiyor.
***
Çünkü gerçeklerin üzerini örtmekle... Hakem ölüsünün üzerine gazete örtmek aynı kapıya çıkar.
Maçın sonunda 5 gollü futbol iskeleti, 3 puan bisikletine binmiş gidiyordu.
Bisikleti kullanan Fırat Aydınus'tu.
Gözlerimle gördüm..
BEŞİKTAŞ
GALATASARAY
TRABZONSPOR