comScore

Galatasaray Galatasaray

Adnan Öztürk, FutbolArena'ya konuştu

29 Nisan 2017, Cumartesi 13:32
Adnan Öztürk, FutbolArena'ya konuştu

Galatasaray'ın eski yöneticilerinden ve başkan adayı Adnan Öztürk, FutbolArena'ya özel çok önemli açıklamalarda bulundu.

FutbolArena Röportaj - Spor Toto Süper Lig'de bu sezon şampiyonluk yarışının dışında kalan Galatasaray'da başkan Dursun Özbek ve yönetimine karşı eleştiriler arttı. Sarı kırmızılı kulüübn eski ikinci başkanlarından ve 2018'deki kongre için başkan adaylığını açıklayan Adnan Öztürk, FutbolArena'ya özel gündem yaratacak açıklamalarda bulundu.

İşte Adnan Öztürk'ün gündem yaratacak sözleri:
"GALATASARAY'IN GENLERİ VE DNA'LARI İLE OYNANIYOR"

"Galatasaray'ın genleri ile oynandığını düşünüyorum. Çünkü bakın, Galatasaray'daki en yüksek makam Galatasaray Spor Kulübü Başkanlığıdır. Galatasaray Spor Kulübü başkanının görevi de, Galatasaray'ın tüm değerlerine sahip çıkmaktır. Galatasaray Spor Kulübü başkanının da üstünde bir olgu vardır. Bu da Galatasaray'ın, DNA'sı ve genleridir, Galatasaray'ın duruşudur. Eğer DNA'nız bozulursa, eğer yapısal taşlarınızı yerinizden oynatırsanız camia ondan sonra toparlanamaz, tamamı ile şekil değiştirir. Bunun sonucunda Galatasaray, bildiğimiz Galatasaray olmaz. Dolayısı ile ben ilk olarak buna dikkat çekmek istiyorum.

Bakın, biz her zaman Galatasaraylılar olarak, diplomasi ile, nezaketle, birbirimize olan sevgi ve saygı ile ve belli bir hiyerarşiyle camiayı yönettiğimize inanarak büyüdük. Özellikle son günlerde eleştirdi diye son günlerde disiplin kuruluna vermeler, kürsüdeki konuşma yapanları disiplin kuruluna sevk etmeler, bazı siyasi söylemleri statlara indirmeye çalışmalar, bütün bunların hiçbiri gözümden kaçmıyor. Bunların hiçbiri benim kabul edebilceğim bir şey değil.



Beni de en çok bu üzüyor. Ben ısrarla başkana şunu söylüyorum. Burası Galatasaray'dır. Galatasaray Lisesinde, Galatasaray kurulduğu zaman istimdat döneminde Galatasaray Lisesinin öğrencilerini almaya geldikleri zaman müdürümüz Tevfik Fikret'in kapıda nasıl dikildiğini ben kendisine hatırlatırım. Biz hepimiz oradan doğduk. Biz dönemlere göre tavı değiştiremeyiz. Galatasaray'ın DNA'sı, Galatasaray başkanının üzerindedir. Buraya dikkat çekmek istiyorum. Bu bizim kırmızı çizgimiz. Lütfen ve lütfen Galatasaray'da eleştiriler yapıldı, kürsüde konuşuldu diye kimse üyeleri Disiplin kurulu ile korkutmaya kalkmasın. Ben o Disiplin Kurulunu çok iyi bilirim. Çünkü tahmin ediyorum, bu kulüpte 3 tane üyeyi kulüp üyeliğinden attırmış benden başka kimse yoktur. Ve onların zamanlamaları çok manidardır. O mekanizmaları iyi bilirim. Galatasaray'a hiç mi hiç yakışmıyor bu hareketler.

Ben hayatımda hiç kimseye saygısızlık yapmadım. Bana saygısızlık yapıldığı zaman da hukuksal çerçevede her zaman cevabını vermeyi tercih ettim. Eğer ortada bir hakaret varsa, kişilik haklarına, aileye hakaret varsa hukuk ve disiplin yolları vardır. Ama, ben genel kurulda öyle bir şey görmedim. Hiç kimse lütfen Galatasaray'da insanlar fikirlerini beyan etti diye, Disiplin Kurulu mekanizmasını çalıştırmaya kalkmasın. Bu camiaya büyük zararlar verir. Bu para ile pulla ölçülecek zararlar değildir. Bunlar Galatasaray'ın, özgürlük, modernlik, demokrasi, cumhuriyetin temel değerleri Galatasaray'ın değerleridir. Bunları kısıtlamaya kalkarsanız, bu bünye çok ciddi reaksiyon gösterir. Gösterenlerin başında da ben gelirim. Ve o disiplin kurulu mekanizmalarını nasıl çalıştıracağımı bende biliyorum. Lütfen bu konuya dikkat edelim. Galatasaray Başkanı olmak demek, camiada bir sevgiyi yöneten adam olmak demektir. Camiada disiplinle, nefretle, dedikoduyla iş yapmaya kalkılırsa en başta Galatasaray başkanı yıpranır. Galatasaray başkanı yıpranırsa Galatasaray yıpranır. Buna müsaade etmemeliyiz.

"BİR PLANLAMA YAPILMAZSA
ÖNÜMÜZDEKİ 5 SENE CİDDİ ANLAMDA KAYIP OLUR"


Galatasaray bu saatten sonra ne yapması gerekli? Camiada bir karamsarlık var...

"Dursun başkan, çok sevdiğim, saydığım bir büyüğümdür. Başkan olmadan önce de uzun seneler tanıdığım, son derece iyi ve takdir ettiğim bir insandır. Ama, ben daha önce de bunu söyledim. Başkanın popülizm yapmaya ihtiyacı yok. Galatasaray camiasının tek ihtiyacı olan Galatasaray'ı, Galatasaray yapan değerlerin çerçevesinde camiayı bütünleştirmek.

Maddi açıdan bizim harcayabileceğimiz para belli. Gelirlerimiz, giderlerimiz, borçlarımız belli...
Artık ne yazık ki gayrimenkul zenginiyiz de diyemeyeceğime göre. Hesap, kitap adamları otururlar. Galatasaray hiçbir zaman ben zengin kulübüm diye övünmedi. Galatasaray her zaman ben Galatasaray'ım diye övündü. Adamlık, zenginlikle olmuyor. Kötü adamlıkta fakirlikle olmuyor. Dolayısı ile buradan çıkılır. Bizim sportif yarışmalarda, Galatasaraylıların bütünleşmesi zaten çok ciddi anlamda başarı getirir ama şu anda bugün derhal bir planlama yapıp özellikle futbol takımından başlamak üzere gerçekleri camia ile paylaşarak aksiyona geçilmezse ben önümüzdeki 5 senenin çok ciddi anlamda kayıp olacağını düşünüyorum."



"ERKEN SEÇİM GALATASARAY'A FAYDA GETİRMEZ"

Camia ve taraftarın Olağanüstü Genel Kurul yani erken seçim isteği var. Dursun Özbek bu kararı alır mı?


"Bence Dursun Özbek, bu kararı almaz. Ama şunu da söyleyeyim. Mayıs ayının başında olağanüstü kongre kararı alıp sağlıklı bir neticede elde etmek mümkün değil. Dolayısı ile benim gözümde Mayıs 2018'e kadar başkan ve yönetim devam edecek. Bizlere düşen gerekli ikazları yapmak. Her zaman söylüyorum. Galatasaray için 24 saat telefonumuz açık. İhtiyaç olduğunda her türlü Galatasaray'ın hizmetine koşarız. Ben Mayıs ayında bugün alınacak bir seçim yani genel kurul kararının Galatasaray'a fayda getireceğini düşünmüyorum. Ben böyle söyledim diye çok reaksiyon olabilir ama ben bir hesap kitap adamı olarak, camiayı tanıyan bir ferdi olarak söylüyorum. Hırsla kalkan zararla oturur. Dolayısı ile şu anda sakin ve yapıcı bir şekilde Galatasaray'ı, yıpranmadan, DNA'sı ile oynamadan Mayıs 2018'e hesaplı kitaplı taşımaktır bizim görevimiz."

"DURSUN ÖZBEK HER İŞİ KENDİSİ VE KARDEŞİ İŞE ÇÖZMEYE ÇALIŞIYOR
BU ŞEKİLDE BAŞARILI OLMASI MÜMKÜN DEĞİL"


Dursun Özbek'ten ziyade şu anki yönetimi nasıl buluyorsunuz?


"Görüntüden öte, benim gördüğüm bakın liderlerin en büyük problemi, çevresindeki ekibidir. Çevresindeki ekip, lideri çok büyük meşguliyetler arasına sokup acele ve yanlış kararlar vermeye itebilir. Ya da lideri daha sakin, sağlıklı düşünebileceği, verimli çalışabileceği şekilde detaylara boğmadan çalışma ortamı sağlayabilir. Ne yazık ki Dursun Özbek için konuşmalarından da anladığım her işe kendisi koşturması gereken, her işi kendisi ve kardeşi ile çözmeye çalışan yapıya dönüş durumda.



Samimi söylüyorum, bir tek Galatasaray için değil. Galatasaray'ı yönetmek bir holdingi yönetmekten çok daha zordur. Çünkü çok ciddi anlamda sosyal boyutu vardır. Çok göz önündedir. Söylüyorum bir sevgiyi yönetiyorsunuz. Bu şekilde başarılı olması bence mümkün değil. Bu tarzını bu saatten sonra değiştirebilir mi? Ben değiştirmesini tavsiye ederim. Ekibindeki arkadaşlarına daha çok sorumluluk verip daha çok iş yüklemesini tercih ederim.

İnsan yorulduğu zaman kontrolü kaybetmeye başlar. Dursun Özbek'in de şu anki çalışma tarzının ne Galatasaray'a, ne de kendisine faydası yok. Bu çalışma tarzı ile hem kendisine hem de Galatasaray'a yazık ediyor. Biraz güven ve ekip çalışması Galatasaray'a ve Dursun Özbek'e iyi gelecektir."

"DURSUN ÖZBEK'İN HERKESİ KUCAKLAMASI LAZIM"

"Galatasaraylılar karamsar. Bende karamsarım. Ama benim karamsarlığım günde 24 saat üzerinden 30 saniye sürer. Çünkü karamsar olmanın kimseye bir faydası yoktur. Karamsar olan karanlık kararlar alır. Karanlık kararlarda felakete götürür. Eğer Galatasaray akıl kurumu ise ki akıl kurumu... Karamsarlığa değil, Hep beraber bir akıl üretmeye ihtiyacımız var.



Akıl üretmenin yolu da kişisel çekilmelerini bir kenara bırakmış daha sakin daha yapıcı bir ortama Galatasaray'ı taşımaktır. Bu da başkanın görevidir. Başkan bence bunu yapabilir. Gönlü açık olsun. Fikirleri açık olsun. Galatasaray'ın en büyük gücü Galatasaraylılardır. Onları biraz daha yanına toplaması lazım. Nefretle, disiplinle bir yeri yönetmeye kalktığınız zaman hem kendinize hem de kurumunuza yazık edersiniz. Hele ki, Galatasaray gibi bir kurumda buna hiç yer yoktur.

Başkanın Galatasaraylılara doğruları anlatıp, doğru bir yol haritası çerçevesinde onun tanıdığımız, bildiğimiz Dursun Özbek samimiyetinde herkesi kucaklaması lazım. Benim kardeşi olarak tavsiyem budur."

"MAYIS 2018'DE BEN VARIM! SON KEZ ADAYIM"

Mayıs 2018'deki seçimde Adnan Öztürk, başkanlığa aday olacak mı?


"Şimdi buna çok net cevap vermezsem olmaz. 2018 Mayıs'ındaki seçimde ben varım. Aday olacağım. Son kez..." 

Neden son kez?

"Ben rahmetli Özhan Canaydın ile çalıştım. Daha sonra başkan adayı oldum ve güzel bir genel kurul yaşadık. Sonrasında Ünal Aysal ile beraber çalıştım. Ve en son çok ciddi ve iyi bir çalışma ile başkan adayı oldum ama sağlık sebepleri ile geri çekilmek zorunda kaldım. Halen kızıyor insanlar ama bende anlatmaktan yoruldum. Benim için önce vatanım sonra ailem sonra Galatasaray gelir. Galatasaray'ın durumu beni çok üzüyor. Hepimize düşen görevler var. Hepimizin Galatasaray'a el vermesi lazım. Artık yeterli tecrübeye de sahibim. Bir kere daha aday olup kazanırsak elimizden geleni yapacağız. Kazanamazsak da, ondan sonra düşecek görevleri yapacağız. Zaten Divan Kurulu üyesi olacağım. Eğer seçilemezsek de, Divan toplantılarına katılırım."



"DURSUN ÖZBEK İLE DE ELBETTE ÇALIŞIRIM"

Dursun Özbek ile çalışma olasılığı gerçekleşebilir mi?


"Yani, Dursun Özbek ile çalışmak derken... Elbette istediği zaman çalışırız. Galatasaray'ı hep beraber omuzlayacaksak, kimin omzunda kaç kilo var, hesaplamamak gerekiyor. Hiç öyle şekillerle işim yok. İlla da beraber çalışmak için aynı masanın etrafında oturmakta gerekmiyor. Ben her zaman söylüyorum. 24 saat Galatasaraylılara açığım. Ben elimden gelen yardımı her zaman yaparım. Dursun Başkanımıza tavsiyem, tarzını bir an önce değiştirsin. Kendisi de bunun faydasını hemen görecektir. Divan Kurulunda medyayı ve divan üyesi olmayan kişileri dışarı çıkarmak da hoş değil.
Galatasaray camiasında geçmişte liseli lisesiz diye nefret ettiğim bir ayrım vardı. Şimdi bir de bunun içine divan üyesi ve olmayanlar diye ayrımlar katmak yersiz. Bunlar yakışan hareketler değil.
Divan dediğiniz yer bizim camiamızın en deneyimli kurumu, Divan üyesi olmayan ancak Galatasaray için zamanını ayıran insanlara, ‘hadi siz çıkın demek' çok yakışıksız oldu. Bununla alakalı Divan başkanının açıklama yapması lazım. O yaştaki büyüklerimizin kucaklayıcı olması lazım. Ayrıştırıcı olmak hiç yakışmıyor."

"BEN MUHALEFET ETMİYORUM. HİÇBİR GALATASARAYLI, BAŞKANIN VE GALATASARAY'IN BAŞARISIZLIĞINI İSTEMEZ"

Dursun Özbek “Göreve geldiğimden bu yana saldırı altındayım” dedi...


"Yok. Tanıdığım ve tecrübem olduğu için söylüyorum. Galatasaray'a her zaman yönetenler ve yönetime muhalefet edenler olmuştur. Ki ben muhalefet değilim. Ben muhalefet etmiyorum. Yapıcı olmaya çalışıyorum, her zaman. Bu biraz yorgunluk ve baskının altından söylenmiş sözler. Hiçbir Galatasaraylı, Galatasaray başkanının başarısız olmasını isteyip Galatasaray'ın başarısız duruma düşmesini istemez. Öyle hisseden varsa ben onları Galatasaraylı addetmem. Üyesi olduğunuz ailenin kötülüğünü isteyerek o ailenin mensubu olduğunuzu iddia edemezsiniz. Buna ben inanmam."



"GALATASARAY HALKA AÇILMAYA HAZIR DEĞİL"

Galatasaray sizce halka açılabilir mi?


"Galatasaray şirket anlamında zaten açık. Ama üyeler anlamında Galatasaray'ın buna hazır olduğunu düşünmüyorum. Biz daha aktif 6-7 bin üyemizle ilgili ayrıştırıcı, sınıflara ayırıcı davranışlarımızı bitirip, Galatasaray'a yakışan birliktelik ve sevgiyi yakaladığımız zaman halkla bütünleşmeyi tartışabiliriz. Teşhisi iyi koymak, tedavi için de yol haritasını iyi koymak lazım. Benim teşhisim bu. Bu kadar birbirinden ayrılmış temelin üzerine devasa bir bina yapmaya kalkarsanız hep beraber altında kalırız."

"BEN GALATASARAY'IN BAŞARISINI FENERBAHÇE'YE KARŞI ALDIĞI SONUÇLARLA ÇÖZMEM"

Fenerbahçe'ye karşı 3 branşta 12-1'lik bir mağlubiyet serisi var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

"Ben Galatasaray'ın başarılarını, Fenerbahçe'ye karşı aldığı sonuçlarla hiçbir zaman ölçmem. Karşı taraf için yıllardır öyle olmuştur. Galatasaray'ı yenelim başka bir şey istemeyelim. Bunlar çok dar fikirler bence. 12-1, 12-0 olabilir. Onlarla ilgili çok karalar bağlamam. Benim karalar bağladığım, eğer karşınızdaki takımın adı ne olursa olsun bir mücadele için sahaya çıktı iseniz, bu mücadelenizi gerektiği şekilde her şeyini ortaya koyup Galatasaray'a yakışan şekilde yapmıyorsanız, işte ben ona bozulurum. Ki ben buna bozuluyorum. Yenilgiye bozulmuyorum. Ne yazık ki özellikle futbol takımımız maç başlarken, bitse de gitsek havasında maça çıkıyor. Bunu kabul etmek mümkün değil. Beni asıl üzen bu. Yoksa ben elimden geleni yapıp sonuna kadar mücadele edip yenilmişim. Problem değil. İşini ciddiye almamayı kabul etmem mümkün değil."



"TUDOR ANTİPATİK DURUMA DÜŞTÜ
İŞİ ÇOK ZOR"


Tudor tartışmalar eşliğinde geldi ve performansı da beğenilmiyor. Sizce Tudor göreve devam etmeli mi?


"Tudor'u tanımıyorum. Ama transfer süreci ve tarzını kabul etmem mümkün değil. Gönül isterdi ki başarılı olsun. Teknik direktör değiştirmenin de bir zamanı vardır. Bu aşı tutmaz. Sezonun ortasında tamamı ile değişik sistemle, tamamı ile değişik fiziksel programla bir aşının tutmasını beklememelisiniz. Hem Galatasaray'a, hem de Tudor'a yazık oldu. Tudor, yanlış zamanda geldiği için aldığı yenilgilerle bence şu anda antipatik duruma düştü. Bunu silebilmesi için uzun zaman gerekecek. Ama bu demek değildir ki, ‘Aman Dursun Başkan, Tudor'u gönder' Hayır. 1 başkan için 4 teknik direktör çok fazla."

"SNEİJDER'IN MALİYETİNİ UEFA'DAN CEZA ALMADAN ÖNCE TARTIŞACAKTINIZ
MOTİVE OLMUŞ BİR SNEİJDER GALATASARAY'IN EN BÜYÜK KOZU OLUR"


Peki Galatasaray'da Sneijder'ın maliyeti ve performansı sorgulanır oldu. Neler söylesiniz.


"Ben her zaman maliyetler üzerinde yıllardır Türk futbolunun probleminin borç değil de zarar olduğunu sürekli tekrarladım. Şimdi Sneijder kalibresinde bir futbolcunun maliyetini tartışmanın zamanı değil. Sneijder'ın maliyetini tartışacaksanız, UEFA'dan ceza almadan önce tartışacaktınız. İmzayı atmışsınız, Sneijder camia ve taraftarla bütünleşmiş ve kariyerinin sonuna geliyor. Ailesi Türkiye ve İstanbulla bütünleşmiş. Motive edilmiş bir Sneijder, Galatasaray'ın en büyük kozu olur. Artık kariyerinin sonunda, bir Galatasaraylı olarak başarıyla veda etmek isteyecektir. Şu anda maliyetini tartışmak için doğru zaman değil. Tam tersi yıllardır yaptığınız yatırımı iyi bir motivasyonla karşılığını net bir şekilde alacağınız bir senedir.
Maliyetini tartışma zamanı geçti."

"GALATASARAY'IN TRANSFER POLİTİKASI BİR FELAKET"

Transfer politikasını nasıl buluyorsunuz?


"Galatasaray'ın transfer politikası son yıllarda felaketten de öte. Bunu randıman olarak alırsak, yüzde 50 randımanla çalışan makine gibiyiz. Hiçbir işe yaramaz. Bol transfer ve Dursun Baikan da bu konuda bonkör. İbrahimovic'le başladı ve Rodrigues ile bitirdi. Galatasaray'ın problemi transfer değil. Galatasaray'ın sorunu akılcı bir yol haritası olmaması ve birlik-bütünlüğün sağlanamamasıdır. Galatasaray'ı kenetlenmeye ihtiyacı vardır. Biz geçmişte nasıl 10 milyon dolarlık takımla şampiyon olduk. Transfer her şey demek değildir."

ARKADAŞINI GETİR 50 TL BİLYONPUAN AL!