Serdar Ali Çelikler'in Habertürk'teki köşe yazısı
"Ali Palabıyık ligimizin kalburüstü hakemlerinden biri olarak görev yapıyordu. Palabıyık zaman zaman iyi zaman zaman da kötü performanslar sergiledi. Normaldir. Ama Ali Palabıyık'ı, tüm hatalarına karşın farklı kılan özelliklerinden biri olan ‘eyyamsızlık' özelliği geçen seneden itibaren kaybolmaya yüz tuttu. Trabzonspor-F.Bahçe maçında da Beşiktaş-F.Bahçe kupa maçında da verdiği kararlar doğru olsa da etki altında kalıp sonrasında eyyama başladı. Yani ‘cesur' gördüğümüz Palabıyık bile eyyam tuzağına yakalanmaya başladı. Şimdi hem Beşiktaşlılar “Ooo zaten düşmanımız...” diyerek hem de Fenerliler, “Ooo Beşiktaş'la barışmaya gönderildi...” diyerek hakemden şikayet ediyor. Basit bir hakem ataması, hakemin geçmiş referansları ve sonsuz güvensiz futbol ortamımız dolayısıyla en çok konuşulan konu oluyor. Kaybeden takıma da hakem özrü imkanı tanıyor.
Oysa TFF misal İspanyol, Alman ya da Macar bir hakem atasa hakemin ne Türkiye ile bir işi olduğundan ne Beşiktaş ne de Fener ile bir lig maçı referansı olmadığından bu tür tartışmalar marjinalleşir. Hakemin mutlak ve muhakkak bilinçli bir hata yapacağını düşünen radikal fanatikler de bilinçli olmasa da bilinçaltından muhakkak bir takım yanlış kararlar vereceğine inanan sıradan taraftarlar da (bunların sayısı daha çok) yabancı hakemden memnun olacaktır. Maçtan sonra en fazla hakemin iyi ya da kötü bir performans sergilediği konuşulacaktır. Bu lokal baskı altında kalma hali sadece Türk hakemlerine de özgü değil. Ben TFF Başkanı olsam Avrupa futbol kamuoyuna ‘Hakemlerin de futbolcular gibi serbest dolaşıma açılması gerektiği' fikrini ortaya atardım. Bizim derbimizi İtalyan; İtalya derbisini Ali Palabıyık yönetsin."
BEŞİKTAŞ
GALATASARAY
TRABZONSPOR