Beşiktaş kaç transfer yapacak?
"Önce Beşiktaş'ta transfer gündemiyle başlayalım. Nasıl bir yol izlemeli Beşiktaş transferde?"
"Beşiktaş büyükler arasında transfer yapmasında sınır olmayan tek takım. Buna karşılık parası olmayan 4 takım gibi en kolay alacakları yerden başladılar mecburen. Opare, Rafael diyorlardı; Rafael bitmek üzere. Beşiktaş'ın 4 tane çok önemli transfere ihtiyacı var. 1 tane golcü. Negredo'yu satacaklar bildiğim kadarıyla bir talibi var. Yıllık ücretinden zarar etmeyecekler ve satacaklar. Talisca'nın yerine Fernandes diyorlar. Bir kere Fernandes 10 numara değil. Denenmişi denerler mi bilmiyorum. Ben denemem. Hiç kimse yoksa alırım ama bende Tolgay var, Oğuzhan var. Zaten Fernandes'i düşünmelerinin sebebi de Tolgay'ın teklif alması. 10 numara lazım. Nasıl sağ beke Gökhan'ı dinlendirecek, rekabet edecek bir adam alıyorsan; ön liberoya, Atiba- Medel ikilisinin yanına bir tane oyuncu lazım. Querasma giderse Gökhan Töre'nin durumuna göre oraya da adam lazım. Orkan da var gerçi...
"FERNANDES BEŞİKTAŞ'IN DEĞERİNİ ANLADI"
"Fernandes konuşuluyor dediğiniz gibi. Beşiktaş'ta oynadığı dönemi de yakından biliyorsunuz. Ne dersiniz?"
"Fernandes o dönem geldiğinde bir bunalım yaşadı. Ben çok büyük futbolcuyum, bu takımda işim ne havasında oynadı hep. Sonra Moskova'ya gitti. Biz de gittik oraya bir maça, orada uğradık ona birkaç arkadaş. "Ah Beşiktaş, ah Beşiktaş" yapıyordu. Orada anladı Beşiktaş'ın değerini. Şimdi gelirse eskisinden iyi olur, ona şüphe yok. Kimseyi alamıyorsan Fernandes'i al."
Turgay Demir'den Manuel Fernandes yorumu
"Peki alınırsa başarılı olur mu?"
"Olabilir. Çünkü çok yetenekli bir adam. Bir de orada zor iklim koşullarında 3-4 sene iyi oynadı. İdare etti yani. Dolayısıyla olabilir ama Beşiktaş'ın aradığı 10 numara mı? Değil. Mecburiyet durumunda alınabilir."
Beşiktaş forvete kimi alacak?
Bu seneyi saymıyorum önceki 2 sene Beşiktaş'ı yazdığını zanneden birçok garip gureba, 'stoper lazım, stoper lazım' diyorlardı. Franco geldi, Mitrovic, Milosevic, Vida, Pepe geldi. 8 tane stoper aldılar. Başkanım herkesi okuyorsunuz ya dedim, 2 yıldır size stoper aldırdılar. Sürekli tartışıyorlardı, siz de aldınız. Stoperleriniz tartışılırken kaçıncı oldunuz dedim. Şampiyon... Öbür sene yine şampiyon. Bu sene santrforunuz tartışılıyor kaçıncı oldunuz? Dördüncü. Başkana aynen şunu dedim: 'Bir golcü bin ayıp örter.' O zaman millet Mitrovic'i alıyordu. Eto ile Mitrovic arasında 6,5 milyon euro paraları vardı. Mitrovic için başkan dedim yapma... Şampiyonluğu bile kaybedilirdi. Yapma dedim. Beşiktaş maçın yüzde 70'ini rakip ceza sahasında oynayan bir takım. Hiçbir stoperin sana faydası olmaz. Dünyanın en iyilerinden 2 stoper sende şimdi. İlk 10'a girecek stoperler... Vida, Pepe. Ne oldu? Dördüncü oldun. Ama en az gol yiyen takımsın. Ne oldu madalya mı verdiler?
"BEŞİKTAŞ KAMP YAPSA ŞAMPİYONDU"
"Ben geçen sene Şenol hocaya ne dedim? Son 3 kamp raporuma internetten baksın insanlar. Birinde dedim ki bu Beşiktaş şampiyon olur. Geçen senekinde dedim ki ligi alır, Avrupa'da bayılır. Avrupa'dan kastım Şampiyonlar Ligi'ydi o zaman, UEFA'da devam etti, ligi aldı. Bu sene ne dedim biliyor musun kamp raporunda? Şampiyonluk için iddiaya girmeyin. Kaçıncı oldu? Dördüncü. Neden? Kamp yapmadı. Yaş ortalaması 31 olan bir takım. Oğuzhan, Tolgay, Talisca, Querasma, Babel gibi teknik oyuncuları çoğunlukta olan bir takım. Fizik gücü düşük bir oyuncu grubu bu. Kamp yapmak yerine Çin seyahatine kızıp İstanbul'da kalırsan; 39 derece sıcakta yüzde 80 nemle yaparsan; o çocuk o koşuyu yapar ama verimi alamaz. Kendini vermeden yapar, antrenman bitse de gitsek diye yapar. Dolayısıyla Avusturya dağlarına çıkacaksın, bütün dünya gibi. Hoca çıkmadı, dördüncü oldu. Şimdi ne yapıyor? 20 gün kampa gidiyor. Geçen sene bu kampı yapsaydı, açık ara şampiyon olurdu. Hem de Negredo ile olurdu. Negredo da 35 gol atardı o zaman."
Ricardo Quaresma satılmalı mı?
"QUARESMA GİDERSE BEŞİKTAŞ ŞAMPİYON OLUR!"
"Ben hep söylüyorum, Beşiktaş takım olur. Beşiktaş şu an yüzde 90 takım, yüzde 10 Querasma'dan dolayı takım olamaz. Quaresma giderse, Negredo kalsın yine şampiyon olur. Sağ tarafa Gökhan Töre ile Orkan yeter. Beşiktaş Negredo ile şampiyon olur. Negredo iyi futbolcu."
"GOMEZ'İ DE ÇILDIRTMIŞTI"
"Sen Negredo'ya top götüremedin. Top götürecek adam kim? Quaresma. O da atmıyor. Negredo bir maçta nedir bu dedi. Bir atıyorsun, bir çekiyorsun dedi Querasma'ya. Millet o zaman farkına vardı. Gomez bile sana isyan etti. Almanya'da gol atıyorsun, burada niye atamıyorsun diye sorduklarında Gomez: Almanya'da ortalar yapılıyor,demişti. Burada ben kendimi hazırlıyorum diyor, adam topa basıyor. Adam onu da çıldırtmıştı. Quaresma'dan fazla para alana Querasma orta yapmaz. Negredo iyi futbolcu set oyununu biliyor, sırtı dönük oynuyor, hava toplarına hakim. Akıllı, akıllı. Vuruş tekniği iyi. Adama top gitmedi ki. 35 tane top gitmedi adama. Hani 35 gol niye atmadı diyoruz. Gitmedi ki adama. Negredo'nun Negredo olacağı maç gelmedi ayağına. Niye? Sağında hep Quaresma vardı. Talisca 6-7 kafa golü attı. Niye? Quaresma'nın kankası çünkü."
"QUARESMA'YI SATIP, GİGNAC İÇİN ZORLARIM"
"Santrfora nasıl bir oyuncu almalı sizce Beşiktaş?"
"Yöneticilere de söylüyorum: Gignac var, o kadar. Alırım, alamam. Al abi ya. Al. Gomez'i nasıl aldın? Aboubakar'ı nasıl aldın? Cenk'i nasıl sattın? Gignac'ı da al. Meksika'yı beğeniyor da İstanbul'u mu beğenmeyecek yani? Orada fötr şapkadan başka bir şey görmüyorsun, bütün dünya burada. Dolayısıyla ben zorlardım. Hatta Quaresma'yı satıp zorlardım."
"QUARESMA PARAYI SEVER AMA..."
"Quaresma'nın aldığı teklif ciddi mi diye soruyor herkes. Çin'den Quaresma'ya bu kadar para verildi mi? Soru o değil. Soru şu: Quaresma Çin'e gider mi? Bence gitmez. Çünkü Quaresma deli, normal bir adam değil. Dubai'ye gitti oradan hiç memnun kalmadı. Parayı sever ama parayla huzur dengesini arar. Sadece paranın peşine düşmez."
"Talisca paranın peşine mi düştü?"
"Başkanın o sözlerini ayıpladım açıkçası. Talisca çocuk. Sen Beşiktaş'ta futbol oynuyorsun, Brezilya Milli Takımı'na adaysın; her akşam şoförün, kuzenin ve kuzeninin şoförüyle şut atar mı adam evinin bahçesinde. Atamayan da şınav çekiyor. Genelde de Talisca çekiyormuş şınavları. Baraj olmayınca çekemiyor demek ki. Parayı sevmek değil, Talisca çocuk. Kandırmak kolay. Beşiktaş kandıramadı, menajeri kandırdı. Hikaye bu kadar basit. Başkan kendine göre haklı. Diyor ki: Biz menajeriyle anlaşmayı kabul etseydik, 5 milyon menajerine verseydik, Talisca'yı 32-33'e satacaktık. 21'ini Lizbon alacaktı, 5-6 da bize kalacaktı ama bize 2 sene sonra menajere neden 5 milyon verdin diyeceklerdi. Sen böyle anlatırsan kimse seni sorgulamaz. Sen durduk yere 5 milyon para kazanıyorsun. Talisca Sporting Lizbon benden para kazanmasın diyordu. Ailesini tehdit ettikleri için. Gitmek de istemiyordu. Para kazanmasınlar istiyordu. O yüzden 1 hafta oyalandı. Parayı seçmedi yani. Ben Talisca'yı suçlamıyorum."
Turgay Demir'in Oğuzhan Özyakup yorumu
"Futbol şöyle bir oyundur: Sen teknik adamsın, mutfağa gidersin, bir pasta yaparsın. Vodafone Arena'ya gelir pastayı koyarsın. Taraftar tadına bakar. Beğenmiyorsa beğenmedim der. Ben derim ki çilek niye yoktu, sen dersin ki mutfakta çilek yoktu. Bana ne abi. Sen dersin ki kreması az, ya krema bitmek üzereydi der. Beni ilgilendirmez. Pasta oraya geldiyse ben tadına bakarım. Taraftar öyle bakar. Ben Oğuzhan'ın tadına baktım, beğenmedim. Sebebi ne? 2 sene önce kampta "Oğuzhan geliyor" diye manşet attım ben. Niye? İlk defa koşarken gördüm Oğuzhan'ı. Koşmasını bırak, gençlere neden koşmuyorsunuz diye bağırıyordu. Dedik ki Oğuzhan bu sene farklı olacak. Destan yazdı o sene. Şenol Güneş'in ilk senesinde. Ben de eleştirdim Oğuzhan'ı ama sebebi şu dedim: Kamp yaşamadı adam, geberik dedim ama kamp yaşamadı. Bu sene kampı yaşasın, bu sene destan yazar yine."
"ARSENAL ÇİNGENELİK YAPIYOR"
"Ben ocak ayında söyledim, Oğuzhan 4 yıllık imzayı attı. Oğuzhan'ın sıkıntısı şu: Arsenal kulübü çingenelik yapıyor. Anlaşmada şöyle bir madde var: Oğuzhan ile her sözleşme yenilediğinizde yüzde 30'unu bana vereceksiniz diyor. Beşiktaş diyor ki: 5 yıl oldu kardeşim sana niye para vereyim? Satarken para vermiyorsun. Tamam, alırken yapmışsın, 5 sene geçmiş. Yetiştiricilik parasını katbekat ödüyorsun deyim yerindeyse. Beşiktaş da 2 şey düşündü. Oğuzhan'ı satalım. Hülle yapalım. Arsenal ile anlaşması bitsin, tekrar geri alalım. Baktılar risk var. Satarsın alamazsın, oradan bir yere gider, fiyatı artar, menajeri kafasını karıştırır... Vazgeçtiler. İkinci seçenek, açık söylüyorum, bunu açıklamazlar ama düşündüler: Oğuzhan'a 5 vereceksek 3 gösterelim. Yüzde 30'u Arsenal'a gidiyor çünkü. Bunda da UEFA kriterleri, baskısından dolayı böyle bir yöntem yok. O yüzden 3-4 ay beklediler, yapamadılar."
"TEPKİDEN KORKUYORSAN YÖNETİCİLİK YAPMA"
"Tepki almaktan korkuyorsan yöneticilik yapmayacaksın. Allah'ın peygamberi gelmiş, Kur'an'ı anlatmış, etrafındakilerin yarısı inanmamış. Tepki alacağım diye korkmuş mu? Korksaydı bugün biz Müslüman olur muyduk? Sen doğru bildiğini yap, söyleyecek olan her türlü söyler zaten. Niyeti sana çamur atmak olan, çelme takmak olan olacak. Önemli olan seni genel kamu vicdanı yargıladığında, doğru iş yaptın diyorsa, bitti. Bu kadar basit. Gomez'i tutamadın. Bin euroydu Gomez. İkna edecektin. Alman bu paraya tapar. Alman'ın parasının üzerinde haç işareti vardı, deyim yerindeyse. Sen o Gomez'e 3 değil 5 ver, 6 ver; gönderme kardeşim. Gitti... Aboubakar'ı tut. Olmadı. Şurada haklı yöneticiler, Aboubakar'ı getirdiklerinde de bu adamı nerden buldunuz diyorlardı. İlk 5-6 hafta kötü oynadı ya..."
"BEŞİKTAŞ'I EN İYİ ŞENOL GÜNEŞ VE RYAN BABEL TAŞIYOR"
"Kardeşim ben Beşiktaş'ım. Benim hocamı dışarıda gören bu ne ya, bu adam demeyecek. Evet, Beşiktaş'ın hocası bu adam diyecek. Benim futbolcumu dışarıda gören, içki, sigara içmesin ayrı ama o kötü bir şey yapıyorsa bile kaliteli olanı yapacak. İşte buraya gelirsen Beşiktaş'ın santraforuyla karşılaşırsın diyecekler. Özel bir yer..."
"Beşiktaş'ı taşıyacak... Peki Beşiktaş'ı en iyi taşıyan kim sizce?"
"Bir defa Gomez çok iyi taşıyordu. Şenol hoca en iyi taşıyan. 1 numara Şenol hoca. Adriano... Pepe çok iyi taşıyor, hem saha içinde hem de dışında. Atiba, Babel bunların hepsi iyi taşıyor. Hepsinin arasında 1 tane seç dersen Babel derim. Giyinimi, konuşması. Twit atmayı bilecek abi. Orada ne yazacağını bilecek, espriyi yapmayı bilecek. Babel bir resim atıyor, 3 dakika sonra çekiyor ama ortalık ayağa kalkıyor hemen. Çok basit bir espri var, çok tatlı... Agresif ısırma yok. Dokunduruyor ama memleket ayağa kalkıyor. Niye? Zeka..."
"GORDON MİLNE'E DEDİM Kİ..."
"Bu memlekette 400 kişi Beşiktaş yazısı yazıyor. Sen hepsinin peşine gidersen yandın. Sadece Turgay Demir'i okuyacaksın. Bu kadar basit. Gordon Milne ile bir hikaye yaşamıştık. Ben daha genç gazeteciyim. Ben bunu sürekli eleştiriyorum. Beşiktaş Avrupa şampiyonu olur diyorum. Tabii o zamanlar abilerimizin yanında esamemiz okunmuyor. Yazığımız okunmuyor, kendimiz okuyoruz. Bir de Milne okuyormuş. Veda yemeği verdi bize giderken. Ben gidiyorum artık bu genç adam benim yerime geçer dedi.Beni hep eleştiyorsun ya dedi. Bakın, gazeteciyle teknik adamın ilişkisi şudur dedim: Siz doktorsunuz. Hastalığı benden iyi teşhis edebilirsiniz, hastalığın tedavisini benden iyi bilebilirsiniz. Hangi ilaç hangi hastalığa iyi gelir hepsini bilebilirsiniz. İyi ameliyat yaparsınız. Ben hastayı senden iyi tanıyorum kardeşim dedim. Ben hastanın 40 yıldır refakatçisiyim ya. Ben 40 yıldır Beşiktaş'a refakat ediyorum. Sen benden iyi bilemezsin. Adın Şenol Güneş olsa bilemezsin. Niye? Sen doktorsun. Penisilin alerjisi var mıydı, test yaparsın. Ben söylerim sana, var- yok derim. Tamam tez güzel de örnekle bunu dedi. Sen Feyyaz'ı kadro dışı bıraktın dedim, uyuyup geç kaldığı için antrenmana. Sen sadece Feyyaz'ı bıraktığını düşünüyordun, ben o gün biliyordum ki Metin ile Ali de kadro dışı dedim. Ne oldu 3 maç beraber kaldın affettin dedim. "Haaa" dedi."
"AZİZ YILDIRIM TACA ÇIKTI"
"Sen yaklaşık 1-2 ay önce buraya geldin. Dedin ki: Türk futboluna yön veren 10 kişiyi söyler misiniz? Tabii benim dışımda da kanaat önderi diye gördüğümüz 8-10 kişiye daha sormuşsun. Benim dışımda herkes 1 numaraya Aziz Yıldırım'ı koymuştu, ben Demirören'i koymuştum. Şimdi bu anketi tekrar yapsan herkes 1 numaraya Demirören'i koyar. Niye? Hürriyet'in de sahibi artık. Demek ki anlık konuşmamak lazım. Aziz Yıldırım nerede? Taca çıktı. 1 numaraya koyduğun adam taca çıkıyor 2 ay sonra. İşte bu saçlar değirmende ağarmadı."
Turgay Demir Aziz Yıldırım için ne dedi?
"Fenerbahçe adına çok sevindim. Aziz Yıldırım ile herhangi bir düşmanlığım yok, futbol adamlığını sevmem. Futbol adamı olduğuna inanmam çünkü. Kazanmak için her şeyi mubah gören zihniyette kim olursa olsun, ben sevmem. Biz Süleyman Seba'yı sevmişiz... Özhan abiyi sevmişiz... Ben Güven Sazak'ı sevmişim, Fenerbahçe başkanı. Futbol sahada oynanacak, herkes hakkına razı olacak. Ne hakem etine sütüne karışacak, ne de başkası. Ne de maçtan sonra futbolcuya başkan gidip, niye öyle oynadın, böyle oynadın diyecek, futbolcuya baskı yapacak. Ben bu tarzı sevmiyordum. Gitmesi Fenerbahçe için hayırlı olmuştur, Türk futbolu için daha hayırlı olmuştur."
"FENERBAHÇE HOCA BULDUĞUNA DUA ETSİN"
"Geçen gün Emre Bol'a Fenerbahçe'nin borcunu sordum. 3,5 milyar TL. 2 biliniyordu. Arsene Wenger'i bekliyorlar Ali Koç'tan. Şaka mısınız kardeşim? 0 borçla almış olsa, UEFA kriteri falan yok, 100 de kendi koyar, Wenger de gelirdi. Sen şu anda dua et hoca buldun. Hocanın hatrıyla gelebilecek transferleri yapacak. Çünkü UEFA kriterlerinde, cepten para koymanın da kısıtlı yöntemleri var. Dolayısıyla Ali Koç'a zaman vermek lazım."
"REAL MADRİD'TE ÇİRKİN ADAM YILDIZ OLMAZ"
"Real Madrid'de adamın sadece performansına bakmazlar. Saha dışında en ufak bir arızan olsun yerler seni. Sen Real Madrid'in marka değerine zarar verecek bir hareket yap, yine yerler. Senin tipin uygun olmasın, seni almazlar. Messi'yi asla almazlar mesela."
"Ama Barcelona'ya alıyorlar..."
"Barcelona alır. Real Madrid der ki benim aldığım adam Beckham gibi olacak, Figo gibi olacak, Zidane gibi olacak. Kariyer artı karizma. Eski Ronaldo'ya bakın. Dünyanın en büyük golcüsüdür, benim bildiğim. Şimdi 150 kilo olmuş bilmem ne ama... Çirkin, tipsiz bir adam birinci yıldızlığa çıkamaz Real'de. Adam diyor ki: Görünce aklına heybetli bir adam gelecek, Real Madrid... Real Madrid diyorsun, Messi. 1,60 boy, giyinmeyi bilmiyor. Kot pantolon, tshirt, espadril ile geziyor. O marka değerini taşıyacak bir adam değil yani. Barca'da taşır, onlar ayrılıkçı, savaşçı, bilmem ne..."
"Dünya Kupası'nda favoriniz kim?"
"Dünya Kupası'nda favorim Almanya, sürprizim Portekiz. Dünya Kupası yıldız adayım, Ronaldo. Çünkü o adam oynayacağım dediği zaman oynuyor. Kimseye bağlı değil. Tek başına oynuyor. 3 gol attı İspanya'ya. Ronaldo Dünya Kupası'nı kaldırmayı hak ediyor. Gol kralı olmayı hak ediyor. Çok da dua var arkasında. Filistin'e yardım ediyor, çocuklara yardım ediyor. Hayatında vefa var bir defa. Çok yetenekli bir adam olmamasına rağmen, çok büyük bir çalışma ve emek var. Medyaya karşı çok saygılı."
"KALECİYİ EDİRNE'YE TOPU KARS'A"
"Penaltı kaçar. Çünkü sahadaki yetenek başka.Penaltı tek vuruştur ve içinde psikoloji vardır, liderlik, kararlılık vardır. Tuzak vardır. Karşındaki kişiye bakarak atmak ustalık ister. Bunu herkes yapamaz. Herkes topar bakarak atar. Kaleciye bir kere bakar, nerede diye. Ama ustaca atan Selçuk Yula rahmetli ve Demba Ba. Messi'de o yetenek yok. Mesela Alex de iyi penaltı atıyor diyorlar. İyi penaltı atmıyordu. Büyük futbolcuydu ama aynı köşeye atıyordu sürekli. Aynı maçta 2 penaltı atamaz, öyle söyleyeyim."
"Siz iyi attığınızı söylemiştiniz penaltıyı..."
"Coca-Cola turnuvası vardı eskiden, tüm Türkiye'de yapılıyordu. İstanbul elemelerinde, grup finalinde 5. penaltıdır o, kaptanım diye bana bırakmışlardı. Kaleciyi Edirne'ye gönderdim, topu Kars'a. Hala da öyle atarım. Kaleciye bakarak gelirim, topu bırakırım, kaleci öbür köşeye gider zaten. Gitmezse zaten kurtarmış sayıyorum."
"BEN FUTBOL İZLERKEN, ERTUĞRUL SAĞLAM KISA PANTOLONLA GEZİYOR"
"Bizde şöyle bir geyik vardır: Sen o hocadan iyi mi biliyorsun? Hoca dediğin Ertuğrul Sağlam. Ertuğrul Sağlam ben futbol izlerken kısa pantolonla geziyordu. Hoca dediğin Rıza Çalımbay. Ben onu da eleştirdim. Hoca dediğin Şifo Mehmet. Ben yazarlık yaparken, maç izlerken onlar altyapıda oynuyordu. Hoca kim? Bunlar futbol oynarken abi der ne istersen yapar; hoca olunca birdenbire ben senden iyi biliyorum. Neyi biliyorsun oğlum ya? Ben senin hayatın kadar maç izlemişim. Hakemi eleştirirsin. Hakemden iyi mi biliyorsun? Hakemlerin yarısı benim bildiğim kuralları bilmez. Ben okuyorum çünkü, o okumuyor ki. Ona ezber... Fenerbahçe'yi kolla, Galatasaray'ı kolla, Beşiktaş'ı kolla... 17 tane kuralı var futbolun, 17 bin tane yorumu var ama..."
Röportaj: Kevser İme Şahin
Kameraman: Alper Aydemir
Siyah Beyazlı takımla ilgili tüm gelişmelere Beşiktaş Haberleri sayfasından ulaşabilirsiniz.
FENERBAHÇE
GALATASARAY
TRABZONSPOR