22 yıldır Galatasaray’ın başı ne zaman sıkışsa, derdine Fatih Terim yetişti.

Terim, 1996’da ilk göreve geldiğinde 4. olan bir takımı aldı, 4 yıl üst üste şampiyon yaptı. 2010-11’de, kaos yaşayan, ligi 8. bitiren Cim-Bom’a Kadıköy’de şampiyonluk kupasını kaldırttı. Şimdi de, yönetim krizlerine bakmadı, Aslan’ı yine zirveye taşıdı.

Galatasaray’ın 21. şampiyonluğunda büyük rol oynayan teknik direktör Fatih Terim, şu tarihsel bir gerçeği de ortaya koydu.

Sarı-kırmızılılar ne zaman krize girse sorumluluk almaktan hiç çekinmeyen Fatih Terim, her seferinde yeni bir başarı öyküsü yazdı. İlk olarak 1996 yılında, ligi 4. bitiren ve sportif anlamda sıkıntıda olan sarı-kırmızılı takımın başına geçen tecrübeli antrenör, ilk yılında 82 puanla şampiyon oldu.

Altın çağları

Bu zaferiyle beraber yepyeni bir dönem başlatan Terim, 4 yıl üst üste şampiyonluk kazandı, hem lig hem de kulüp tarihinde ilk kez böylesi bir seri yakaladı, şampiyonluk sayısında ezeli rakip Fenerbahçe’yi geçti. UEFA Kupası’nda da tarihi bir zafere uzanan Terim, ikinci altın çağını 2011 yılında başlattı.

3 yıldır şampiyon olamayıp, 2010-11 sezonunu 8. sırada bitiren Cim-Bom için yeniden kolları sıvayan Terim, lig şampiyonluğunu Kadıköy’de kazanarak hem anlamlı bir başarı kazandı, hem de yeni bir dönemi başlattı. 2 yıl üst üste zafere koşan 64 yaşındaki çalıştırıcı, Şampiyonlar Ligi’nde de çeyrek finale kadar yükselen takımı inşa etti.

Sarı-kırmızılı takımla 3. altın çağını ise bugünlerde yaşayan Terim, son 2 yılda 3 teknik direktör değiştirip, kongre arifesindeki Galatasaray ile tarihin en zorlu lig yarışından galip çıkarak, 21. zaferi ilan etti.

Acısını çıkarıyor

Fatih Terim, ilginç bir şampiyonluk anekdotuyla dikkat çekiyor. Futbolculuğu döneminde de Galatasaray’da kaptanlık yapan ve kulübün simgelerinden biri haline gelen Terim, 1974-75 ve 1984-85 yılları arasında sarı-kırmızılı formayla hiç şampiyonluk tadamadı. O dönemde kulüp olarak tam 14 yıl zirveye uzak kalan ve tarihinin en kötü serisini yakalayan Galatasaray’da oynayan Terim, teknik direktörlüğünde ise bu günlerin acısını çıkarıyor.

4 farklı dönemde tam 7 şampiyonluk kazanan tecrübeli çalıştırıcı, giriştiği 9 lig yarışının 7’sini kazandı.

Terim ezeli rakipleri de solladı

Fatih Terim, teknik direktör olarak kazandığı 7 şampiyonlukla farklı bir yolda da başarı elde etti. Galatasaray’ın ezeli rakibi Fenerbahçe’yi toplamda 2 şampiyonluk sayısıyla geçmeyi başaran Terimli Cim Bom, bazı rakamlarda da dikkat çekti.

1998 yılından beri Fenerbahçe’de başkanlık yapan Aziz Yıldırım, 6 lig şampiyonluğu elde ederken, Terim, 7 şampiyonluk gördü.

Terim bir diğer ezeli rakipleri Beşiktaş’ı da şampiyonluk konusunda solladı. 1996-2018 arası 4 lig şampiyonluğu gören Beşiktaş, Terim’in ardında kaldı.

Sarı-kırmızılı takımda çalıştığı 4 dönemin 3’ünde şampiyonluklar gören Fatih Terim’in bir diğer ilginç detayı ise Claudio Taffarel ile oldu. Taffarel ile 1998 yılında futbolcu-antrenör olarak çalışıp, 2 lig şampiyonluğu gören Terim, daha sonraki dönemlerde ise onu teknik heyetine aldı.

Fanatik

Galatasaray’ın yıldız forveti Bafetimbi Gomis, sezon sonu değerlendirmesinde büyük bir itirafta bulundu. Süper Lig’in kralı, Marsilya ile Galatasaray’ı özdeşleştirdi.

Futbol kariyerinde ilk kez şampiyonluk mutluluğu yaşayan Bafetimbi Gomis, hem Galatasaraylılara hem de Fenerbahçeliler başta olmak üzere tüm futbol camiasına önemli mesajlar verdi. Fransız yıldız Hürriyet’ten Ali Naci Küçük’e şunları söyledi:

Şampiyonluk nasıl bir duygu?

Her zaman dendiği gibi en güzel şeyler en son yaşanır. Geçmişte bana Türkiye’ye gelip kariyerimin en güzel anlarını burada yaşayacağımı söyleseler inanmazdım. Bu, beklentimin ötesinde bir durum oldu. Hem gol rekoru kırdım hem de şampiyonluğu elde ettim. Ailem ve ben çok hızlı bir şekilde adapte olduk.

Sen Marsilya ile özdeşleşmiş bir oyuncusun. Marsilya ile G.Saray’ı karşılaştırır mısın?

Fransız takımları arasında G.Saray’a en çok benzeyen takım Marsilya. Orada oynamış olmam G.Saray’da başarılı olmamı sağladı aslında. Ancak itiraf etmeliyim ki, G.Saray’da yaşadıklarım çok özel anlar ve bunu tüm kariyerim boyunca hiçbir yerde yaşamadım. G.Saray’da yaşadıklarım bir hayal, bir peri masalı, eşsiz bir hikaye… Sene başında bana G.Saray ile nasıl bir hikaye yazmak istediğimi sorduğunuzda hiçbir şekilde cevap veremezdim. Ama aldığım sonuç yazılabilecek en güzel hikayenin sonucu idi. İstanbul’a geldiğimde insanların beni karşılaması, atamadığım 3 penaltıdan sonra bana yazdıkları mesajlar…

’Üzülme, ağlama’ diye destek verdiler

Daha önce oynadığım kulüplerde 3 penaltıyı kaçırsam insanlar beni eleştirirlerdi. G.Saray’da öyle olmadı. Türk taraftarlar destek mesajları gönderdi. Başta da Fatih Terim hocamız beni çok fazla destekledi. Üzülmememi telkin eden, ağlamamamı söyleyen mesajlar bir tek Türk halkının atacağı mesajlardı. Sadece G.Saray taraftarı değil bütün Türk halkı yanımda durdu. Bu çok etkileyici açıkçası. Bu karşılıklı sevgi ilişkisinin olabildiğince devam etmesini istiyorum.

"G.SARAY’DA BAŞKA GÖREVLER ALABİLİRİM"

Hatta belki burada devam edip Galatasaray’da başka görevlerde yer almak... Çünkü ben ve ailem Türkiye’de, İstanbul’da yaşamaktan son derece mutluyuz. Tabii bu daha sonra yöneticilerimiz ve hocamızla yapmak istediğim bir konuşma. Bu hikayenin olabildiğince uzun süre devam etmesini istiyorum.

Fenerbahçeli Valbuena ve Kameni yakın arkadaşların. Şampiyonluk için tebrik mesajı attılar mı?

Valbuena bu sabah mesaj gönderdi beni tebrik etmek için. Her ne kadar iki takım rakip olsa dahi, yaptığı hareketin çok büyük bir jest olduğunu düşünüyorum. Çok güzeldi ve mutlu oldum. Benim spor anlayışım da budur. Fenerbahçe de geriden gelip çok iyi bir şekilde sezon sonunu getirdi. Ligi ikinci olarak bitirdiler.Fenerbahçe’ye Avrupa’da başarılar diliyorum.

Türkiye Ligi artık çok medyatik hale geldi. Bu yüzden Türk takımlarının önemli, iyi yerlerde olması gerekli. Türkiye’nin imajına katkıda bulunmak için temsilcilerinin iyi yerde olması gerekiyor. Türkiye bir futbol ülkesi. Bunu ben görüp yaşıyorum. Gelecekte daha kaliteli ve iyi futbolcuların gelmesi için Avrupa’da alınan skorlar çok önemli.

İç sahada 17’de 16 yapan Galatasaray deplasmanlarda neden beklenen başarıyı gösteremedi?

Bunun nedeni daha çok oynadığımız oyun tarzından kaynaklanıyordu. Kendi evimizde oynadığımızda daha baskılı bir oyun ortaya koyuyorduk. Taraftarın desteği ile rakip defansı çözüp daha fazla alan bulabiliyorduk. Deplasmana gittiğimizde o kadar çok boş alan bulamıyorduk. Her ne kadar dış sahada 7 maç kaybettiysek de, ligin genelinde 24 galibiyetle en çok maç kazanan takım olduk.Bazen kazalar da olmuyor değil, olabilir. Ancak tüm senenin geneline baktığınız zaman en çok kazanan ve en çok gol atan takımız. Baştan sona lider giden bir takım olduk. Baştan sona hak ettiğimiz bir şampiyonluğa ulaştık. Bugün dönüp arkaya baktığınız zaman, "Ligde hangi takım en iyiydi ve şampiyonluğu hak etti" diye sorsanız, eminim sadece Galatasaraylılar değil, diğer takım taraftarları da Galatasaray olduğunu söyleyecektir.

Fanatik

Galatasaray’da başkan adaylarının katılacağı ve Divan Başkanı Eşref Hamamcıoğlu’nun moderatörlüğünde Galatasaray TV’de yapılacak program kriz oldu.

Tüm adaylara bir mektup gönderen Hamamcıoğlu, görüş ve projelerin duyurulması amacıyla 21 Mayıs tarihinde, saat 21.00’de bir program yapılacağını yazılı olarak iletti. Ozan Korkut ile Ali Fatinoğlu bu toplantıya olumlu yanıt verdi. Dursun Özbek ise bir iftar programının olduğunu belirtti. Başkan Mustafa Cengiz ise olumsuz yanıt verdi, kabul edilmesi durumunda 23 Mayıs’ta programının müsait olduğunu belirten bir yazı yazdı.

Bunun üzerine Eşref Hamamcıoğlu, twitter hesabından, "Galatasaray başkan adaylarını davet ettiğimiz bu akşamki panele katılamayacağını bildiren Sn. Mustafa Cengiz’in gerekli izni vermemesi sonucu GSTV’den de canlı yayın olanağı kalmamıştır" mesajını yayınladı. Divan başkanlığı, yayının bir kanaldan yayınlanması ve sosyal medyadan yapılması için teknik altyapıyı hazırlattı.

Ancak gelen büyük tepkiler sonrasında geri adım atan Başkan Cengiz, Galatasaray TV’yi Divan’a açmak zorunda kaldı. Sait Halim Paşa Yalısı’ndaki panelde sadece Korkut ile Fatinoğlu yer aldı.

Milliyet

Sarı-kırmızılı takımın devre arasında Inter’den kiraladığı ve performansıyla şampiyonluğa büyük katkı veren Yuto Nagatomo konusunda ilginç bir gelişme yaşandı.

Japon futbolcunun bonservisine sahip olan Inter, İtalya Serie A’nın son haftasında Şampiyonlar Ligi’ne katılmayı garantiledi. Ekonomik anlamda UEFA Finansal Fair Play kurallarına uymak zorunda olan Inter, Devler Ligi biletiyle rahatlama yaşadı. Juventus’tan ayrılan sol bek Asamoah’ı açıklaması beklenen Inter’in daha rahat edeceği ifade edildi. İtalya basınına yansıyan haberde de Nagatomo konusunda 3-4 milyon euroluk bir sınır konduğu ve satış konusunda istekli olunduğu kaydedildi.

Sarı-kırmızılı ekibin gelecek sezon da takımda kalmasını istediği ancak Inter’le mukavelesi devam eden oyuncu, durumuyla ilgili net bir bilgi vermezken yayınladığı twitter mesajında şunları söyledi:

"Sadece 4 ayda inanılmaz bir deneyim yaşadım. Kalbimi yerinden çıkaracak kadar sevgi aldım. Güven kelimesinin derin anlamını öğrendim. Geleceğimde ne olacağını bilmiyorum ama hayatımın geri kalanında Galatasaray’ın bir hayranı olmayı asla değiştirmeyeceğim."

Milliyet

Spor Toto Süper Lig’de Galatasaray’ın 21. şampiyonluğunda büyük rol oynayan ve kupanın mimarlarından olan Garry Rodrigues önemli açıklamalar yaptı. Yeşil Burun Adalı yıldız, transferiyle ilgili de konuştu. Teklifler olduğunu doğrulayan Rodrigues’in yanıtı kafa karıştırdı!

Igor Tudor dönemidne 15 maçta 1 gol 3 asistle oynayan Garry Rodrigues, Fatih Teirm’in gelişiyle birlikte kanatlandı!

Gazete Habertürk’ün haberine göre Yeşil Burun Adalı yıldız İmparator’la 18 maçta 8 gol, 7 asiste ulaşarak kariyer zirvesi yaptı.

İlk şampiyonluğunu kazanan Rodrigues, "İnanılmaz bir yıl oldu. Kutlamalarda duygu yoğunluğu harikaydı. Buraya şampiyonluk için gelmiştim. Hocam bana çok güvendi. Ona minnettarım" dedi. Adı transferde birçok takımla anılan ’Hızlı Garry’, "Tekliflerin olduğunu biliyorum. Neler olacağını hep birlikte göreceğiz" sözleriyle açık kapı bıraktı.

Galatasaray Antrenörü Levent Şahin, gelecek sezonun planlamasına 1.5 ay önce başladıklarını söyledi.

Habertürk TV’ye konuşan Şahin, "Antrenman programımız Şampiyonlar Ligi’ne göre olacak. Hangi mevkilere oyuncular alınacak, kimler gidecek, her şey belli. Şampiyonlar Ligi’nde beklentilerin yüksek olduğunun farkındayız, hocamız buna göre çalışıyor" dedi.

Şahin, Fatih Terim’in rakip analizlerine çok önem verdiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Sonra bizim takım olarak neler yapıp, neleri yapamayacağımıza bakıyor, sonra maçın taktiğini belirliyor. Donk, Linnes ve Sinan Gümüş ile özel görüştük. Verilerini sunduk, eksik yanlarını gösterdik. Onlar da iyi çalıştılar ve karşılığını sahada gösterdiler."

Fanatik