Murat Fevzi Tanırlı yazdı! Aziz Yıldırım ve hakemler

FutbolArena - Eski TFF hakemi ve Lig TV yorumcusu Murat Fevzi Tanırlı, Süper Lig'in ilk yarısında çok fazla konuşulan hakemler ve tartışmalar üzerine bir yazı kaleme aldı. 

İşte Murat Fevzi Tanırlı'nın FutbolArena'ya özel yazısı;YENİ “FIFA”LAR…
 

1977 doğumlu 38 yaşındaki Tolga Özkalfa ve 1976 doğumlu 39 yaşındaki Barış Şimşek'ın listeden çıkıp, yerlerine Alper Ulusoy ve Deniz Ateş Bitnel'in geldiğini görüyoruz. Hedef elbette “yeni Cüneyt'ler”… Ancak Şampiyonlar Ligi finaline uzanan ya da Dünya Kupası'na katılabilmenin müthiş başarı olduğu zorlu yolda Cüneyt Çakır'ın Süper Lig'e çıkma yaşının 25, FIFA olma yaşının 30 olduğunu hatırlatalım. 19 Yaş Altı,  21 Yaş Altı Avrupa Şampiyonaları ile başlayan; 2010-11'deki Rubin Kazan-Barcelona Şampiyonlar Ligi maçının ardından yani 35 yaşında iken Elit Hakem Kategorisi'ne yükselmeyle taçlanan bir serüven.
 

***
 

Bu başarı tablosunun karşılığında Cüneyt Çakır'ın Elit Kategori'ye yükseldiği yaş 35, yani FIFA kokartını taşımaya başladıktan sonraki “5. yılı”. 
 

Cüneyt'in FIFA'da elit olmayı başardığı yaşta, 1981'li Alper Ulusoy ile 1982'li Deniz Ateş Bitnel'in, FIFA'ya daha yeni ayak basıyor olacaklarını düşündüğümüzde çok büyük başarı beklemek adına gidilecek yol imkansıza yakın. Bu durum Mete Kalkavan ve Ali Palabıyık için de geçerli. Hatta hakemlerimizin 1. Kategoriye yükselip en azından Şampiyonlar Ligi yönetmelerini ummak açısından bile çok riskli. Herşeyin hayırlısı ve yolları açık olsun diyelim.
 

***
 

Hakemlik, hayatın ta kendisinin de olduğu gibi sevdanın ve hayallerin peşinden koşmaktır. Son yıllarda Türk hakemliğine bakışta 3 ana nokta dikkat çekmektedir:
 

1. 2012'deki Avrupa Futbol Şampiyonası'nı kapsayan süreci de dahil ederek son 4-5 yıllık periyotta Türkiye'de hakemliğin geldiği nokta, hedeflerde revizyona gidilmesine neden oldu ve Kapıkule'den çok öteye geçti. 3 büyük maçı yönetmek bir zamanlar listenin en tepesindeyken, şimdilerde isefayda/zarar endeksinde aşağılara doğru düşmeye çoktan başladı bile.
 

2-Türk hakemliğinin üzerinde yaratılan baskı ve stresin, hakemlerin yaptığı hatalar üzerindeki etkisinin ne boyuta getirildiğinin kulüpler ve medyadaki yansımaları farklılaştı…
 

3-Futbolun dünya üzerindeki en ciddi endüstrilerden biri olmasının, ülkemiz hakemliğine yansıması nihayet gerçekleşti. Avrupa ile hemen hemen benzer şartlara gelen düzen hak ettiği değeri sözleşmeli hakemlik ile almaya başladı. Dolayısıyla yeni sezonda 22'ye düşürülüp tamamının sözleşmeli yapılması düşünülen hakemlik, “sevdiği işi yapıp para kazanmak” tanımına en cazip hale gelmiştir. Hakemlerin içindeki saha içi/dışı yarış da bu anlamda artmıştır.
 

2007-2008 4

2008-2009 15

2009-2010 7

2010-2011 5

2011-2012 1

2012-2013 YOK

2013-2014 7

2014-2015 5

2015-2016 2

 

Yukarıdaki açıkladığımız kriterler kapsamına 2007-2008'den bu yana Deniz Çoban'ın Süper Lig karnesini eklersek,  istikrarsız hakemlik serüveni, Süper Lig'de 1 kez bile düdük çalmadığı sezonların da yaşandığı son9 sezonluk maç sayılarına baktığımızda, Kasımpaşa Stadı'ndaki 90 dakika sonunda tamamen devre dışı kalmış olmanın getirdiği psikolojiyi, hedefsizliği, umutsuzluğu yansıttığını görebiliyoruz. Elbette hatayı kabullenmek erdemdir ama hakemliğin doğası zaten hatalarla dolu oyunun yine“hatalar yapabilen bir parçası” olmaktır. 9 sezonda yönettiği toplam 46 Süper Lig maçından en az 30'unda yine kritik hatalar yapmış bir hakemin bu sezona mahsus “hata kabullenmesi” trajikomik bir durum oluşturdu. Elbette ki “Hep bana hep bana” diyen ve  “özür” kavramından yoksun ülkemizden böyle bir tavıra karşı da şapka çıkaranlar olması da normaldir. Ancak hakemliğin doğası ve temsil ettiği kurum açısından kabul edilmesi zor bir harekettir.

 

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın basın toplantısındaki açıklamalar da hakemlere dair yapılan eleştiriler açısından ilginçti.Yeni yüzlere şans verilmesini isteyen, bazılarının da artık bırakmasını temenni eden tarzda idi. Unutulmamalıdır ki, bugünün genç diye nitelendirilen hakemleri Halil Umut Meler, Ümit Öztürk,  Alper Ulusoy, Deniz Ateş Bitnel gibi isimler de Süper Lig'de 10. sezonlarına geldiklerinde 40'lı yaşlarına gelecekler. Belki FIFA'da önemli yerlerde olacaklar ya da ligin tecrübeli sınıfına girecekler. Peki 10 yıl sonrasının Aziz Yıldırımları, Fikret Ormanları, Dursun Özbekleri gibi başkanlar da bu kez onlar için mi “eski kaşarları istemiyoruz” diyecekler? Her ligde vasat-iyi-çok iyi olmak üzere hakemler yer alır. Alttan iyi hakemler geldikçe değişim olacaktır. Yalnız, Lig yarışı iyice kızıştıkça, bu ligin “gerçek” anlamda yükünü çeken FIFA hakemlerinden tecrübeli diğer arkadaşlara kadar hepsi görev almaya başlayacaklardır.İngiltere'de hakemliği bırakma yaşı 49... FIFA'da sınır 45 yaş idi ancak yeni yayınlanansirkülerle bırakma yaşının da ucu açık bırakıldı. Peki bu kabaca ne demek? “Ne kadar yapabiliyorsan ve fiziksel testleri geçebiliyorsan devam et”.Hakemlere karşı genel eleştiriler yapılırken mevcut uygulamaları ve güncel gelişmeleriiyi analiz etmek gerekiyor. 
 

***
 

Sayın Başkan'a ben de küçük bir öneri ilave edeyim. Hakemlerdeki eski kaşarlardan ziyade, futbol kültürümüzü yerin dibine sokan bazı eski kaşar seyircilerin, futbol kültürümüzün oluşmasına engel olan ve sürekli bel altı vuran bazı eski kaşar yorumcuların ve medya mensuplarının, bazı futbol adamlarının, bazı kulüp yöneticilerinin temizlenmesi için öncülük etseler Türkiye futbolu adına fevkalade faydalı olacağı aşikar. 

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve yöneticileri basın toplantısında, bir “araştırma” yaptıklarını ve bazı bilgilere ulaştıklarını söylediler. Bu bilgiyi F.Bahçe kulübü yöneticilerine veren HAKEM CAMİASININ güzide mensubu her kim ise yatacak yeri yoktur sanırım.Uzun yıllardır bir arpa boyu ilerlemeyip, FIFA kokartını formaliteden takıp çıkaran, derbi yönetmeyen veya yönetme ışığı dahi gösteremeyen, kolay maçlarda vasatı aşmakta zorlanan onlarca hakem varken; hakemlik kariyeri boyunca, basın toplantısının yapıldığı tarih itibariyle Süper Lig'de toplamda sadece “7” maç yönetmiş Hakan Ceylan ismini zikrettiirecek kadar düşmanlık beslemek karşısında tüyler ürperir, sözler biter…
 

HAKEM ELEŞTİRİ LÜGATI
 

“Ortaoyunu oynanıyor”, “art niyetli”, “kasıtlı”, “bıraksın bu işi”, “ince ince doğradı”, “üzerimize oyun oynanıyor”, “lime lime doğradı”, “gördü vermedi”, “gördü veremedi” “yardımcısı penaltı dedi uymadı”, “atamadı”…
 

Yeni sözcük: “hadsiz”