Daha önce futbolcuya saldırı, hakeme saldırı, başkana saldırılara alışık bir toplum olmamıza rağmen nedenlerini araştırdığınız zaman ve olayın derinliklerine indiğinizde belli başlı cevaplar ortaya çıkıyor.
Fatih Terim sarı kırmızılı camianın yaşayan efsanesi ve herkes büyük saygı duyuyor. 6 şampiyonluk, Uefa kupası, kupa şampiyonlukları derken kazanmadığı başarı kalmadı. Son gidişinde hocanın gidişinde etkili olan isimlerin başında herkes biliyor ki Bülent Tulun geliyordu. Çünkü Bülent Tulun daha fazla sorumluluk almayı seven, gerekirse saha içine karışmayı isteyordu. Florya kanunları gibi kanunlar rahatsızlık veriyorken elektiriğin tutması son derece normal şekilde çok uzun sürmeden ayrılık yaşandı. Kim ne derse desin Bülent Tulun dışarıdan taraftarların algısında Fatih Terim'i gönderen adam olarak hatırlandığı için büyük tepki topladı. Daha önce başkanın yurt dışında Belçika ve Fransa döneminde beraberliği neticesinde arasından da su sızmaz.
Fatih Terim depreminden sadece 3 gün geçtikten sonra Mancini ile anlaşma sağlandığının açıklanması bu işin planlı olduğunu gösterdi. Mancini gibi birinci sınıf bir teknik adamın 3 günde evet demeyeceğini herkes biliyodu. Galatasaray ilk deplasmana giderken Bülent Tulun'un otobüse binmesiyse bu tutumun açık ve net bir göstergesi olarak objektiflere yansıdığını hatırlayacaksınız.
Sonuç olarak Bülent Tulun'a geçmiş olsun diyelim ve taraftarın faturayı kendi kesme isteği çok yanlış ama insanların balık hafızalı olduğunuda düşünmemek gerekiyor.
Haber / Analiz: Yetkin Etkin
BEŞİKTAŞ
FENERBAHÇE
TRABZONSPOR