Uğur Karakullukçu'nun Gomis yorumu
"Gomis sence sezonu kaç golle tamamlar?"
Gomis Galatasaray'da oynamanın avantajını kullanıyor. Çok risk alan bir takım, hücuma dönük, savunmada defoları var ama bu forvet için avantaj. Gomis üst düzey bir profesyonel, çok çalışkan, kendine iyi bakıyor ve çok iyi bir son vuruşçu. Şu an yanılmıyorsam yakın tarihli gol krallarını bile geçmiş bir oyuncu. 20, 22 golle gol kralı çıkıyor bu ligde. 24 golü şimdiden buldu, 30'u devirecek gibi. Burak Yılmaz'dan sonra 30'u deviren ilk oyuncu olacak. Gol kralı olacağı bence kesin, kaç golle olacağını merak ediyoruz. 30'u ne kadar geçerse o kadar iz bırakacak tabii ki…
Uğur Karakullukçu, Cengiz Ünder için ne dedi?
Milli futbolcumuz Cengiz Ünder Roma'da iyi işler yapıyor… Roma, Cengiz Ünder'i tutar mı, satar mı?
Monchi Roma'ya yeni geldi, yıllarca Sevillla'nın sportif direktörlüğünü yaptı ve dünyanın en iyi futbol yöneticisi olarak kabul ediliyor. Roma'ya da gelmişken ilk vurgununu büyük ihtimalle Cengiz ile yapacak. Her maç gol atan oyuncuyu Serie A'da tutmazlar, barındırmazlar. Geldiğinden beri Türk Dybala diyorlardı, biraz espriyle karışık tabii ama Arjantinli Cengiz oldu Dybala şimdi. Dybala atınca öyle diyorlar... Son 1 aydır İtalya'nın en formda oyuncusu. Bu gidişle Premier Lig'e gitmemesi için hiçbir sebep yok. Roma tutayım, 10 sene oynatayım demeyecektir. 60-70 milyon Euroları görmemesi bu piyasada çok zor. Ama tabii bu yaz olmaz bana göre. Bir iki sene oynattıktan sonra ancak… Cengiz için de kalması mühim, gelişimini tamamlasın. Unutuyoruz ama daha üniversite çağında bir çocuk. Biraz daha gelişimini tamamladıktan sonra transfer olması doğal. Muhtemelen Premier Lig'e gidecek.
"SERGEN YALÇIN BENCE İYİ BİR TEKNİK ADAM"
Konyaspor'un yeni teknik direktörü Sergen Yalçın oldu. Sence başarılı olur mu? Doğru karar mı?
Sergen Yalçın bence iyi bir teknik adam. Gittiği yerlerde iyi işlere imza attı. Biraz istikrar problemi var, çabuk sıkılıyor gittiği yerden ama gittiği yere de katkı sağlıyor. İyi de bir ekibi olduğunu düşünüyorum Sergen Hoca'nın. Konyaspor'un kadrosu da fena değil aslında. Özgüven eksikliği ve fikstür zorluğuyla bir iki ekstra mağlubiyet aldı. Alanyaspor mağlubiyeti kritik oldu. Yoksa ben ikinci yarıda kötü oynadığını düşünmüyorum. Başakşehir'den puan aldılar. Büyük maçlarda iyi skorlar elde ettiler. Mehmet Özdilek de çok kötü iş çıkarmıyordu ama sonuçlar gelmeyince ligimizde böyle teknik adam değişiklikleri oluyor. Galatasaray maçı ne olur bilemem ama Sergen Hoca'nın katkı sağlayacağını düşünüyorum. Konyaspor'un kadrosu küme düşecek bir kadro değil.
Uğur Karakullukçu'nun Aykut Kocaman ve 'Taç' yorumu
Aykut Kocaman'ın “taç hırsızlığı” açıklamasına ne dersin?
Aykut Hoca ligde kontrolü kaybettik dedi. Puan tablosu olarak söylüyor tabii. Ama Aykut Hoca biraz da duygusal olarak kontrolü kaybetti. Yaptığı açıklamaları süzgeçten geçirmiyor gibi. Ben de kenarda bir teknik adam olsam bazı şeylere sinirlenirim yani. Ben menajerlik oyunu oynarken bile sinirlenen bir insanım. Düşünemiyorum gerçek bir takımı yönetirken(gülüyor)… Gerçekten benim taçımı başkasına verse rahatsız olurum ama bunu 1 hafta sonra başka maçta, evinde 3 tane yemişsin Akhisarspor'dan, şampiyonluk gitmiş neredeyse; böylesine bir tabloda da gidip Beşiktaş maçındaki taçı anlatmanın alemi yok. O zaman dalga geçerler yani. Başka bir devirde yaşıyoruz. İletişim devri.. Bir anda iş espriye dökülüyor. Aykut Hoca aslında genel bir mağduriyet anlatmaya çalışıyor. Daha doğrusu kendi bakış açısını… Ben mağdur olduğunu düşünmüyorum da. Bir örnek veriyorsun her şey bunun üzerinden dönüyor. İnternette biliyorsun bir cümlen hayat karartır. Aykut Hoca'nın bunun farkında olması lazım. Taç hırsızı dersen Hülya Avşar'ın tacına kadar gider. Aykut Hoca'yı insan olarak anlıyorum ama yanlış yaptığını düşünüyorum. Kontrollü olmalı, kontrolünü yitirmemeli. Son dönemdeki basın toplantıları arkadaş arası sohbet ediyormuş gibi. Aslında kendini iyi ifade edebilen bir adam ama yakın dönemde bununla ilgili sıkıntılar yaşıyor. Böyle bir gaf yaptığında gerisi geliyor sosyal medyada. Taç meselesinden gidersen “Taçsız Kral”dan girerler Hülya Avşar'dan çıkarlar. Böyle bir duruma gelirsin.
"AKHİSAR MAÇI DERBİNİN FATURASI OLDU"
Kupadaki derbi maçına bakarsak, oldukça olaylı geçti. Derbi için yorumun ne olur?
Bu öyle bir derbi oldu ki herhalde bir Galatasaray ve Başakşehir taraftarı, yani Başakşehir'in çok taraftarı yok da (gülüyor); Galatasaray taraftarı genelde hayali bir senaryo yazsa, iki takımın da mümkün olduğu kadar yorulacağı, sakatların, cezalıların olacağı bir durum düşünse ancak bu kadar düşünebilirdi. Galatasaray taraftarı için rüya gibi oldu. Hem Fenerbahçe hem Beşiktaş ciddi hasarla çıktı. Fenerbahçe fiziksel olarak yıpranmışlığının bedelini Akhisarspor maçında ödedi. Bu kadar yıpranmamış bir Fenerbahçe Akhisar'dan bu kadar kolay gol yemezdi. Akhisar da ilk maçta da son dönemlerde de ciddi şekilde Fenerbahçe'yi hırpalıyor, puan alıyor. Bunlar tamam ama bence derbinin çok büyük etkisi var. Akhisar maçı Fenerbahçe'ye derbinin faturasıdır. Ben Josef de Souza'nın dili çıkmış şekilde kenara geldiğini hiç görmedim o güne kadar. Fenerbahçe için derbinin faturası ağır oldu. Beşiktaş için daha uzun vadeli sonuçları var. Volkan Demirel için Aykut Hoca'nın yeter artık noktasına gelmesi de derbinin faturasıdır. Volkan'ın yokluğu, derbiden fiziksel yıpranmışlığı etkili oldu mağlubiyette. 3 puan belki şampiyonluk, belki de ikincilik demek. Bir de öyle yakın ki şampiyonluk ile üçüncülük arasında 1 puan fark olabilir. Kendi evinde aldığın bir mağlubiyet her şeyi bitirebiliyor. Fenerbahçe kazanmış olsaydı maçı, şampiyonluk konuşuyor olacaktı. Ama şimdi bir hüzün, üzüntü var, ümitsizlik var.
Uğur Karakullukçu'nun Beşiktaş hakkındaki açıklaması
Böyle bir ligde en ufak hatanın bedelini ödeyebiliyorsun. Beşiktaş'ın durumundaysa Pepe uzun vadeli sakatlık geçirdi, 1 aylık. Şurada zaten 2,5 ay kaldı. Pepe'nin durumu kritik. Querasma'nın cezası belirleyici olacak Beşiktaş'ın durumu daha uzun vadeli. Maçlar kazanılır, kaybedilir ama en kritik 3 oyuncusunu saysan Beşiktaş'ın Pepe, Querasma, Talisca. İkisi en az 1 ay yok. Böyle bir tabloda da derbide daha ağır hasar alan Beşiktaş oldu.
Uğur Karakullukçu'nun şampiyonluk tahmini
Ligdeki duruma baktığında şampiyon kim olur sence?
Bu tabloda şampiyon şudur diyen kahve falı baktırsın( gülüyor). Ancak falla öğrenilebilecek bir şey. Çünkü Fenerbahçe, Galatasaray, Başakşehir, Beşiktaş; hepsi için şampiyon olabilir diyebilirsin. Bir neden söyleyebilirsin ama neden olamaz diye de bir neden söyleyebilirsin. Çünkü hiçbirinin tutarlılığı yok. Başakşehir'e güveniyorsun, düzgün kadroları iyi bir teknik adamları var. Ama bakıyorsun Gençlerbirliği'ne karşı içeride, öne geçtikleri maçı kazanamıyorlar. Belki de düzgün bir hakem yönetimi olsaydı yenileceklerdi. Fenerbahçe'ye bakıyorsun derbi deplasmanlarında iyi şu bu, 1-0'dan maç veriyor. Akhisarspor'dan 3 yiyor. Galatasaray fırsat yakalıyor öne geçtiği Kasımpaşa'ya yeniliyor. Kasımpaşa'yı da deplasman sayamayız yani. Beyoğlu Galatasaray'ın semti. Böyle bir durumda hangi takıma güvenebilirsin ki. Beşiktaş'ta da aynı durumlar var. Yani 4 takım için de olumlu, olumsuz şeyler söyleyebiliriz. Başakşehir ve Galatasaray'ın puantaj olarak avantajı var, Fenerbahçe'nin fikstür avantajı var bunu yitirdiğini düşünüyorum. Çünkü; 2, 3 takımla aranıza mesafe girerse onu 1 maçlık fikstür avantajıyla telafi etmeniz mümkün olmaz. Kaldı ki Beşiktaş'a ikili averajı da verdiler. Fenerbahçe tabii ki 1, 2 adım geride şu an.
"Hakem düzgün yönetseydi dedin…"
Gençlerbirliği'nin penaltısı verilmedi. Bir de ilk golde de ofsayt şüphesi var, Adebayor'un golünde… Bu tarz şeyler Fenerbahçe'nin maçında olsaydı, Beşiktaş maçında olsaydı ortalık kaynardı. Ama Başakşehir olunca çok konuşulmuyor. Olumlu da konuşulmuyor, olumsuz da… Medya baskısı yok deniyor Başakşehir'de. Yok evet. Olumsuz olarak da yok ama… Bu da bir avantajı Başakşehir'in. Gençlerbirliği aleyhine hatalar olduğunu düşünüyorum.
"ROBOT HAKEM GELSE KISA DEVRE YAPAR"
Peki, genel olarak hakemleri nasıl buluyorsun?
Türk futbolu neyse hakemlerimiz de o. Sanki yöneticilerimiz mükemmel, transferlerimiz mükemmel, teknik adamlar harika kararlar veriyor, futbolcular müthiş yetiştiriliyor da hakemlerimiz mi kötü? Öyle ya da böyle dünya çapında 2-3 hakemden biri: Cüneyt Çakır. Sonra geliyor burada derbide olmuyor… Öyle bir Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi yaşandı ki bırak yabancı hakemi, robot hakem getirsen kısa devre yapar burada. Böyle bir maç oynanıyor. Sen dünyanın neresinde gördün?
Uğur Karakullukçu'nun Quaresma yorumu
Orada Josef de Souza ile pozisyon yaşanıyor. Quaresma gidiyor Josef'i dövmeye kalkıyor, Mehmet Ekici'ye nasıl olsa atıldım diye bir kroşe daha vuruyor. Böyle bir tabloda ne yapabilir ki hakem? Bir de şu var: "3 kırmızı kart çıktı, 3'ü de doğru ama hakemi beğenmedim." deniliyor. Böyle bir maçta neyini beğeneceksin? Tabii ki kaçıracak. Koğuş karışmış yani. Normal bir ortam var mı ki? Bunlar da insan. Türk Futbolu'nda iyi bir hakem olması mümkün değil. Yabancı hakem gelir 3 maç yönetir, 4. maçında ona da sallarlar yani. VAR (Video Hakem Uygulaması) da gelecek, ona da sallayacaklar. O da çok konuşulacak. Burası böyle. Toplum neyse, Türk futbol kamuoyu neyse, hakemlerimiz de o. Hakemler çok kötü de biz mükemmeliz gibi davranmanın bir alemi yok.
Uğur Karakullukçu Mustafa Cengiz için ne dedi?
Galatasaray'ın yeni başkanı Mustafa Cengiz'i nasıl buluyorsun?
Mustafa Cengiz Galatasaray demokrasisi için çok önemli bir adım attı. Resmen Galatasaray ile dalga geçen bir başkanı, işte ben istediğim zaman seçim koyarım, neredesiniz karşıma aday çıkarın tüydünüz, ne yaptınız diyen birine karşı aday oldu. Galatasaray Kulüp Üyeleri de bir irade ortaya koydu ve Mustafa Cengiz'i seçti. Mustafa Bey geldikten sonra iyi bir sinerji yakaladı. Taraftar destek verdi ama sadece sinerjiyle de olmuyor. Elbette bu maddi sorunların kısa vadeli çözümü için adım atılması lazım. Mutlaka çalışıyorlardır ama somut olarak çok iyiye gidiliyor, enkaz kaldırılıyor diyemeyeceğim. Şu anda sadece enkazın dehşetine düşmüş bir adam görüyorum ben. Hani binayı dinamitle uçurursun sonra bu neymiş falan dersin ya, adam geldi durum tespiti yapmaya çalışıyor, baktıkça dehşete düşüyor. İyi niyetli olduğuna yüzde yüz inanıyorum. Bence bu mali kongrede birçok detay netleşecektir. O zaman daha net konuşuruz ama burada önemli olan Galatasaray'ın Avrupa'dan men almadan çıkabilmesi. Diğer şeyler halledilir bir şekilde. Galatasaray mali kaynak bulamayacak bir takım değil. Ama kısa vadeli, mayıs ayına kadar özellikle ne yapılması gerekiyorsa yapılmalı. Mustafa Bey'in iyi çalıştığını biliyorum. 24 saat çalışıyorlar, beklemedikleri bir tabloyla da karşılaştılar. Ben seçilmeyi beklediğini de düşünmüyorum.
"GALATASARAY'DA SANKİ HAYAL KIRIKLIĞI VAR"
"Ona da sürpriz oldu diyorsun…"
Elbette seçilmek için girdiler, başa baş gideceğini tahmin ediyorlardı ama ben Mustafa Cengiz'in ekibinden birisiyle seçimin daha 3. sandığında konuştuğumda, 100-200 oyla kaybedebiliriz gibi bir tahminleri vardı. Ama başa baş olacak, kimsenin beklediği gibi net bir Dursun Özbek seçimi olmayacak denilmişti. Beklediklerinin ötesinde bir sonuç aldılar. Azınlık yönetimi gibi görüyorum, geçici bir dönem gibi. O görevi iyi gerçekleştirirlerse mayıs ayında başkan daha kuvvetli ve işe hakim, 3 seneyi projelendirmiş bir şekilde tekrar seçilme şansının olabileceğini düşünüyorum. Ama şu an gidişat o sinerjinin yükseldiği yönünde değil. Sanki biraz hayal kırıklığı da var yani. Daha doğrusu o dehşete düşme halinin etkisini görüyoruz yönetim üstünde.
"GALATASARAY'DA MALİ DURUMLARINI KÖTÜ OLDUĞUNU SÖYLEMEK İÇİN KAHİN OLMAYA GEREK YOK"
9 Mart'ta UEFA ile görüşecek Galatasaray. Sence ne sonuç çıkar oradan?
Bir kere 9 Mart'ta şu çıkacak, bu çıkacak işte yüzde yüz men alacak ben duyum aldım, amcamın oğlu söyledi, UEFA'da arkadaşlar var gibi demeçlerin hiçbir manası yok. Daha UEFA ne ceza vereceğini bilmiyor. Ceza derken ne yaptırım uygulayacağını bilmiyor. Galatasaray da savunmasını yapmadı. Sonuçta bu ortak bir pazarlık. Galatasaray'ın mali tabloları kötü demek için kahin olmaya gerek yok. Bunu zaten iki gözü ve ortalama zekası olan herhangi biri bilebilir. Borsaya açık şirket bunlar, tabloları belli. Galatasaray'ın mali sorunları var… E hepsinin var. Yaptırım almayan kulüp mü var Türkiye'de? Beşiktaş gitti, yaptırım aldı. Al-sat sınırı var Beşiktaş'ın. Fenerbahçe'nin sınırı var… Trabzonspor şu an temerrüdünü ödeyemiyor, 2 senelik denetim sürecine girmişti UEFA'da. Men alan kulüplerimiz var mali kriterler nedeniyle ya da geçmişteki transfer borçlarını ödemedikleri gerekçesiyle. Bir tek Konyaspor sorunsuz girdi. Onun dışındaki bütün kulüpler zaten yaptırım aldı. Avrupa'dan men bu yaptırımların en üst düzeyi. Olabilir mi? Olabilir. Bu ihtimal yok diyemem ama bu kesin olacakmış gibi davranmak garip bir durum. Bu şunun gibi: Ben bir duyum aldım Koç Holding batıyormuş, işte Sabancı Holding 7 milyar lira vergi cezası gelmiş. Bunun gibi bir şey. Borsaya açık bir şirket üzerine spekülasyon yapmanın çok anlamı yok. Çünkü ortada bir görüşme olmamışken bunun duyumu olmaz. UEFA ile Galatasaray'ın yapacağı görüşmeler çok mühim. 9 kademeli bir yaptırım sistemi var Finansal Fair Play'in. Ben ağır bir denetim geleceğini düşünüyorum. Maaş sınırı aşağıya çekilebilir, al-sat sınırı gelebilir. Onun dışında birkaç mali kriter daha getirerek belki kademeli olarak zarar sınırının düşmesi olabilir. Fenerbahçe'nin yaptığına benzer bir anlaşmayı Galatasaray'ın yapabileceğini de düşünüyorum. Bunu bekleyip göreceğiz.
"Sence Dursun Özbek yeniden aday olur mu?"
Dursun Özbek'in aday olmak için hevesli olduğunu kesinlikle düşünüyorum. Seninle Galatasaray Müze açılışında da birlikteydik zaten, orada yaptığı açıklama da aday olma niyetini ortaya koyuyor bence. Ama bu şekilde seçim kaybetmiş bir başkanın ben tekrar güven oyu toplayıp da tekrar seçilebileceği konusunda çok ciddi şüphelerim var. Çok ihtimal vermiyorum açıkçası. Galatasaray'da daha farklı adaylar çıkabilir gibime geliyor. Kimsenin net bir açıklaması yok bu konuda ama eğer ki Mustafa Cengiz ve ekibinin devam etmesi yönünde bir irade çıkmazsa; ben yine farklı bir adayın çıkacağını düşünüyorum. Dursun Özbek yola devam ederse şaşırırım.
Uğur Karakullukçu'nun Aziz Yıldırım ve Ali Koç yorumu
Fenerbahçe seçimlerine az bir süre kaldı. Ali koç ile Aziz Yıldırım arasındaki yarışı nasıl görüyorsun?
Fenerbahçe başkanlık seçimini bir kenara bırakalım herhangi bir dernek başkanı seçiminde, “Papatyayı Sevenler Derneği”nin seçimi bile olsa 20 sene başkanlık yapmış birisi tekrar o hırsla, o iştahla seçime aday olursa favoridir. Karşısına hangi aday çıkarsa çıksın. Zaten görevde olup da seçilemeyen, Dursun Özbek değilseniz yani kendi ayağınıza sıkmak için özel bir çaba göstermiyorsanız zaten seçilirsiniz. Ama burada farklı bir durum var. Ali Koç çok yüksek profilli bir adam. Hem taraftar hem kulüp üyeleri arasında çok popüler. Ben bunun ailesinden kaynaklandığını düşünmüyorum. Ailesi tabii ki önemli bir etken, başarılı bir iş adamı olmasa aday olamaz ama bir kere karizması, konuşması, Fenerbahçeliliği… Yani Fenerbahçeliliği gözünden okunuyor. Otur, sohbet et, Fenerbahçe taraftarı adam. O duygusallığı… Ve onun dışında bir de kurumsal olarak getirebileceği projeleri, Fenrbahçe'ye getirebileceği sponsorluklar… Bence dünya çapında bir yönetim getirebilir kulübe. Böylesi bir potansiyel var. Aziz Yıldırım da çok iyi biliyor, birlikte çalıştı. Herkes de biliyor. Fenerbahçe taraftarları da kulüp üyeleri de… Bence Fenerbahçe tarihinde son 20 yıldaki ilk seçim olacak, gerçek seçim… Diğerleri Aziz Yıldırım'ın seçileceği kesin olan seçimlerdi. Mehmet Ali Aydınlar'ın aday olduğu seçim de böyleydi. Ama burada farklı bir durum var.
"AZİZ YILDIRIM FENERBAHÇE'YE RENGİNİ VERMİŞ BİR YÖNETİCİ"
Ali Koç dünya üzerinde Aziz Yıldırım'a rakip olarak şansı olabilecek tek kişi. Ama bu yeterli olacak mı onu göreceğiz. Kulüp üyeleri karar verecek. Açık söyleyeyim yine Aziz Yıldırım'ın favori olacağını düşünüyorum. Dominant bir başkan ve dediğim gibi 20 yıldır kulüp üye yapısı dahil her şeyi şekillendirmiş biri. Fenerbahçe'ye rengini vermiş bir yönetici. Doğal olarak da ben favori olarak hala Aziz Yıldırım'ı görüyorum. Ama Ali Koç öyle dışarıdan bir aday değil. Ali Koç'un da yüzde 40 şansı var bu seçimde.
"BEŞİKTAŞ VİZYON OLARAK GALATASARAY'IN ÖNÜNDE"
Fikret Orman'ın Kulüpler Birliği Başkanı olması Türk Futbolu'nu nasıl etkiler?
Fikret Orman Beşiktaş ile önemli açılımlar yaptı. Sadece başarı elde etme anlamında söylemiyorum. Beşiktaş başarıyı uluslararası anlamda değerlendirmeye çalışan ilk kulüp oldu. Yakın dönemde Galatasaray'ın çok büyük başarıları var. UEFA Kupası, Süper Kupa dışında defalarca çeyrek final oynadı Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'nde boy gösterdi ve tanınan bir takım. Belki Türkiye'nin en büyük markalarından biri. Ama Galatasaray bunu uluslararası bir çabaya dönüştürmedi. Beşiktaş'ın farklı yaptığı bu. Beşiktaş Galatasaray'ın bu açıdan önüne geçti. Vizyon olarak. “Come to Beşiktaş” sloganının tutması üzerine gitmeleri, Çin'de maç ayarlamaları… Endonezya'da çok büyük potansiyel olduğunu düşünüyorum. Ciddi bir maddi potansiyel var orada. Bunu değerlendirebilen bir Türk kulübü olmadı şu ana kadar. Beşiktaş bu yönde adımlar atıyor bu çok kritik ve başarılı. Eğer Süper Lig de uluslararası bir marka olmak istiyorsa; Fikret Bey'in bu çabalarını Lig çatısı altında da devam ettirmesi bence iyi olur, başarılı olur. Son dönemde yaptıklarıyla hak ettiğini düşünüyorum. Her yaptığı şey doğru olmayabilir, her insan için geçerli bu. Ben Kulüpler Birliği Başkanı seçilmesini çok doğru ve doğal buluyorum.
Son olarak Kayserispor Teknik Direktörü Sumudica için ne dersin?
Süper Lig'in Sumudica gibi figürlere gerçekten ihtiyacı var. Avrupa futbolunda, dünya futbolunda haberler yapılıyor. Hep böyle eksantrik, hareketli karakterler ön plana çıkar. Böyle yarı Mourinho yarı Ibrahimoviç havası var Sumudica'da. İlginç hareketleri, sert demeçleri, esprili açıklamaları falan da oluyor. Kenarda yaptığı hareketler… Enerji getirdi Kayserispor'a. Kayserispor tribünlerinin kötü bir imajı vardı hep. 1 liraya sucuk ekmek getiriyorlar, ayran veriyorlar, yine gelmiyorlar tribünlere diye. Böyle ezber eleştiriler vardı. Kayserispor taraftarına düzgün bir takım ve onu eğlence haline getiren bir yapı ortaya koyduğunda, taraftarlar da geldi zaten. Belki tarihinin en çok taraftar çektiği dönemini yaşıyor. Bunda Sumudica'nın payı büyük. Demek ki futbol oynanırsa o sahada ve herkesin beğenesini alabilecek bir figürü takımın başına getirirseniz oyuncular güven verirse taraftar da geliyor. Sen işini yap gelir taraftar. Sana niye 4-5 saatini ayırsın? Bedava olsa da ayırmaz. Orada güzel bir film var Kara Panter var, o var, bu var. Sen bir şey vaadetmezsen gelmezler. Burada haklı olan taraftar. Kayserispor taraftarı bunu çok iyi gösteriyor ve bunda da en büyük faktör Sumudica…
Röportaj: Kevser İme Şahin
Kameraman: Alper Aydemir
BEŞİKTAŞ
FENERBAHÇE
TRABZONSPOR